Ezgilerin arkasındaki anlamı kavramak: Türküler ve hikayeleri
Günümüz dünyasında müzik türlerinin gittikçe çeşitlenmesi, yeni akımlar çıkması vb. nedenlerden dolayı unutulmaya yüz tutmuş, "demode" olarak algılanan türküler; üzerinde bulunduğumuz Anadolu coğrafyasının yüzyıllardır yaşadığı aşkları, ayrılıkları, gurbeti, sılayı bize anlatan eserlerdir. Günümüzde çıkarılan şarkılara nazaran arka planında bir yaşanmışlık barındıran türkülerin hemen hemen hepsinin bir hikayesi mevcuttur. Bu hikayelerin birçoğu bilinmekle beraber, hikayesi bilinmeyen eserler cümle cümle, kelime kelime irdelendiğinde hikayesiyle ilgili birçok ipucunu da vermektedir.
Bazen askerde özlenen bir sevgilinin, bazen ise evladını yitiren bir annenin feryadını bizlere taşıyan türküler -bana göre- duygularımıza daha fazla hitap eder. Daha önce dinlediğinizde hiçbir anlam veremediğiniz birçok söz, hikayesini incelediğinizde daha bir anlam kazanır. Malatyalı Fahri Kayahan'ın iftira nedeni ile kaybettiği güzel eşi Suna'ya yazdığı Uyan Sunam Uyan türküsü, bir yanlış anlama sonucu evladını kendi elleriyle öldürüp, daha sonra aklını yitiren bir annenin feryadını anlatan Kırmızı Gül Demet Demet türküsü, daha 15 yaşında vatan savunması için Çanakkale'ye uğurlanan delikanlıların arkasından söylenen Hey Onbeşli türküsü hikayesini bilerek dinlediğinizde daha da anlam kazanır.
Anlam arayışında olan günümüz modern insanı maalesef ki modernizm uğruna kendi köklerini reddetmeye varacak hareketleri ile, günlük yaşama kendini kaptırarak aslında aradığı anlamdan git gide uzaklaşmakta; anlamsız günlük siyasetin, topluluk içerisinde olaylara yabancı kalmamak amacı ile okunmuş popüler bir kitabın, popüler müziğin içerisinde kaybolmaktadır. Eğer bir anlam arayışı ihtiyacımız varsa bu ihtiyacı hayatın birçok alanına yaymalı ve kültürel/sanatsal alanda da anlamı popülerlik kaygısından uzak bir şekilde aramalıyız.
Hayatımızdaki anlam arayışında ezgilerin arasına girerek, hikayeleri anlamaya çalışarak, okuduğumuz hikayeleri o dönemi şartları ile düşünüp yorumlayarak aslında hem kültürel/sanatsal alanda bir anlam yakalamış oluruz hem de yaşadığımız coğrafyanın dününü ve bugününü algılamamıza katkı sağlamış oluruz…
Bazen askerde özlenen bir sevgilinin, bazen ise evladını yitiren bir annenin feryadını bizlere taşıyan türküler -bana göre- duygularımıza daha fazla hitap eder. Daha önce dinlediğinizde hiçbir anlam veremediğiniz birçok söz, hikayesini incelediğinizde daha bir anlam kazanır. Malatyalı Fahri Kayahan'ın iftira nedeni ile kaybettiği güzel eşi Suna'ya yazdığı Uyan Sunam Uyan türküsü, bir yanlış anlama sonucu evladını kendi elleriyle öldürüp, daha sonra aklını yitiren bir annenin feryadını anlatan Kırmızı Gül Demet Demet türküsü, daha 15 yaşında vatan savunması için Çanakkale'ye uğurlanan delikanlıların arkasından söylenen Hey Onbeşli türküsü hikayesini bilerek dinlediğinizde daha da anlam kazanır.
Anlam arayışında olan günümüz modern insanı maalesef ki modernizm uğruna kendi köklerini reddetmeye varacak hareketleri ile, günlük yaşama kendini kaptırarak aslında aradığı anlamdan git gide uzaklaşmakta; anlamsız günlük siyasetin, topluluk içerisinde olaylara yabancı kalmamak amacı ile okunmuş popüler bir kitabın, popüler müziğin içerisinde kaybolmaktadır. Eğer bir anlam arayışı ihtiyacımız varsa bu ihtiyacı hayatın birçok alanına yaymalı ve kültürel/sanatsal alanda da anlamı popülerlik kaygısından uzak bir şekilde aramalıyız.
Hayatımızdaki anlam arayışında ezgilerin arasına girerek, hikayeleri anlamaya çalışarak, okuduğumuz hikayeleri o dönemi şartları ile düşünüp yorumlayarak aslında hem kültürel/sanatsal alanda bir anlam yakalamış oluruz hem de yaşadığımız coğrafyanın dününü ve bugününü algılamamıza katkı sağlamış oluruz…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.