Trump bir deli mi yoksa Güç ve Akıl Sahipleri’nin Amok Koşucusu mu?

Trump bir deli mi yoksa Güç ve Akıl Sahipleri’nin Amok Koşucusu mu?

Bütün dünyaya vergi yağdırdı…
Adeta vergi adı altında tehdit…
“Bugün yeni bir gün/Amerika’nın Kurtuluş günü/Artık kimse Amerika’yı sömüremeyecek” dedi…
Geçmiş başkanlara bir araba laf saydı, kötüledi…
“Amerika dünyanın kahrını çekmek zorunda değildir; bundan sonra zırnık koklatmayacağız hatta verdiklerimizi geri alma zamanıdır” dedi…
Trump’tan bahsediyorum…
Adam öyle bir anlatıyor ki, sanki Amerikalılar hint fakiri haline gelmişler,
Sefalet ve yokluk içindeler...
Sanki bugüne kadar tüm dünyayı sömüren, ülkelerin yeraltı-yerüstü kaynaklarına çöken ve karşı çıkan ülkeleri allak-bullak eden bu Amerika değil…
Üstelik,
Amerika hala 30 trliyon dolarlık bir ülke…
Ve kişi başına milli gelir, birkaç küçük ülke dışında neredeyse dünyada en yüksek düzeyde…
85 bin dolar civarı…
En kötü eyalet olan Mississippi bile kişi başı gelirde Almanya’dan daha ileride…

Peki, o halde Trump ne yapıyor/ne yapmaya çalışıyor?
Neden fakirlik edebiyatı yaparak saldırgan bir tavır sergiliyor?
Deli mi çatlak mı?
Bunları yaparken Amerikan şirketleri zarar görmeyecek mi?
Amerikan halkı aklını mı yitirdi de böyle bir adamı başkan seçti?

Bu ve benzeri soruları artırmak mümkün…
Eğer dümdüz ve “Aslında ne oluyor” diye sorarak bakmaz; görünene göre hüküm icra edersek;
Ne yapılmak istendiğini görmekten ziyade sadece gösterileni görür ve sadece ekonomik/siyasi bir savaş izler gibi olanları izleriz.
Aslında biliyor musunuz,
Trump ile Biden çok farklı değil.
Hatta hiç değil…
Ama birileri öyle istediği için siyah ve beyaz kadar farklı görüntü oluşturuluyor.
Çünkü:
Yaklaşık son on yıldır söylediğim cihette her şey bir plan dahilinde ilerliyor:
Yeni Dünya Düzeni…
“Aman be ya; ne yeni dünya düzeniymiş arkadaş; iyice kabak tadı vermeye başladı” diyebilirsiniz.
Engel olamam; deyin ama çok üzgünüm ki; siz sıkıldınız diye gerçeklik değişmiyor…

Defalarca yazıp-söylediğim gibi, her şey Akıl ve Güç Sahiplerinin kontrolü altında ilerliyor ve onların istediği gibi cereyan ediyor.
Ama arada bir, plan revizyonları da yapılıyor.
Bunlardan birisi de Trump’ın başkan olması…
Aslında Biden’ın yerine Kamala Harris getirilerek devam edilecekti.
Fakat zamanlama konusunda değişikliğe gidildi ve bazı senaryoların sahnelenmesi 5 yıl öne çekildi.
Tabir caizse, hızlandırılmış bir program uygulanması kararlaştırıldı.
Böyle olunca da,
Züccaciye dükkanına giren fil misali bir ABD Başkanı gerekliydi ve bunun için de Trump en ideal kişilikti.
Hemen akabinde,
Seçim sürecinde Trump’ın kulağına kurşun bir küpe takıldı ve Kongre çoğunluğu da verilerek başkanlığa getirildi.
Pardon, seçimi kazandı/seçildi…

Arkadaşlar!
Trump, Güç ve Akıl Sahiplerinin Amok koşucusu…
Acelesi var ve verilen listedeki görevleri eksiksiz yapmak zorunda…
(Amok koşucusu: Saldırgan, düşüncesiz, ezici, yıkıcı ve acıma duygusundan arınmış insanları tanımlamada kullanılan bir tabirdir.)
Hal, ahval ve realite bu iken,
Öncelikle şunu söyleyelim:
Bütün dünyanın son derece dikkatli olması gereken ve aslında dikkatli olunsa da pek bir öneminin olmayacağı bir sürece girildi.
Önümüzdeki yılın ortalarına kadar, Trump ve Amerikan saldırganlığı hızlanarak devam edecektir.
Bunun sonucunda ortaya şöyle bir tablo çıkacak:
—Dağılmalar, bölünmeler,
—Parçalanmalar, küçük küçük devletçiler,
—Büyük ekonomik krizler,
—Ülkeler arası savaşlar,
—İç savaşlar ve etnik/dini çatışmalar…
Tabi halkların yaşayacağı sefalet/açlık/ölümler ve hastalıklar cabası…

Bu yıkıcı ve tehlikeli süreçlerden Amerikan şirketlerinin etkilenmesi hususuna gelince;
İlk olarak şunu tespit edelim:
Amerikan devleti/halkı/şirketleri bir etkilenirse küresel bazda devletler/şirketler/halklar on etkilenecektir.
İkinci olarak;
Güç ve Akıl Sahipleri, ne tüm şirketlerin sahibidir ne de tüm şirketler onlardan bağımsızdır.
Biten/batan şirketler onların umurunda bile değildir.
Çünkü bırakın şirketleri; onlar, devletleri/milletleri aşan bir hakimiyet peşindeler.
Kaldı ki,
Güç ve Akıl Sahipleri, bir sonlandırış yapıyor ve yaşatıyorsa mutlaka alternatif başlangıçlar/kuruluşlar ve yükselişler de planlamışlardır.
Onlar, bir şeyleri bitirmeden çok önce, yerine koyacaklarını da en ince detayına kadar hazırlamışlardır.

Peki bu süreçlerden en fazla kim zarar görür?

Güç ve Akıl Sahiplerinin dostu da yoktur düşmanı da…
Herkes hem hedeftir ve aynı zamanda herkes her an müttefik de olabilir.
Trump için de aynen böyle…
Falanca ülkeyle çok yakınmış,
Filanca ülkeyle kankaymış,
Feşmekanca liderle çok iyi anlaşırmış gibi söz/söylem ve tespitlere itibar etmeyin derim.
Rüzgar bir anda tersine dönebilir…
Buradan hareketle,
—En büyük hedef Çin…
Çünkü;
Çin, çok büyüdü ve küresel sistemi tehdit etmeye başladı.
Aslında Güç ve Akıl sahipleri tarafından özellikle büyütüldü ve tehdit haline gelmesi istendi.
Çünkü yeni sistem için tehdit varlığı ve tehdit algısı olmazsa olmazdır.
Düşünsenize;
1995 yılında Çin’in ekonomik değeri ABD ekonomisinin yirmide biri iken; bugün, neredeyse ABD ile başabaş noktaya geldi.
Şunu da unutmayın;
ABD büyümediği için değil; Çin çok hızlı büyüdüğü için bu duruma gelindi.
—Diğer bir hedef Avrupa ülkeleri…
Avrupa ülkeleri için yolun sonu…
Ya uyanışa geçer bir an evvel silkinip kalkarlar ya da Trump kasırgası ile ciddi hasar ve zararlara maruz kalırlar…
Ki ben, Avrupa’nın silkinişe geçerek yeni küresel yapılanmada eskisi gibi olmasa da yine de etkin bir konumlanmaya sahip olacakları kanaatindeyim.

Ya dolar?

Dolar dolar dolar…
Her şeyin/her planın/her değişimin başı dolar,
Yani para, yani güç, yani akıl…

Arkadaşlar!
Düzenin Efendileri, Amerika’nın ağzından 1944’de şöyle dediler:
“Dünyanın namusunu Hitler’den biz kurtardık.
Kimse kem küm etmesin.
Bundan sonra biz ne dersek o olur.
Artık uluslararası ticaret için rezerv para dolardır.”
Eli mahkum kabul edildi ve hatta 1970’lere gelindiğinde küçük bir revizyona gidilerek ve “dolar bizim paramız sizin ise başınızın belası” denilerek Petrodolar sistemine geçildi.
Ama şimdi yeni bir dönem ve yeni bir düzene giriliyor.
Dolayısıyla da, doların adı molar da olabilir veya dijital dolar da olabilir yahut da dolarcoin de olabilir.
Fark etmez…
Tıpkı dünlerde olduğu gibi bugün de yeni dolara kimsenin bir itirazı olamaz, olamayacaktır.

Sonuç:
Devasa bir yapı düşünün…
Önce boşaltıldı,
Sonra kapı-pencereleri söküldü,
Daha sonra bütün kabloları çıkartıldı,
Kolonları, kirişleri kesildi.
Sıra geldi, dibine konulan dinamit lokumlarıyla patlatılmasına…
Dinamitleri kim yerleştirecek ve butona kim basacak?
Tabi ki, çatlak/deli/maceraperest diye bilinen bir amok koşucusu…
Yani Trump…
Arkadaşlar!
Trump, şuanda yaptıklarıyla, yapacağı saldırılara zemin ve gerekçe hazırlıyor.
İlk sinyalini zaten zavallı Zelenski’yi kameralar önünde sözel bir şekilde döverek yaptı.
Aslında Trump ne yapıyorsa emin olun sadece verilen talimatları yerine getiriyor.
Başka bir deyişle;
Verilen talimat sonucu dinamitleri yerleştiriyor ve büyük patlamayı gerçekleştirecek.
Henüz işittiğiniz gürültü ve gümbürtü, dinamit yerleştirmek için delik açan hiltinin sesi…
Asıl patlama çok yakında yakında…

Son olarak:
Trump ve FED başkanı Powell arasında var gibi görünen tartışma…
Aslında kobra dansı veya fingirdeşme demek daha doğru olur…
Trump’ın getirdiği yüksek tarifelere işaret eden Powell şöyle diyor:
“…yüksek tarifeler ekonomimizde etkisini gösterecek ve muhtemelen önümüzdeki çeyreklerde enflasyonu yükseltecektir. Para politikası için uygun seyrin ne olacağını söylemek için henüz çok erken.”
Tabi Trump durur mu:
“Her zaman geç kalıyorsun Powell,
Yumurta fiyatları bile düştü…
Faiz düşürmek için mükemmel zaman…
Amerika için büyük bir kazanım. Faiz oranlarını düşür Jerome ve siyaset yapmayı bırak.”

Aslında komik biliyor musunuz…
Aynı bedenin birisi sağ diğeri sol eli…
Güç ve Akıl sahipliği böyle bir şey olsa gerek: iki eli birbirine vurdurmak ve birbirini dövermiş gibi hava yaratıp herkesi hareketlendirmek/tedirgin etmek…
Başka bir deyişle,
FED ve ABD Başkanı birbiriyle el çırpıyor; dünyada fırtına oluyor…
Küresel muktedirlik böyle oluyor ve böyle oynuyor demek ki…



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet