Aslolan bardağın taşması değil; taşma noktasına neden ve nasıl gelindiğidir…

Aslolan bardağın taşması değil; taşma noktasına neden ve nasıl gelindiğidir…

19 Mart Süreci,
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreç…
Kim ne derse desin,
Veya demezse demesin;
Türk siyasetinde bir milat:
19 Mart’tan önce/19 Mart’tan sonra…
Ama dikkatinizi çekeyim,
Sadece İmamoğlu gözaltına alındığı için değil; toplumsalın öfke bardağı taştığı için…

İktidarı en büyük handikapı şu:

Özellikle son beş yıldır…
Biraz oradan biraz buradan,
Halkın öfke bardağı dolmaya başladı…
Çeyrek doldu,
İktidar suçlu aradı veya muhalefeti suçladı.
Yarıya geldi,
Dış güçler dedi.
Üç çeyrek oldu,
Aldandık, aldattılar ama bize güvenin dedi.
Ve doğal olarak, bardak tamamen doldu,
Yine ve yeniden sabır istedi…
Özeleştirinin kırıntısı yoktu,
Herkes hatalı idi; kendisi hep ak kaşık oldu…
Hatta
Özür dilerken de,
Sabır derken de,
Helallik isterken de; kusura bakmasınlar ama hiç samimi değillerdi.
“Biz nerede yanlış yaptık/Demek ki bazı şeyleri doğru yapmadık” demek yerine,
Daha rehavet, daha kibir ve daha baskı öne geldi…
Öfke bardağının dolduğunu bile görmediler.
Görmek istemediler,
Ve hatta görmemek için gözlerini kapattılar…
Son damla; İmamoğlu gözaltısı…
Ve öfke bardağı taştı…
Halk, sokaklara ve meydanlara doğru aktı…
Daha da garip olanı şu:
Hala yanlıştalar; taşkının nedenini başka yerde aramaktalar,
Şaşırmaktalar…
Getirip her şeyi İmamoğlu’na bağlamaktalar…
Mesele sadece İmamoğlu değil arkadaş; sen hala anlamadın mı…
Yok yok…
Görülen ve anlaşılan o ki; hiç anlamamışlar…
Ateşe benzin taşımaktalar,
Güya, söndürecekler ama kendileri bile inanmıyorlar…
Çünkü;
Öyle bir gaflet, rehavet, kibir ve panikteler ki;
Kendinden olmayan herkesten hatta kendi kendilerinden bile korkmaktalar…
Bizzat gördüm;
Bayramda konuştuğum Ak Partili tanıdıklarda…
Onlar da huzursuz,
Onlar da rahatsız ve mutsuz…
Kimisi hala azap çekebilen bir vicdana sahip olabildiğinden,
Kimisi ise “men dakka dukka” korkusundan…
Öyle garip ve acı ki;
Yanlışı görüyorlar ama susuyorlar,
“Yanlış yapıyoruz/yaşadığımızın beterini yaşatıyoruz/dokuz kusurlu hareketler yapıyoruz” diyemiyorlar,
“İçimizdeki hain/ihanetçi/mücrim/yürüyen atın başına vuran” damgası yemekten sakınıyorlar!
Hatta sayısı bir elin parmağını geçmeyen,
Yakın siyasi tarihe vakıf, gelecek öngörüsüne sahip,
Birkaç Ak Partiliden işittim:
“Sen ne diyorsun,
Bırak Türkiye’yi; Ak Parti’yi bile bir azınlık yönetiyor…”

“Onlar kim” deyince;
“Sürekli konuşanlara,
Kafelerden, marketlerden görüntü paylaşanlara,
TV’leden yorum patlatan, boş atıp cep dolduran ve kılıç sallayanlara bak, anlarsın!”
dediler…

CHP ve Özgür Özel’in avantaj ve handikapı ise şu:
Özel, süreci iyi idare ediyor,
Başkanlıktan, lider olmaya doğru güzel ilerliyor…
Eksikleri yok mu?
Elbette var…
En büyük sorunsalı ise her mikrofona konuşmak ve her şeye cevap yetiştirmeye çalışmak…
Mesela Varank’a bile…
Sanki ne söyleyecekse o anda ve o gün söylemeli; ertesi gün yokmuş gibi…
Asıl önemli konu şu:
İktidarın en büyük handikapı olan toplumsal öfke, CHP ve Özgür Özel’in en büyük avantajı…
Ama bir şartla;
Öfke yönetimi için sakin bir akılla…
Neden?
Öfkeyi şiddetten arındırmak,
Şiddetsiz bir öfkesel sivil itaatsizlik oluşturabilmek için…
Çünkü;
İktidar cenahı, “öfkenin sokağa taşmasını önleyemedik; bari, öfkeyi kaşıyıp marjinalize edelim” havasında…
Eğer;
Özellikle CHP ve Özgür Özel, bahsettiğim sakin aklı oluşturursa, hem iktidarın bu hamlesi boşa düşer hem de kitlesel öfke eskimez ve canlı kalır.

19 Mart süreci,
Aslında iktidardan ziyade CHP’yi silkeledi…
“Yeni bir gerçeklik” oluştu ve CHP’ye reddedemeyeceği bir imkan ve sorumluluk yükledi…
Sokağa çıkan kitlesel öfkenin organik/spontan ve kozmopolitan yapısına bakarsak; kelimenin tam anlamıyla bir “dip dalga”…
Böyleyken,
CHP’nin dil ve eylem tarzı bakımından hızlı bir modifikasyon oluşturması şart.
Mesela;
Klasik/Kemalist CHP’yi hatırlatıcı jargon yerine Atatürkçülük yaklaşımının öne çıkartılması,
Siyasetin yıpranmış ve itibarı kalmamış söylemselliği yerine yeni neslin de kabullenip satın alacağı daha yeni bir dil…
Bilinçli, programlı, strateji ve taktiği olan bir öfke yönetselliği…
Nedir bu?
İktidar cenahından gelecek tahriklere kapılmayacak bir konsept.
Zaman zaman ve bir bilinç dahilinde direk iktidarı hedef alan ve hatta popülizm kokan bir coşku…
Ama ana amaç, öfkenin şiddetsiz tepkiselliğini sürekli ve canlı tutabilmek olmalı…
Özgür Özel, öyle bir akılla hareket etmeli ki;
İmamoğlu demeden de, ondan bahsedebilmeli,
Kapsama alabilmeli,
Ama kitlenin büyük öfkesini sadece İmamoğlu hedefine hapsetmeye kalkmamalı…
Çünkü;
Ortaya çıkan toplumsal öfke çok renkli/çok katmanlı/çok boyutlu ve homojen olmayan bir tepkisellik içeriyor…

Özgür Özel’in öznel ve sürpriz avantajı şu:
Son 15-20 günde,
15-20 ayda edinilmeyecek bir tecrübe edindi.
Şahsen,
Özgür Özel’in, henüz lider gibi davranmaya başladığını görüyorum.
Mart ayına kadarki Özel’in, sadece CHP’ye başkan olmaya çalışan ve bu yüzden de tam manasıyla kendi gibi davranamayan bir Özel olduğu kanaatindeyim.
Kat ettiği gelişime rağmen,
Tam tekmil bir Özgür Özel’i; şimdi izleyeceğiz,
Genel Başkanlığını müseccel hale getirmiş,
CHP’ci hiziplere ve iktidar cenahının “şaibe” söylemlerine karşı rahatlamış,
Bagajlarından kurtulmuş,
Ve liderlik yolunda özgüvene kavuşmuş; hem daha relaks, hem de siyasi kapasitesi ve potansiyelini, daha kendi gibi sahaya yansıtacak bir Özel göreceğiz…
Bu arada,
Şunu anlamakta güçlük çekiyorum;
Özgür Özel’den neden Erdoğan gibi bir liderlik bekleniyor?
Ahali zaten Erdoğan’dan memnun olsa idi; onun gibi olmayan bir lidere ihtiyaç duyulmazdı ki…
O yüzden de,
En başarılı Özgür Özel, kendi gibi olarak toplumsal muhalefete liderlik edendir.
Unutulmasın ki:
Krizler, liderleri götürdüğü gibi yeni liderlerin de doğmasına fırsat oluştururlar.

Son olarak,
İktidara bir tavsiye:
Kalmak/gitmemek için,
Halka, ülkeye ve akla ziyan yol ve yöntemlere başvurmak yerine,
Sandığı getirin, seçmene gidin.
Emin olun ki;
Sandıkta kaybetmek ve gitmek, faullü kazanmak ve biraz daha iktidarda kalmaktan çok daha iyidir, doğrudur ve daha onurludur!

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • egemen
    kaleminize sağlık
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet