SIEMENS InnovationTour 2019 Kocaeli etkinliğine 20 Haziran 2019 tarihinde Trypby Wyndham İzmit Hotel’de katıldık.

 

Dijitalleşme, şirketlerin rekabetçi kalmalarını sağlamak için verimlilik, kalite ve esnekliklerini karşılamada çok önemli rol oynamaktadır. Siemens dijitalleşme çözümleriyle ürün ve tesis yaşam döngüsünün her adımında üretimden yönetime kadar her aşamada uçtan uca entegrasyon sağlamakta ve bu da tüm süreçlerde verimliliği ve kaliteyi artırıyor.

 

Bir Siemens uygulaması olan Totally Integrated Automation Portal (TIA Portal)’ın yenilikçi simülasyon araçları ile sanal devreye alma gibi fonksiyonlar sayesinde ürünlerin daha kısa sürede pazara sürülmesini kolaylaştıran geliştirilmiş proses diyagnostik fonksiyonları ve enerji yönetim yazılımları ile tesis verimliliğini arttıran, entegre mühendislik fonksiyonları mühendislik zamanlarını kısaltmaktadır.

 

Katıldığımız bu etkinlikte dijital ikiz üzerinde sanal devreye alma, entegre mühendislikten şeffaf operasyona kadar otomasyonda dijitalleşmeye yönelik çeşitli uygulama örnekleri, sunumlar ve canlı demolar ele alınmıştır.

Siemens Dijital Endüstriler, Fabrika Otomasyon Bölümü; Team InnovationTour tarafından TIA Portal’ın sunduğu avantajlar iş ve akademik dünyadan  katılımcılarla paylaşılmıştır.

 

---
Dijitalizasyon, 

Kemal Karaatlı,

AdvanceAutomation Satış ve Pazarlama Müdürü
---

Yenilikler, 

Gökalp Akgül,

HMI ve SCADA Satış ve Pazarlama Müdürü
---

Yedekli (Redundant) Kontrolör: 1500R/H,

Kemal Karaatlı ,AdvanceAutomation Satış ve Pazarlama Müdürü

Orhan Genç, AdvanceAutomation Uzmanı
---

Sanal Devreye Alma, 

Levent Hotan, AdvanceAutomation Uzmanı

Orhan Genç, AdvanceAutomation Satış ve Pazarlama Müdürü
---

Veri Analitiği, 

Semih Cemil Dumlu,Dijitalizasyon Çözümleri Uzmanı

Gökalp Akgül, HMI ve SCADA Satış ve Pazarlama Müdürü
---

Mühendislik Süreçlerinin Planlanması ve Otomatize Edilmesi, 

Gökhan Dölen, AdvanceAutomation Uzmanı

Gökalp Akgül, HMI ve SCADA Satış ve Pazarlama Müdürü
---

Esnek Mühendislik, 

Levent Hotan,AdvanceAutomation Uzmanı

Fırat Güldür,AdvanceAutomation Uzmanı
---

Entegre Hareket Kontrol, 

Murat Gençarslan, Hareket Kontrol Uzmanı
---

Enerji İzleme ve Yönetiminde Şeffaflık, 

Gökalp Akgül, HMI ve SCADA Satış ve Pazarlama Müdürü

Cemali Osmanoğlu,HMI ve SCADA Uzmanı
---

 

Umut Küçük, Mustafa Belhan ve Seda Güngör’de Team Innovation Tour’un diğer elemanları.

 

 

 

Dijitalleşme hakkında daha fazla bilgi…
 

Dünyamız daha da bağlanıyor. Milyarlarca akıllı cihaz ve makine, gerçek ve sanal dünyalar arasında bir köprü oluşturarak büyük miktarda veri üretmekte. Burada önemli olan büyük miktarda veriyi değere dönüştürmektir. Dijitalleşme değere dönüşen büyük veri’nin yolculuğu aslında. Şimdi etkinlikten notlarla bu yolculuğa göz atalım.

 

  

Dijitalleşme çözümlerinde Siemens'in MindSphere adlı açık bulut platformu, veri analitiği ve bağlantı yetenekleri, geliştiriciler için araçlar, uygulamalar ve hizmetler içeren güçlü bir IoT işletim sisteminin merkezi bir parçasıdır. Verilerinizi değerlendirmek ve kullanmak ve atılımlar elde etmek için yardımcı olur. Maksimum çalışma süresi için varlıklarınızın performansını ve optimizasyonunu artırır.

MindSphere, ürünlerinizi, tesislerinizi, sistemlerinizi ve makinelerinizi birleştiren, gelişmiş nesnelerin interneti (IoT) tarafından üretilen verilerin zenginliğini kullanabilmenizi sağlayan Siemens'in bulut tabanlı, açık IoT işletim sistemidir.

.  

 

MindSphere, Siemens'in hizmet olarak açık Platform (PaaS) yeteneklerinin yanı sıra Amazon Web Hizmetlerine (AWS erişimi) kullanan çok çeşitli cihaz ve kurumsal sistem bağlantı protokolü seçenekleri, endüstri uygulamaları, gelişmiş analitik ve yenilikçi bir geliştirme ortamı sunar. (Microsoft Azure ve Alibaba genel bulut hizmetleri vb.) Bu yetenekler sayesinde, MindSphere gerçek dünyayı dijital dünyaya bağlar ve iş başarısını artırmaya yardımcı olmak için güçlü endüstri uygulamaları ve dijital hizmetler sunar.

 

MindSphere'in açık PaaS yetenekleri, endüstri uygulamaları geliştirmek ve sunmak için zengin bir ortak ekosistemi sağlar. Siemens, ürünler, üretim ve performans için dijital ikizler aracılığıyla kapalı devre yeniliğini teşvik etmeye yardımcı olmak için iş odaklı çözümlerde sunmaktadır.

 

• Daha hızlı endüstriyel IoT çözümleri geliştirin 

• Yerel bulut erişilebilirliğine sahip bir PaaS açın

• Kapsamlı cihaz, kurumsal sistemler ve bulut bağlantısı 

• Gelişmiş analitik ile güçlü endüstri çözümleri

• Uçtan uca dijital ikizlerle kapalı devre yenilikler

• Endüstri çözümleri ve hizmetleri için dünya standartlarında partner ekosistemi
 

• Donanım veya yazılım bağlantı çözümleri ile varlıkların güvenli bir şekilde bağlanması

• Önceden yapılandırılmış çözümlerle kolay geliştirme, uygulama ve test

• Uygulamaları dağıtmak ve satın almak için MindSphereStore

• Analitik hizmetler dahil olmak üzere geniş MindSphereAPI'ler yelpazesi

• Yerel bulut geliştirme

• Veri görselleştirme ve keşif

• Ürün Zekası ile ürün performansı verilerinden gelen bilgileri otomatikleştirin
 

Dijital İkiz, en yalın haliyle bir sürecin, ürünün ya da servisin sanal bir modeli olarak tanımlanabilir. Sanal ve fiziksel dünyaların birleştirilmesini sağlayan Dijital İkiz teknolojisi sayesinde bir fabrikanın, ürünün ya da üretim hattının sanal ortamda oluşturulması zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken riskleri de kayda değer oranda azaltıyor.   

 

 

 

Dijital ikiz, uzun zamandan beri kendisini, değer zincirinin tamamında devrim yaratan endüstrilerde kurdu. Bir ürünün, üretim sürecinin veya performansın sanal bir temsili olarak, bireysel işlem aşamalarının sorunsuz bir şekilde bağlanmasını sağlar. Bu, verimlilikte tutarlı bir gelişme sağlar, başarısızlık oranlarını en aza indirir, gelişim döngülerini kısaltır ve yeni iş fırsatları açar: Başka bir deyişle, kalıcı bir rekabet avantajı yaratır.Bu nedenlerden ötürü, BT analiz ve pazar araştırma enstitüsü Gartner, tüm büyük sanayi şirketlerinin yarısının 2021 yılına kadar dijital ikiz kullanmasını beklemekte, etkinliklerini% 10 arttırmaktadır (tüm çalışmayla ilgili bağlantı bölümünde bulunabilir). Bununla birlikte, dijital ikizin tüm potansiyelinden yararlanabilmek için, gelecekteki gerçek sistemler birbirleriyle ağ kurmaya ihtiyaç duymazlar: Ayrıca “düşünme” ve özerk davranma yeteneğini geliştirmeleri gerekir. Gelişme, basit karşılıklı algı ve etkileşimden iletişime ve bağımsız optimizasyona kadar yapay zeka yönelimidir. Bu, sürekli bilgi alışverişine izin veren entegre bilgi sistemlerini de gerektirir. Dijital ikizlerin geliştirilmesi , onları tüm değer zinciri boyunca uygulayabilen güçlü yazılım sistemleri gerektirir (ürünleri, makineleri, tesisleri ve işletme ürünlerini ve üretim sistemlerini planlamak ve tasarlamak için). Bu, kullanıcıların daha esnek ve verimli hareket etmelerini ve üretimlerini özelleştirmelerini sağlar.

 

Ürünün dijital ikizi, planlanan bir ürünün tanımı ve tasarım aşamasını erken yaratır. Bu, mühendislerin ilgili gereksinimlere göre ürün özelliklerini taklit etmelerini ve onaylamalarını sağlar : örneğin Otomobil karoseri mümkün olan en düşük hava direncini sağlıyor mu? Elektronikler güvenilir şekilde çalışıyor mu? Mekaniği, elektroniği, yazılımı veya sistem performansı sorunsuz çalışıyor mu , dijital ikiz tüm bu unsurları önceden test etmek ve optimize etmek için kullanılabilir.

 

Aynısı dijital üretim ikizleri için de geçerlidir . Makinelerden ve fabrika kontrolörlerinden sanal ortamdaki tüm üretim hatlarına kadar her yönü içerir. Bu simülasyon işlemi, PLC kod oluşturma ve sanal devreye alma ile üretimi önceden optimize etmek için kullanılabilir. Sonuç olarak, fiili işlem başlamadan önce hata veya başarısızlık kaynakları tespit edilebilir ve önlenebilir. Bu, zaman kazandırır ve özelleştirilmiş seri üretim için zemin hazırlar; çünkü çok karmaşık üretim rotaları bile çok kısa sürede minimum maliyet ve çaba ile hesaplanabilir, test edilebilir ve programlanabilir.

 

Buna karşılık, dijital performans ikizi, ürünlerden veya üretim tesisinden elde edilen operasyonel verilerle sürekli olarak beslenir. Bu, makinelerden durum verileri ve üretim sistemlerinden gelen enerji tüketimi verileri gibi bilgilerin sürekli izlenmesini sağlar. Bu da, aksama süresini önlemek ve enerji tüketimini optimize etmek için öngörücü bakım yapılmasını mümkün kılar . Bazı şirketler , makine mühendisliği firması Heller örneğinde gösterildiği gibi, yeni iş modelleri geliştirmek için verilere dayalı hizmetleri kullanmaktadır . Aynı zamanda, Siemens'in açık, Cloud tabanlı IoT işletim sistemi MindSphere gibi sistemler hakkında veri odaklı bilgiler- tüm değer zincirine ürün sistemine kadar geri beslenebilir. Bu sürekli optimizasyon işlemi için tamamen kapalı bir karar verme döngüsü oluşturur.

 

 

NASA’nın eşleme teknolojisi sonucunda ortaya çıkan Dijital İkiz teknolojisi ilk olarak 2002’de Dr. Michael Grieves tarafından ifade edildi. Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi isimli kitabın yazarı Grieves, dijital ikiz modelli bir yapı kurmak için gerekli üç temel unsuru şöyle sıralıyor:

 

1. Ürünün gerçek ortamdaki hali  

2. Sanal ortamdaki hali  

3. Bu iki hali birbirine bağlayan veriler

 

Burada, aradaki bağlantı sensörler aracılığıyla sağlanıyor. Dijital ikizi yaratılacak şey bir ürünse, ürüne bağlanan sensörler, gerçek üründeki verileri toplayarak dijital ikizine gönderiyor. Bu aşamada simülasyon, tahminleme ve yapay zeka yöntemleri kullanılıyor. Fiziksel ürünle sürekli iletişim halinde olan dijital ikiz, verileri işleyip farklı senaryolarda sonuçları sunarken aynı zamanda fiziksel ortamdan gelebilecek herhangi bir gerçek veriyi de dikkate alıyor ve yeni gelen anlık bilgilere göre durumunu güncelliyor.  Bu sayede sağlanan etkileşimle ürünün performansında kayda değer iyileştirmeler yapılabiliyor.

 

Öte yandan Dijital İkiz teknolojisi fabrikalarda da çok önemli avantajlar yaratıyor. Tüm dünyada ve Türkiye’de elektrifikasyon, otomasyon ve dijitalizasyon konularında çalışmalar yürüten ve dijital dönüşümün rehberi olmayı hedefleyen Siemens de geliştirdiği Dijital İkiz teknolojisi ve Dijital Fabrika kavramı ile önemli projelere imza atıyor. Bir fabrika kurulmadan önce, tüm bileşenlerinin bilgisayar ortamına uygun yazılımlarla tasarlanarak fabrikanın çalıştırılması ve sonuçlarının değerlendirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz Dijital Fabrika sayesinde, fabrikanın kendisi ortada yokken fabrikanın nasıl çalıştığı öğreniliyor ve en iyi çalışma sisteminin kurulması için gerekli önlemler alınabiliyor. Gerçek dünyanın sanal ortama taşındığı Dijital İkiz teknolojisiyle fiziksel üretimin birebir kopyası dijital ortamda yaratılıyor ve simülasyonlar gerçekleştiriliyor. Bu sayede maliyetler düşüyor, kalite yükseliyor ve hız kazanılıyor.

 

Bu noktada uygulanan birkaç örnek konunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir: Maserati, üretim kapasitesini artırmayı ve “kişiye özel” üretim imajını korumayı hedefliyordu. Bu noktada Siemens’in Dijital İkiz teknolojisi devreye girdi ve Maserati’nin Ghibli fabrikası Siemens teknolojileriyle donatıldı. Proje sonunda yeni ürün geliştirme süresi yüzde 30 kısalırken ürünlerin pazara çıkış süresi 30 aydan 16 aya düştü ve üretilen otomobil sayısı 3 kat arttı.
 

Adidas’ın SpeedFactory’si de Siemens Dijital İkiz teknolojisinin kullanıldığı fabrikalardan. Speedfactory’nin dijital ikizi, üretim öncesinde sürecin tamamının simüle edilmesini, test edilmesini ve optimize edilmesini sağladı. Böylece Adidas’ın fabrikası kişiselleştirilebilir, hızlı ve şeffaf üretim yapacak hale getirildi.

 

Karmaşık ve pahalı endüstriyel ve iş ekipmanları, hizmetler veya süreçlerde durma sürelerini azaltmak, genel bakım maliyetlerini düşürmek ve kullanımı iyileştirmek son derece kritik ve değerli hale gelecek. Fiziksel ve dijital dünya arasında köprü kuran Dijital İkiz kavramının, önümüzdeki beş yıl ve sonrasında giderek daha geniş ve derin bir etki yaratarak öne çıkması bekleniyor. Gartner Bağımsız Araştırma Şirketi’nin öngörülerine göre 2021 yılına gelindiğinde, büyük sanayi şirketlerinin yarısı Dijital İkiz teknolojisi kullanıyor olacak.

 

Dijital İkiz Teknolojisi’nin günümüzde kullanılıyor ve gelecektede yoğun bir biçimde kullanılacak olması başka önemli bir konuyu karşımıza getiriyor Dijital İkiz Üzerinde Sanal Devreye Alma.

Bu da etkinlikte işlenen bir konuydu.

 

 

Sanal Devreye Alma, tamamen sanal bir ortamda simülasyon ve optimizasyon. Bu bir Sanal İşletme aslında. Sanal İşletme’den faydalanmak ise Dijitalleşmeyi verimli kullanarak pazara daha fazla ve karmaşık ürünlerin daha hızlı getirilmesi için yeni fırsatlarıın önünü açmaktadır. Bunu başarmak ise tüm değer zinciri boyunca bütüncül bir yaklaşımı benimsemekle mümkündür.

 

Yeni bir üretim makinesi, hücre veya hattın devreye alınması bir projenin çok önemli bir aşamasıdır. Mekanik, elektrik sistemleri ve otomasyondan oluşan genel sistemin planlandığı gibi çalışıp çalışmayacağını gösterir. Planlanmamış davranışlar hızla gecikmelere ve yüksek maliyetlere yol açabilir sanal devreye alma bu riski büyük ölçüde azaltır.

 

  
 

İlk adım, makinenin fiziksel ve kinematik özelliklerini haritalayan 3B verisine dayanan bir mekatronik model hazırlamaktır. Bu sanal model, gerçek sistemin gerçek PLC programına bağlanır ve böylece genel otomasyon sistemini doğrular. Gereksinimlere bağlı olarak, gerçek veya sanal bir kontrolör bu amaç için kullanılabilir. Bu iki simülasyon modelinin birleştirilmesi, davranışını simüle etmeye, doğrulamaya ve optimize etmeye yardımcı olan gerçek makinenin Dijital İkiziyle sonuçlanır. Elde edilen tüm görüşler ve bulunan hatalar, gerçek üretime başlamadan önce optimizasyon amacıyla kullanılabilir. Bu, fiili işletmeye almadaki zaman, risk ve maliyetleri azaltır.

 

 

Hataları erken ortadan kaldırmak
 

Altı Sigma modeli, olası hataların erken aşamada tespit edilmesinin önemini açıklar. Bir iş süreci sırasında ortaya çıkan hata kotalarının hesaplanmasına yardımcı olur. Modelin anahtar bulgusu tespit edilmeyen hataların değer zinciri boyunca yayılmasıdır. Bir hata tespit edildiğinde, ortadan kaldırılması daha pahalı olur; maliyetler, gelişim basamağı başına on faktör kadar artar. Bu nedenle sanal işletmeye alma, makine ve tesis üreticileri ve genel olarak üretim işletmeleri için çok fazla potansiyele sahiptir.

 

 

Bir makinenin geliştirilmesi sırasında, makineyi programa göre üretimesokma yeteneğini tehlikeye atabilecek birçok risk vardır. Bu riskleri önceden elemine etmenin yolu makinenin sanal olarak devreye alınması, makine devreye alma testlerinin geliştirme aşamasında erken yapılmasını mümkün kılar. Gerçek makine var olmadan önce Senaryo riskleri olmadan test edilebilir, mühendislik hatası kotası azalır ve güvenlik doğrulanır.
 

Sanal ortamda algılanan sorunlar veya hatalar pahalı onarımlara neden olmaz ve hızlı ve verimli bir şekilde ortadan kaldırılabilir. Gerçek makine montajı sırasında, sanal makine PLC kodunun test edilmesi ve hata ayıklanması için kullanılabilir bu sayede kaynakların daha etkili ve esnek bir şekilde kullanılması sağlanabilir.
 

Ancak Sanal bir devreye alma tutarlı bir veritabanıyla mümkün olmaktadır. Dijital İkizler olarak bilinen bileşenlerin sanal temsili, otomasyona açık tasarım ve yapım aşamalarında birbirleriyle iletişim kurabilir. Siemens, tasarımı, Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) için yazılım araçlarıyla Totally Integrated Automation (TIA) otomasyon bileşenlerine sıkı bir şekilde bağlayarak bunu mümkün kılar. Bu kapsamlı, uçtan uca portföy, çok çeşitli benzersiz doğrulama seçenekleri sunar.

 

 

 

 

 

Sanal devreye alma kullanan bir makinenin testleri ve simülasyonu, gerçek devreye alma işlemine yumuşak bir geçiş sağlar. Bu, maliyet yoğun, riskli ve yavaş devreye alma aşamasını önemli ölçüde kısaltır. Sadece müşterinin tesislerinde doğrulanabilen büyük ve karmaşık makineler, müşterilerin üretim hattının dijital bir ikizini kullanarak önceden test edilebilir. Siemens'in sistemleriyle sanal olarak devreye alma, gerçek makineye pahalı hasar gelmesini önler. Gerçek makinenin işletmeye alınması için gereken toplam süre yüzde 70'e kadar azaltılabilir.

 

 

 

Tasarım, yapım ve programlama aşamalarını ağa bağlayarak ve paralelleştirerek, simülasyonlar ve testler üretim sistemlerinin ve işlemlerin fiili devreye almadan önce iyice optimize edilmesini sağlar. Gelecek nesil ürünlere yönelik düşünceler bile simülasyon sürecinde kazanılan esneklik ve verimlilikten yararlanabilir.

 

 

 

Dijital modeller, sanal devreye alma için dijital modeller oluştururken zaman kazanmanın birçok yolunu sağlayan Mechatronic Konsept Tasarımcısı kullanılarak verimli bir şekilde oluşturulmuştur. Bunlar mekatronik bileşenlerin yeniden kullanılması ve makine bileşenlerinin birbirine bağlanması ve kinematikleştirilmesidir.

 

Simülasyon yoluyla, bu modeller alternatif çözümleri denemek için gelişimin erken bir aşamasında kullanılabilir ve hatta makine konseptini doğrulamak için gerçek bir kontrol cihazına bağlanabilir. Bu bağlantı gerçek bir denetleyici (SIMATIC, SINUMERIK) veya sanal bir (PLCSIM Advanced) ile kurulabilir. Gerçek PLC kodunu kullanarak geliştirme aşamasında da, çok gerçekçi bir simülasyon elde edilmektedir.

 

Dijital İkiz sadece sanal devreye alma için kullanılamaz, makine operatörlerinin eğitiminde de kullanılabilir. Bu şekilde, fiziksel dünyada çalışmaya başlamadan önce bir makine veya sistemin ve insan makine arayüzünün (HMI) kullanımına aşina olabilirler. Bu, makinenin oryantasyon süresini azaltmaya yardımcı olur.
 

Dijitalleşme, Dijital İkizler, Sanal Devreye Alma bunların hepsi bizim Sanal Dünya’da olmamızı sağlayan önemli uygulamalar, ancak bir başka önemli uygulamayı da gözardı etmemiz mümkün değil; Artırılmış Gerçeklik(AugmentedReality(AR)) bizi yanımızda olmayan gerçeğe sanal yolla ulaştıran teknoloji. 

 

 

 

Dijital dünya, gerçek ile buluştu: 
 

Teknolojik gelişmelere paralel olarak artan mobil cihaz kullanımı ve dijitalleşme birçok yeni teknoloji ile tanışmamızı sağladı. Bu teknolojilerin en ilgi çekici olanlarından biriyse “Artırılmış Gerçeklik” (AugmentedReality – AR) olarak tanımlanıyor.
 

1990’lı yılların başında ortaya çıktı
 

Artırılmış gerçeklik teknolojisinin temelinde, kullandığımız pek çok farklı teknolojide olduğu gibi, askeri çalışmalar yer alıyor. Özellikle savaş uçaklarında denenen bu teknolojiler gündeme 1990’lı yılların başından itibaren yapılan çalışmalarla geliyor. Artırılmış gerçekliğin asıl yükselişini son beş yılda gösterdiğini ve kullanımının giderek daha da yaygınlaştığını sözlerimize ekleyelim.
 

Artırılmış gerçeklik nedir?
 

Gelelim artırılmış gerçekliğin ne olduğuna. Artırılmış gerçeklik, gerçek dünyada bulunduğumuz ortamın üzerine yine gerçek zamanlı olarak ses, görüntü, animasyon, hologram gibi dijital unsurların eklenmesi ile yaşadığımız deneyimin zenginleştirilmesi olarak tanımlanabilir. 
 

Dijitalin gerçekle buluşması
 

Bu teknolojide gerçek dünya bir kamera ile görüntülenir. Gerçek dünya görüntülenirken, kameranın görüş açısında bulunan belirli hedef noktalara çeşitli yazılımlar aracılığıyla eklemeler yapılarak görüntü “geliştirilir.” Son olarak, gerçek görüntü ve yapılan dijital düzenlemeler birleştirilir ve her iki dünyanın birleşiminden doğan tek bir görüntü elde edilir. 


 

Gerçeklik zenginleştirilerek yeniden kurgulanıyor
 

Artırılmış gerçeklikte insan duyu ve hislerini harekete geçirecek unsurlar, bu iş için geliştirilmiş yazılımlar tarafından zenginleştirilir ve ortaya çıkan işlenmiş, geliştirilmiş yeni gerçeklik kullanıcının beğenisine sunulur. Bu teknolojinin benzerlerinden farkı, tüm bu zenginleştirilmiş deneyimin gerçek zamanlı olarak yaşanabilmesidir. 
 

Farklı sektörlerde farklı amaçlarla kullanılıyor
 

Artırılmış gerçeklik, başta bilgisayar oyunları olmak üzere eğitimden sanayiye, sağlıktan turizm ve pazarlamaya kadar pek çok farklı sektörde, farklı amaçlarla kullanılıyor. Tüm dünyayı etkisi altına alan, insanların gittiği her yerde üç boyutlu sanal pokemonları yakalamaya çalıştığı ve bir anda fenomene dönüşen “PokemonGo” isimli oyun, artırılmış gerçeklik adlı bu teknoloji için çok iyi bir örnek teşkil ediyor. 
 

Futbol maçlarında görülen 3 boyutlu grafikler ve sanal saha çizgileri; bir mağazada telefon kamerasının ürüne doğrultulması ile birlikte ürün ile ilgili tüm bilgilere telefon ekranında ulaşabilmek; turist olarak gezdiğiniz bir şehirde telefonunuzun kamerasını etrafınızdaki önemli yerlerle ilgili bilgi ya da yol tarifi almak amacıyla kullanmak da artırılmış gerçekliğin farklı kullanımlarına örnek oluşturuyor.

Gündelik yaşamı daha kolay ve keyifli hale getiren artırılmış gerçeklik teknolojisi, önümüzdeki dönemde hayatımızda çok daha fazla yer edinecek gibi görünüyor.
 

Bunlar etkinlikte konuşulanların bir bölümüydü. Bunların dışında neler konuşuldu, özet olarak gözden geçirelim:
 

 

Havalanı Lojistik hizmetlerinde, Tünellerde,  HVAC(Havalandırma) Sistemlerinde, Su ve Atık Su Sistemlerinde acil durumlarda sistemlerin kesintisiz çalışmaya devam etmesi için Yedekli bir çözüme ulaşmanın en kolay yolu olarak Yedekli (Redundant) Kontrolör: 1500R/H anlatıldı.

 

 

Bir kesinti durumunda Yedekli (Redundant) Kontrolör: 1500R/Hkullanılmasının avantajları üzerinde duruldu:
 

• Sistemde Kapanmaların Önlenmesi

• Materyal ve üretilen ürünlerin hasardan korunması

• Karmaşık ve bakımı zor çözümler yerine kolay Mühendislik Çözümleri

• Veri kaybıyla karşılaşmama vb.

• Verimli Mühendislik

• Uygulama programında, birden fazla uygulama seviyesi

• Düzgün geçiş (olumsuz bir etki olmadan çalışmaya devam edilmesi)

• Otomatik Program ve Veri Senkronizasyonu

• Ethernet ve diğer ünitelere (Örneğin, HMI, SCADA) tek işlemcili sistemler gibi basit bağlantı vb.

 

 

Veri Analitiği ile ilgili özetle anlatılanlar (Şeffaf İşlem ve Veri analizi):
 

Verimli ve standart makine ve tesis arıza süreçleri için arıza teşhisi
 

Cep telefonu veya akıllı saatler üzerinden doğrudan alarm bildirimi nedeniyle 
 

SCADA ile analitiği Kapsamlı kullanarak optimizasyon potansiyelleri türetmek
 

Üretim hatlarının dünya çapında bir kıyaslaması ve daha verimli makine kullanımı için 

  

 

 

Özetle anlatılanlar:
 

Üretim durumuyla ilgili enerji şeffaflığı, makine durumunun sürekli izlenmesini sağlar
 

 ISO 50001 uyarınca Alman Teknik Denetim Bürosu tarafından onaylı bir enerji yönetimi çözümü ile 
 

3.  Enerji verimliliği ile verimliliği ve kaliteyi arttırın
Otomasyon sistemine entegrasyonla, EnPIs'ler kolayca üretilebilir
 

    Entegre, ölçeklenebilir bir enerji yönetim sistemi ile( saha seviyesinden yönetim seviyesine kadar)

 

 

 

 

Özetle;
 

Mühendislik Süreçlerinin Planlanması ve Otomatize Edilmesi:

 

TIA Portal'da akıllı araçlar ve kütüphaneler kullanarak standardizasyon ve versiyonlama yoluyla
 

Planlama verilerini standart bir arayüzle çeşitli araçlardan TIA Portalı'na aktararak
 

Hızlı ve hatasız otomatik program kodu üretimi ve görselleştirme çözümleri sayesinde 
 

Kaynakların optimize kullanımı ile

 

 

 

Bu konuyla ilgili de özet bilgi aşağıdaki şekilde verildi :

 

 

PLC'lerden SCADA'ya kadar tüm otomasyon görevlerini kapsayan yenilikçi bir Mühendislik çerçevesi ile
 

PROFINET ağlarındaki arızaları hızlıca bulmak ve program güncellemelerini TIA Portal Yazılımı olmadan yapmak için

 

Çok kullanıcılı işlevsellik aracılığıyla bir Sunucu Projesi aracılığıyla koordineli bir mühendisliğe sahip olmak

 

Devreye alma sırasında koordinasyon için harcanan çabayı azaltır.

 

 

 

Son olarak işlenen konu Entegre Hareket Kontrol ile ilgiliydi,

 

 

Konunun Özeti:
 

Her türlü otomasyon ve sürüşü kapsayan tek bir PLC'destandart hız kontrolünden komplekse web-cam uygulamaları ve kinematik görevler.
 

Programlama çabalarını azaltmak ve yardım etmek için PLC'nin hareket kısmı ile kullanıcı arasında sezgisel bir arayüz oluşturmak için
 

Startdrive sayesinde SINAMICS otomasyona sorunsuz bir şekilde entegre edilmiştir. Hareket kontrolü uygulamaları ve yenilikçi güvenlik kavramları çok kolay bir şekilde uygulanabilir.

 

 

SONUÇ :
 

Ülkemiz Endüstri 4.0’ı yakalamak ve hatta bunun ötesinde bir yerlerde olmak yolunda, 

Endüstri 4.0’ın öncüsü olan Siemens vb. firmalarla işbirliğini hiçbir zaman gözardı etmemeli.

Ve Ülkemiz firmalarıda Endüstri 4.0’da bizim için gereken teknolojik altyapıyı geliştirecek AR-GE çalışmaları’nın içinde mutlaka olmalı. Çünkün Geleceğin Teknolojisini bugün üreten dünya teknoloji ligi’nde Ülkemizin’de olması’nınyolu buradan geçiyor.

 

 

 

 

1. SIEMENS Innovation Tour 2019 Kocaeli etkinliği sunumları

2. SIEMENS web sayfası