İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Kaf dağı

Kaf dağı, genellikle masallarda yer alan, dünyanın etrafını çevrelediğine inanılır arkasında cinlerin, perilerin ve görünmez varlıkların bulunduğu varsayılan, zümrütten yapılmış bir yerdir.
Fars mitolojisine ait Zümrüd-ü Anka kuşunun bu dağda yaşadığı düşünüldüğünde Kaf dağının aynı kültüre ait bir efsane dağ olduğu anlaşılabilir.

Kaf Dağının var olup olmadığı meselesi Kaf Sûresinin ilk âyetinin tefsirlerinde yer almaktadır. Bilindiği gibi, "Kaf" Kur'ân'da İslâm elifbasının 21. harfi gibi yazılmaktadır ve asıl mânâsı Allah ve Resulü tarafından bilinen hurûf-u mukattaalardan birisidir. Bütün hurûf-u mukattaalarda olduğu gibi, müfessirler "Kaf" üzerinde de çeşitli tefsirlerde bulunmuşlardır. Bu hususta, hem önceki müfessirlerin izahlarına, hem de zamanımız müfessirlerinin açıklamalarına baktığımız da meselenin üzerinde ne nispette, hangi seviyede durulduğunu bir nebze olsun göreceğiz.

İnanca göre dünyanın çevresi gemilerin geçemediği, kıyıları görülemeyen karanlık bir su kütlesi olan Bahr’muhit ile kaplıdır. Buna göre bu su kütlesinden sonra da her şeyi bir kuşak gibi çevreleyen Kaf Dağı gelir. 

Kaf Dağı yeşil zümrüttendir ve gökyüzünün rengi onun yansımasından gelir. Bir başka kaynakta da Kaf Dağının zümrütten bir kayaya dayandığı, “el-Veted” denen bu kayanın, Allah tarafından kendi kendine duramayan dünyaya bir destek olmak üzere yaratıldığı belirtilir. İnsanların aşmasına imkân olmayan Kaf Dağına dünyanın sonu gözüyle bakılır. Bu dağ, görünen ve görünmeyen dünyalar arasındaki sınırdır. 

"Bizce insaf, rivayetleri tekzip etmek değil, bir tevcihi sahih bulmaktadır. Gerçi bu hususta Peygambere (A.S.M.) kadar ulaşan bir hadis yoktur, fakat bir kısım ulemanın kanaatlerini gösteren yaygın bir telâkki vardır. İbni Cerir ve İbni Münzir'in rivayetlerine göre, İbni Abbas (r.a.) şöyle demiştir: "Allah Teâlâ bu arzın arkasından onu kuşatan bir deniz, onun arkasında bir dağ yaratmıştır, ona Kaf denir. Dünya seması onun üzerine sarkmaktadır..."

Zümrüd-ü Anka'ya İranlılar Simurg diye de adlandırılır. Bu kuşun, dağın tepesinde köşke benzer bir yuvada yaşadığı, insanlar gibi düşünüp konuştuğu, çok geniş bir bilgi ve hünere sahip olduğu, kendisine başvuran hükümdar ve kahramanlara akıl hocalığı yaptığı ileri sürülmektedir.

Kaf suresii bu dağla ilişkilendirilir. Kaf Dağı Tasavvuf 'da kanaati temsil eder. Orada kanaatin sonsuz ikliminde yaşayan Simurgun istiğnası, yani dünyaya yahut dünyalığa ihtiyaç duymayıp iltifat etmemesi, örnek alınacak büyüklüktedir.

İsrailiyat etkisi ile yazıldığı düşünülen rivayet ve tefsirlerde dağın yeri, büyüklüğü ve yapısı ile ilgili efsanevi anlatımlar bulunur. Bu anlatımlardan birisi de Muhyiddin-i Arabi'ye aittir:

"Kaf, yerküreyi kuşatmış olan yeşil zeberced 'den bir dağdır ve semanın etrafı onun üzerindedir; kökleri, dünyanın üzerinde durduğu kaya'ya ulaşır ve zelzelenin kaynağı bu dağdır.

Genellikle masallarda yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin bulunduğu varsayılan, zümrütten dağ.

Kaf Dağ'ının ne olduğunu biliyorsunuz. Zaten mutlaka hayatınızda bir kez bu efsanevi dağ hakkında birşeyler duymuşsunuzdur. Peki nerden biliyorsunda bu dağ gerçek diyorsun diye bir soru yönelteceksizin bana. Dayanağım Yüce Kitap Kuran'ı Kerimdir. Evet yüce Allah Kuran'da Kaf Dağ'ından bahsetmiş. Hatta Kuran'ı Kerimde Kaf Suresi var.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • ebu tahir el cennabi
    Kur'anda kehf 86'da "...güneşin çamurlu suya gömüldüğü" yazıyor ama sen güneşin çamurlu suya gömüldüğüne inanmıyorsun... onu hicaz mecaz yaparak kurtarmaya çalışıyorsun ve modern bilime uydurmaya çalışıyorsun. işinize gelince bilime sarılıyorsunuz kur'anı bilime uydurmaya çalışıyorsunuz işine gelince bilimi kökten reddet.
  • Ebu Tahir El Cennabi
    yazının üstünde Kaf Dağının İranlılarda anlatılan bir masal olduğunu söylüyorsun. Sonra kur'anda yazdığı için gerçek olduğuna inanıyorsun; Çünkü kur'an allahın kel'amı öyle mi? - 26 Haziran 610 tarihinde Muhammede peygamberlik verilirken; sen de mağarada mıydın? - Muhammedle Cebraili konuşurken hiç şahit oldun mu? - Madem Kaf dağı gerçekse atla bir uçağı dünyanın kenarlarına gidip kaf dağının fotoğrafını çek. Hem Zümrüttenmiş... bir torba zümrüt alsan sülalen kurtulur. - bu kaf dağı olayı tevratta incilde yazsa, kur'anda yazmasa bu durumu "onların bozulduğuna delil yapardın"... kaf dağı olayında bilimi çöpe atıyorsun ama kehf 86'da söylendiği şekilde güneşin çamurlu suya gömüldüğüne inanmıyorsun... onu hicaz mecaz diyerek kurtarmaya çalışıyorsun. Etrafı kaf dağı ile çevrili bir dünyada güneş çamurlu suya gömülmesini niye modern bilime uyduruyorsun. Hicaz mecaz diyerek.
  • Ebu Tahir El Cennabi
    Kaf dağına inanma nedeniniz "kur'anda yazması" diyorsunuz. Peki aynı kur'anın Kehf suresi 86. ayette "Zülkarneynin güneşi çamurlu suya batarken gördüğü" yazıyor. Peki neden güneşin akşamları çamurlu suya gömüldüğüne inanmıyorsunuz da o ayeti "hicazdı mecazdı" diyerek modern bilime uyduruyorsunuz? kur'anda güneşin çamurlu suya gömüldüğü yazdığına göre dünyanın döndüğü yalandır. Etrafı kaf dağı ile çevrili bir dünyada güneş de çamurlu suya gömülüyordur. İşinize gelen yerde bilimi çöpe atıyorsunuz işinize gelen yerde kur'andan bilim fışkırtıyorsunuz. "Kur'anda evrenin genişlediği yazıyor" diyen dingiller, dünyanın etrafı kaf dağı ile çevriliymiş... Hem de yeşil zümrüttenmiş...
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı