Geçen yazımızda, samimi olmanın çağrısını ve bizce gerekçelerini yazmıştık. Teveccüh edip nazar-ı itibara aldınız. Müteşekkirim!
Geçen yazımızda, samimi olmanın çağrısını ve bizce gerekçelerini yazmıştık. Teveccüh edip nazar-ı itibara aldınız. Müteşekkirim!
'Bu davanın kendisi azizdir. Hiç kimse bu davayı azizleştirmez. Samimiyet ile girerse, kendisi azizleşir!' Merhum Osman Yumakoğulları..
Dünyada dönen çok vahim olaylara, benden çok daha ehil kalemler zaten tüm perde arkasındaki ayrıntıları ile girdi. Biz de okuyup ders aldık.
Pek çok kez dile getirmeye çalıştığımız bir terimdir 'Sosyal Medya Cephesi'. Bu kez ise biraz daha açarak geniş bir kadrajdan bakmanın faydalı olacağına inandık, zira son zamanlarda yaşanan pek çok olay, bunun gerekliliğini ortaya çıkardı.
Günümüzde ve geçmişte yaşanan pek çok sorunlarımızın ana kaynakları bu iki başlıktan gelmekte. Sevr Anlaşmasının 62-64 maddeleri, incesi incesine 'Kürdistan' konusunu işliyor. Kısacası, bir Kürt devleti sözü veriliyor. Peki kim tarafından? ABD başta, İngiltere, Fransa, İtalya tarafından!
Hani bir umuttu. Seçimler bitikten sonra normalleşme olur diye bekledik. Olmayacak demek ki. Almanya'ya geri dönen ve sürekli seyahat eden vatandaşlarımızdan gelen haberler maalesef bunu gösteriyor.
Çok fazla detaya gerek yok. Sonuçlar belli. Herşey ortada. 1933 den sonra ilk kez Almanya parlamentosuna Naziler girdi.
Almanya Federal Meclis Seçimlerine yaklaşık bir hafta kaldı. Buna rağmen, hem Merkel'in, hem de Schulz'un tek seçim propaganda konuları halen Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanı!
Bilindiği gibi, tarih tekerrürden ibarettir. Periyodik olarak bazı olaylar belli, belirsiz zamanlarda tekrar eder. 100 yıl da bir, 50 yılda bir, 10 yılda bir!
Son yazımızda değinmiş olsak bile, bu konu biraz daha geniş ele alınmayı haketti. Maalesef! SİHAlar'ı tenkit ederek yeni bir İHAnet'e imza atan Sezgin Tanrıkulu, sonunda Partisinin Genel Başkanından da arzu etmediğimiz, ama beklediğimiz desteği gördü.