Ülkemiz de ekonomik sıkıntıların olduğu ve bazı üç kâğıtçıların da bundan fırsat çıkarttığı malum. Evet, hayat pahallılaştı. Ancak bir an olsun da hadi tüm dünyada kriz var, bir yana bırakalım, ülkemizin ne şartlarda olduğunu ve ekonomiyi de bu şartlara göre değerlendirmeyi hiç düşündük mü?
Dün gibi hatırlıyorum, 7 Haziran seçimlerinden sonra, bir taksi ile evin yolunu tutmuştum. Eh İstanbul trafiği malum, yaklaşık yarım saat yol gideceğiz.
İroni nedir? Kendi ülkelerinde çoktan meşruiyetlerini kaybetmiş birtakım insanların, önüne gelenleri gayrimeşru ilan edip, onların yerine kendi isteklerine daha yatkın olanları, meşru ilan etmesidir!
Son günlerde yine sağda solda, özellikle de Avrupa’da FETÖ üyeleri medyaya masumiyet açıklamaları yapıyor!
Gerçekten bazı şeyleri kavramakta zorlanıyor insan. Çünkü alt alta getiriyor, yan yana koyuyor, bölüyor, topluyor, çıkartıyor ama bir türlü ortaya sağlam ve mantıklı bir netice çıkmıyor.
Evet, ABD Başkanı olan sıkışık peruklu insanın ismi geçtiği zaman, bu soru sorulmalı. Hangi Trump konuştu, pardon tweet attı acaba?
Tarihimizde toplumlarımızın en güçlü sütunu tartışmasız ailedir. Çekirdek aileden aşirete kadar.
Tarih tekerrürden ibaret derler ya, doğru derler.
1990 yıllarda müşerref olduğum bir dava idi Milli Görüş. Şahsen büyük bir şans ve hayatımı değiştiren gerçek ise bu davanın o zamanki efsanevi lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocanın bizzat yanında olabilmek idi.
Baştan belirteyim ki, ben ekonomi uzmanı değilim. Ancak belli, başlı ve başlı başına olan yanlışları görmemek için de uzman olmaya pek de gerek yok.