Türkiye olarak hiç de alışık olmadığımız bir şekilde misafir ağırlamadan, geniş ve kalabalık iftar sofraları hazırlamadan mübarek Ramazan-ı Şerif’i bir hastalık gölgesinde ağırladık, şimdi de uğurluyoruz. Şimdi sırada hiç alışkın olmadığımız bir bayram var.
"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur." Mustafa Kemal ATATÜRK
Gelişen teknolojilerle hayatımıza giren sosyal medya, bize birçok kolaylık sağlasa da, sağladığı her kolaylığın karşılığı olarak da bizden bir şeyler alıp götürüyor.
Türkiye’de pek çok aile 'Aman, çocuğum hata yapmasın' diyerek ister küçük çocuk olsun ister 28 yaşında bir yetişkin, evlenene kadar her yapacağı işi aile planlamaya çalışıyor. Peki ailelerimiz bize gerçekten iyilik mi yapıyor?
Hemen hemen katılığım her online toplantı ve seminerde konuşmacılara 'Koronavirüs'ten sonra hayatımızda ne değişecek? Home Office çalışma yaygınlaşacak mı?' diye sorular soruluyor. Ama bana göre büyük değişimler için ilk önce kendimizi değiştirmemiz gerekiyor.
Evlerimizde sıkılıp bunaldığımız bugünlerde gönüllüsü olduğum, şifa bulduğum ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübü’nün Genel Koordinatörü, manevi annem, üzerimde çok büyük emekleri olan saygıdeğer hocam Semra Demirer çok güzel bir projeye imza attı.
Para, ihtiyaçlarımızı karşılamak için olmazsa olmaz.
Türkiye’nin yakın siyasi tarihini araştırdığımda; eskiden daha aktif bir gençlik görürken, şimdilerde benim de içerisinde bulunduğum gençlik kuşağının büyük bir atalet içerisinde olduğunu görüyorum. Peki bu atalet nereye kadar sürecek?
Dünya’nın başı Çin’in Wuhan Kenti’nde çıkan Coronavirüs (Covid-19) pandemisi ile belada.
Türk insanı olarak hangi bilgiyi açıkça anlatıp hangi bilgiyi saklamamız gerektiği hususunu netleştiremedik.