Kuveyt'lilerin Osmanlı hayranlığı..
Kuveyt hakkında ufak bir bilgi; Kuveyt Arapça’da su kenarındaki kale anlamına gelmektedir.
Resmi dili Arapça ve İngilizce. Para birimi Kuveyt Dinarı. 1Kuveyt Dinari 19,00TL yapmaktadır. Ve 1 Dinar 3,29 Dolara tekabül ediyor. Evet dünyanın en yüksek para birimidir.
Başkenti Kuveyt ve genel nüfus 4.5 milyon. Nüfusun %30’u Kuveytlilerden müteşekkil.
Siyasi durumu ise yönetimde neredeyse üç asırdır Al-Sabah ailesi var. Meclisleri var.
Eğitim 8 yıl ve mecburi. Eğitim oranı çok yüksek neredeyse %100. Üniversite mezunu %90'a yakın. Anadilleri olan Arapça’nın yanında neredeyse bütün Kuveyt halkı, ingilizceyi iyi derecede okuyup yazabiliyor, konuşabiliyor.
Ekonomilerinin neredeyse tamamına yakını petrole dayanıyor. Dünya rezervlerinin %10’una sahipler. Kişi başı gelir 2018 itibariyle yıllık 78.000 dolar.
Evet dostlarım bu genel bilgilerden sonra şimdi ziyaretimizle ilgili Kuveyt notlarımıza geçelim.
Şehzade Babamızla, aile reisimiz Harun Efendi ile bir yayın evinden aldığımız davet üzerine orada bulunduk. Her yıl düzenlenen ve özellikle son dört yılda büyük itibar gören bir kitap fuarına da katılımda bulunduk.
Davetçimiz Tros Yayınevi ve basmış olduğu kitapların neredeyse hepsi Osmanlı Tarihi ile ilgili. Son kitapları ise Altın Silsile. Osmanlının kuruluştan itibaren son sultanına kadar hanedanı kaleme almışlar. Bu kitabın ön takdiminde babam Harun Efendi’nin de bir takdim yazısı bulunmaktadır. Güzel bir özet halinde Osmanlıyı anlatmaktadır.
Yayınevi ile birlikte Fuarda kitap stadında durduk son çıkardıkları kitap için Babam Harun efendinin imza günü yapıldı.
Değerli dostlarım imza günü aslında bir gün olması gerekiyodu. Fakat o kadar çok talep oldu ki iki güne uzatmak zorunda kaldık. Kuveyt halkı bu fuara akın akın geldiler, özellikle bir Osmanlı şehzadesini görmek için, ondan bir imza alabilmek için izdiham yaşandı.
Oradaki yazarlar daha önce hiç bu kadar izdiham olmadığını söylediler. Kuveyt halkının büyük bir kısmı Osmanlı tarihine çok ilgiliymiş.
Tabi ülkemizde çekilen ve Arap ülkelerinde gösterilen dizilerin de bunda etkisi çok fazla. Her ne kadar Muhteşem Yüzyıl gibi Osmanlıyı sadece haremden ibaret gösteren tarihi yanlış anlatan diziler olsa da Kuveyt halkı araştırmayı seven bir halk. Bu nedenle diziyle yetinmiyor, gerçekleri öğrenmek için kitaba yöneliyorlar.
Tabi önceki yıllarda Arapça Osmanlı tarihini anlatan eserlerin sayısı çok azdı. 13 yıl önce tarihçiler ve akademisyenler bu açığı farkedip Türkiye’ye gelerek arşivlerden ve tarihçilerden bilgileri alıp tercüme etmeye ve basmaya başladılar.
Daha sonrasında yayınlanan Diriliş ve Payitaht Abdülhamid dizileri de Kuveyt halkında daha fazla merak uyandırıp tarihi kitaplara yöneltti.
Evet dostlarım belki mübalağa gibi gelebilir fakat öyle bir sevgi ve hürmet gördük ki yüreğimiz kabardı, gözlerimiz yaşardı. Kitap fuarında bir saatlik programımız vardı ama beş saatte anca çıkabildik. Yolda ise durum farklı değildi. Alışveriş mekanlarında durup bizlerle resim çektirmek isteyenlerin haddi hesabı yoktu. Tabi sadece gençler değil, aralarında tarihçi yazar, akademisyen üniversite hocaları da vardı.
Kaldığımız beş gün içinde olumsuz bir yorum ya da bir eleştiri almadık. Adeta Osmanlı fanatiği bir ülke.
Dostlarım ben bu manzarayı görünce kendi kendime dedim ki "Bu hürmet bu sevgi, bize ecdadımızın bir mirasıdır, ne mutlu bize ki böyle bir ecdadın torunuyuz."
Sonra aklıma geldi, bizim memleketimizde neden bir kesim hala Osmanlıya bırakın sevmemeyi adeta kin kusuyor, küfrediyor diye.
Kuveyt halkından da hep bu soruyla karşı karşıya geldik. Biz Arap olduğumuz halde sizleri seviyoruz, Türkiye’de bu kesimin sorunları ne?
Bizim terbiyemiz ve devletimize ve halkımıza saygımız ülkemizde ne olursa olsun yurtdışına şikayet etmek gibi bir durumumuz olamaz bu nedenle cevap olarak "Bizler aynı ülkenin vatandaşıyız, bu insanlara kızmayın, aldıkları eğitim yanlış, tarihi yanlış öğrenmişler, biz her fikre saygı duyuyoruz yeter ki efendilik olsun, diğer küfredenleri ise muhatap almıyoruz" diyerek mevzuyu kapatıyorduk.
Evet dostlarım bize öğretilenler "Araplar hain", Araplara öğretilenler ise "Türkler istilacı."
Aramızı İngilizler bozdu, evet oyuna gelip ihanet eden bazı Arap aşiretleri oldu ama bu bütün Arapları içine almaz.
Velhasıl dostlarım bu Kuveytli kardeşlerimizin tamamı olmasa bie en azından % 50’sine yakın Osmanlı sevgisi ve hayranlığı tasıyorlar. Ve yakın bir zamanda bu kesim,bütün dünya Araplarına gerçek Osmanlı tarihini anlatacaklar,çalışmalar yapıyorlar ve bu yolda ilerliyorlar. Allah onlardan razı olsun.
Son olarak benden istedikleri bir iki önemli konu var. Kuveytliler der ki; "Biz öyle çok zengin bir halk değiliz,genelde devlet memurru ve özel sektörde memurluk yapıyoruz,maaşlarımız Tl karşıtı olarak yüksek fakat ülkemizde orta halli olarak geçiniyoruz."
Türkiye’den ev ya da başka birşey almak istediklerinde fiyatlar aşırı derecede yükseltiliyor,taksilerde çift tarife açılıyormuş. Şoför önce nerelisiniz diye sorup Kuveytli olduklarını duyunca hem yolu uzatıyor hem de çift tarife açıyormuş. Geçen sene ülkemize 400 bin Kuveytli gelmiş.Neredeyse nüfuslarının % 40’I bize misafir olmuş.
Lütfen burdan yetkililere ve halkımıza sesleniyorum, Kuveytli kardeşlerimize iyi davranalım, onları birer kardeş gibi sevelim.
Allah’a emanet olunuz !
Resmi dili Arapça ve İngilizce. Para birimi Kuveyt Dinarı. 1Kuveyt Dinari 19,00TL yapmaktadır. Ve 1 Dinar 3,29 Dolara tekabül ediyor. Evet dünyanın en yüksek para birimidir.
Başkenti Kuveyt ve genel nüfus 4.5 milyon. Nüfusun %30’u Kuveytlilerden müteşekkil.
Siyasi durumu ise yönetimde neredeyse üç asırdır Al-Sabah ailesi var. Meclisleri var.
Eğitim 8 yıl ve mecburi. Eğitim oranı çok yüksek neredeyse %100. Üniversite mezunu %90'a yakın. Anadilleri olan Arapça’nın yanında neredeyse bütün Kuveyt halkı, ingilizceyi iyi derecede okuyup yazabiliyor, konuşabiliyor.
Ekonomilerinin neredeyse tamamına yakını petrole dayanıyor. Dünya rezervlerinin %10’una sahipler. Kişi başı gelir 2018 itibariyle yıllık 78.000 dolar.
Evet dostlarım bu genel bilgilerden sonra şimdi ziyaretimizle ilgili Kuveyt notlarımıza geçelim.
Şehzade Babamızla, aile reisimiz Harun Efendi ile bir yayın evinden aldığımız davet üzerine orada bulunduk. Her yıl düzenlenen ve özellikle son dört yılda büyük itibar gören bir kitap fuarına da katılımda bulunduk.
Davetçimiz Tros Yayınevi ve basmış olduğu kitapların neredeyse hepsi Osmanlı Tarihi ile ilgili. Son kitapları ise Altın Silsile. Osmanlının kuruluştan itibaren son sultanına kadar hanedanı kaleme almışlar. Bu kitabın ön takdiminde babam Harun Efendi’nin de bir takdim yazısı bulunmaktadır. Güzel bir özet halinde Osmanlıyı anlatmaktadır.
Yayınevi ile birlikte Fuarda kitap stadında durduk son çıkardıkları kitap için Babam Harun efendinin imza günü yapıldı.
Değerli dostlarım imza günü aslında bir gün olması gerekiyodu. Fakat o kadar çok talep oldu ki iki güne uzatmak zorunda kaldık. Kuveyt halkı bu fuara akın akın geldiler, özellikle bir Osmanlı şehzadesini görmek için, ondan bir imza alabilmek için izdiham yaşandı.
Oradaki yazarlar daha önce hiç bu kadar izdiham olmadığını söylediler. Kuveyt halkının büyük bir kısmı Osmanlı tarihine çok ilgiliymiş.
Tabi ülkemizde çekilen ve Arap ülkelerinde gösterilen dizilerin de bunda etkisi çok fazla. Her ne kadar Muhteşem Yüzyıl gibi Osmanlıyı sadece haremden ibaret gösteren tarihi yanlış anlatan diziler olsa da Kuveyt halkı araştırmayı seven bir halk. Bu nedenle diziyle yetinmiyor, gerçekleri öğrenmek için kitaba yöneliyorlar.
Tabi önceki yıllarda Arapça Osmanlı tarihini anlatan eserlerin sayısı çok azdı. 13 yıl önce tarihçiler ve akademisyenler bu açığı farkedip Türkiye’ye gelerek arşivlerden ve tarihçilerden bilgileri alıp tercüme etmeye ve basmaya başladılar.
Daha sonrasında yayınlanan Diriliş ve Payitaht Abdülhamid dizileri de Kuveyt halkında daha fazla merak uyandırıp tarihi kitaplara yöneltti.
Evet dostlarım belki mübalağa gibi gelebilir fakat öyle bir sevgi ve hürmet gördük ki yüreğimiz kabardı, gözlerimiz yaşardı. Kitap fuarında bir saatlik programımız vardı ama beş saatte anca çıkabildik. Yolda ise durum farklı değildi. Alışveriş mekanlarında durup bizlerle resim çektirmek isteyenlerin haddi hesabı yoktu. Tabi sadece gençler değil, aralarında tarihçi yazar, akademisyen üniversite hocaları da vardı.
Kaldığımız beş gün içinde olumsuz bir yorum ya da bir eleştiri almadık. Adeta Osmanlı fanatiği bir ülke.
Dostlarım ben bu manzarayı görünce kendi kendime dedim ki "Bu hürmet bu sevgi, bize ecdadımızın bir mirasıdır, ne mutlu bize ki böyle bir ecdadın torunuyuz."
Sonra aklıma geldi, bizim memleketimizde neden bir kesim hala Osmanlıya bırakın sevmemeyi adeta kin kusuyor, küfrediyor diye.
Kuveyt halkından da hep bu soruyla karşı karşıya geldik. Biz Arap olduğumuz halde sizleri seviyoruz, Türkiye’de bu kesimin sorunları ne?
Bizim terbiyemiz ve devletimize ve halkımıza saygımız ülkemizde ne olursa olsun yurtdışına şikayet etmek gibi bir durumumuz olamaz bu nedenle cevap olarak "Bizler aynı ülkenin vatandaşıyız, bu insanlara kızmayın, aldıkları eğitim yanlış, tarihi yanlış öğrenmişler, biz her fikre saygı duyuyoruz yeter ki efendilik olsun, diğer küfredenleri ise muhatap almıyoruz" diyerek mevzuyu kapatıyorduk.
Evet dostlarım bize öğretilenler "Araplar hain", Araplara öğretilenler ise "Türkler istilacı."
Aramızı İngilizler bozdu, evet oyuna gelip ihanet eden bazı Arap aşiretleri oldu ama bu bütün Arapları içine almaz.
Velhasıl dostlarım bu Kuveytli kardeşlerimizin tamamı olmasa bie en azından % 50’sine yakın Osmanlı sevgisi ve hayranlığı tasıyorlar. Ve yakın bir zamanda bu kesim,bütün dünya Araplarına gerçek Osmanlı tarihini anlatacaklar,çalışmalar yapıyorlar ve bu yolda ilerliyorlar. Allah onlardan razı olsun.
Son olarak benden istedikleri bir iki önemli konu var. Kuveytliler der ki; "Biz öyle çok zengin bir halk değiliz,genelde devlet memurru ve özel sektörde memurluk yapıyoruz,maaşlarımız Tl karşıtı olarak yüksek fakat ülkemizde orta halli olarak geçiniyoruz."
Türkiye’den ev ya da başka birşey almak istediklerinde fiyatlar aşırı derecede yükseltiliyor,taksilerde çift tarife açılıyormuş. Şoför önce nerelisiniz diye sorup Kuveytli olduklarını duyunca hem yolu uzatıyor hem de çift tarife açıyormuş. Geçen sene ülkemize 400 bin Kuveytli gelmiş.Neredeyse nüfuslarının % 40’I bize misafir olmuş.
Lütfen burdan yetkililere ve halkımıza sesleniyorum, Kuveytli kardeşlerimize iyi davranalım, onları birer kardeş gibi sevelim.
Allah’a emanet olunuz !
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
YILDIRIM YAMANEL
Kamil KURŞUN
Murat Arslan