İsmail Çetin Korkmaz

İsmail Çetin Korkmaz

Yezidilik

Yezîdîlik, (Arapça: يزيدية, Farsça:یزیدیان, Kürtçe:ئێزیدی veya Êzidî) Babası El-Hakem bin Ebu el-'As ile birlikte Muhammed'in emriyle Mekke'nin güneyindeki Taif kentine sürülen, Emeviler'in dördüncüha
Yezîdîlik, (Arapça: يزيدية, Farsça:یزیدیان, Kürtçe:ئێزیدی veya Êzidî) Babası El-Hakem bin Ebu el-'As ile birlikte Muhammed'in emriyle Mekke'nin güneyindeki Taif kentine sürülen, Emeviler'in dördüncühalifesi olan Mervan bin El-Hakem ile aynı soydan olan Adi bin Musafir tarafından, Zerdüştlükilkeleri üzerine kurulan; evrenin ve insanların Azda adında bir tanrının görevlendirmiş olduğu Melek Tavus tarafından yaratıldığına inanan, "Mushafa Reş" ve "Kitab el Celve" adlı kitapları dinî öğretilerinin ana kaynağı olarak kabullenen inanç.

"Yezîdî" kelimesi bu dinin tanrısı olan Azda kelimesinden türetildiği iddia edilmektedir. Kürt dilinde "Allah" ismini karşılayan iki kelime mevcutur bunlar "Xweda" ve "Ezda" dır. Ezda beni yaratan, veren ve var eden anlamlarına gelmektedir. Xweda ise kendiliğinden var olan anlamına gelmektedir.

Yezîdîlik'in önceki ilahi dinlerde anlatılan, Düşmüş meleğin, yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm evrene ispatıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmıştır diye düşünülür.

Ancak burada düşmüş meleğin sahip olduğu özellikler diğer dinlerden farklıdır. Yezîdîlik'te tanrı dünyanın sadece yaratıcısıdır, ancak sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin vücut bulması için Düşmüş melek bir nevi aracılık rolü üstlenmiştir. Düşmüş melek olan Melek Tavus olarak adlandırılır ve bir tavus kuşu ile simgelenir. Tanrı özünde iyilikle dolu olduğundan ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez. Aksine ibadetin ona değil içi kötülüklerle dolu olana, Tavus'a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur. Bu anlamda iyilik ve kötülüğün kaynağı aslında Melek Tavus'tur. Ahiret inancı gibi sonradan hesap verilecek bir yerin varlığı söz konusu değildir. İnsanın inanışına ve yaşayışına göre dünya cennete de cehenneme de dönüşebilir. Melek Tavus bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının bu dünyadaki gölgesidir.

Ayrıca Êzidîtîlik'deki Melek Tavus incancı ile eski Zerdüştlük ve Mitraizm'den etkilenmiştir. Günümüzde, Yezîdîler oldukça kapalı ve geleneklerine bağlı olarak kültürlerini devam ettirmektedirler.

Başlangıçta Tanrı Azda kendi ateşinden Melek Tavus'u yaratır ve ona evreni ve insanı yaratma görevini verir. Bununla birlikte yaradılış işinde Tavus'a yardımcı olacak altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Azda'nın verdiği buyruk doğrultusunda ve yine Azda'dan aldığı bir toz ile Erkek ile Kadın'ı, ve evreni yaratır. Ayrıca ayak işlerini görmesi için de dört tane de cin.

Daha sonra Melek Tavus yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda'nın yanına gider ve Azda Melek Tavus'a "Bundan sonra bu iki insana tabi olacaksın" der. Bunun üzerine Melek Tavus "Bu iki insanı yaratan yoktan vareden benim niçin onlara tabi olayım ben sadece beni yaratan sana tabi olur, sana ibadet ederim" der.

Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir. Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konuda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir. Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra Erkek olanın küpündenŞahid bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise sürüngenler, akrepler, çıyanlar.

Adam Şahid bin Car'ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Karar verirler Şahid bin Car öldürülecektir. Kadın bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus'u hesaba katmamıştır Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Uyandıklarında 80'i de farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar Şahid bin Car böylelikle Melek Tavus'un sayesinde kurtulur.

Daha sonra Şahid bin Car'a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar Yezidilerin atalarını oluşturur, diğer 80Çocuktan dünyaya gelenlerse diğer insanları oluştururlar.

Yezidilikteki inançlar
Yezidiler kendilerine "Azday Halkı" adını verirler. İnançları arasında:
•  Dünya sonsuzdur, dünyayı yaratan tanrı onu asla yıkmaz,
•  Doğanın korunması ve doğaya saygıyı benimserler,
• Günde üç defa güneşe dönerek ibadet edilir,
• Çarşamba gününü dinlenme günü olarak kabul ederler çünkü, Melek Tavus'un yaratıldığı gün, İlk iki insanın yaratıldığı gün ve Şahid bin Car'ın meydana geldiği gündür çarşamba,
• Sonradan Yezidi olmaya izin verilmez,
• Şeytan'ın adını telaffuz etmek haramdır,
• Şeytan'ın adını anımsatan kelimeleri anmak (Kitan, Şar, Şat, mel'un, na'l) haramdır.

Yezidiler'in Kutsal Kitapları
Yezidiler'in iki kutsal kitabı olduğu ortaya atılmış;
1. Meshaf Reş : 15. yy da yazıldığı ortaya atılmış olan ve Yezidiler'in mitolojisini anlatan bir eser. Ayrıca kitabın sonunda Yezidiler'in yapmalarının yasak olduğu şeyler bildirilir.

2. Kitab el Celve : Daha geniş bir zaman diliminde yazılmış, Yezidiler'i bilgilendiren bir kitaptır. Bu kitabın içide bu kitabın sadece Yezidiler tarafından okunması gerektiği ve yabancıların eline geçmemesi gerektiği söylenir. Beş bölümden oluşur.

•Birinci Bölüm: Melek Tavus'un ezeli oluşu, ve sıfatları. Diğer dinlerin artık hükümsüz oluşu ve kitaplarının geçerlililiğini yitirmiş olduğu.
•İkinci Bölüm: Ödül ve Ceza, Reenkarnasyon.
•Üçüncü Bölüm: Herşeyin Melek Tavus'un denetiminde olduğunu anlatan bölüm.
•Dördüncü Bölüm: Mevsimler, yasalar ile ilgili bilgiler ve yabancı inançlara kapılmamak gerektiğine dair uyarılar.
•Beşinci Bölüm: Kendisini simgeleyen kavramlara saygılı olmayı buyuran bölüm.

Bugün çağdaş dilbilimciler bu eserlerin aslında Yezidilerin kutsal kitabı olmadığını kabul ederler ve yukarıda geçen iki eserin de eski çağlara dayanmadığı kanıtlanmıştır. Bunun en büyük sebebi Yezidiliğin büyük ölçüde sözlü bir edebî geleneğe dayanmasıdır; bu sebeple büyük İbrahimî dinlerdeki gibi bir yazılı kutsal metin mevcut değildir. Bununla birlikte son zamanlarda Yezidiler ritüellerde kullandıkları şarkılar gibi çeşitli dinî sözlü edebiyatı yazılı forma geçirmeye ve basmaya başlamışlardır.

Yezidilerin Yedi Meleği ve Melek Tavus
Yezidilerin kutsal kitabi Mushaf-i Res'te evrenin yaratılısının anlatıldığı bölümde, önce bir inci tanesi olarak evrenin bilahare de yedi günde yedi meleklerin yaratıldığı ifade edilmektedir. Buna göre, ilk yaratılan Azrail isimli Melek-Tanrı 'ydı; diğer adı Melek Tavus yani ateşten olma Şeytan'dı. Yedi meleğin en ulusu Oydu. Ve Pazartesi Derdail yaratıldı. (Bu meleğin ruhunu Yezidi ulularından Şeyh Hasal-al Basri temsil eder.) Salı, İsrafil oldu ve vekaletini Yezidi ulularından Şeyh Şemseddin'e verdi. Çarşamba, melek Mikail yaratıldı ve Sucedettin kılığında göründü. Perşembe, Semail oluştu ve Şerafettin oldu. Cuma, Cebrail yaratıldı ve Nusreddin olarak görüldü. Cumartesi yaratılan Nurail (Turail) ise Fahrettin evliya kılığında insanlar arasında dolaştı. Yezidilerde kötülük tanrısı (şeytan) yerine ikame edilen melaikeler kralı Melek Tavus'un apayrı bir yeri vardır. Yezidiler, şeytan'ın yerine ikame ettikleri Melek Tavus'a tanrısal nitelikler atfettikleri için "Şeytana tapanlar" olarak nitelendirilmişlerdir. Oysa onların inancına göre, dünyayı yaratan Tanrı'nın cezalandırdığı şeytan, cehennemde kaldığı 7 bin yıl boyunca tövbe göz yaslarıyla doldurduğu 7 testi ile cehennem ateşini söndürmüş; Tanrı tarafından bağışlanmış ve meleklerin önderi olmuştur. Artık Melek Tavus, Tanrı 'nın yarattığı dünyanın koruyucusu, yöneticisi ve Tanrı iradesinin yürütücüsü niteliklerini kazanmıştır.

Zemzem Suyu Laleş vadisinde bir kayadan çıkan su, Şeyh Adiy'in türbesinin eşiğinin altından geçer geçmez kutsallaşarak havuzumsu taç çukurda birikip zemzem adını alır. Zemzem suyunun akıp gittiği yere çıplak ayakla yaklaşan Yezidiler, el ve yüzlerini yıkamak suretiyle kendilerini vaftiz edilip kutsanmış saymaktadırlar.

GÜNÜMÜZDE YEZİDİLER
Osmanlıların son zamanlarında 1912'de yapılan nüfus sayımında 37.000, 1923'teki sayımda 18.000 olarak tespit edilen Yezidilerin sayısı ülkemizdeki bazı çevrelerin baskılarından kaynaklanan göçlerden dolayı azalmış olup; günümüzde Türkiye'deki sayılarının 3.000-4000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemizde küçük topluluklar halinde yaşayan Yezidilerin büyük bölümü Güneydoğu Anadolu'da bir kısmı da metropol kentlerinde yaşamaktadırlar. Dünya genelinde nüfuslarının 700.000 olduğu tahmin edilen Yezidilerin, Irak'ta 300.000, Rusya'da 100.000, Gürcistan'da 60.000, Ermenistan'da 40.000, Suriye'de 10.000, Almanya'da 50.000, İran 'da 1.000-2.000 civarında nüfusa sahip olduğu; kalanının da Hindistan, Lübnan, İsviçre, Belçika, Estonya ve Ukrayna'da yaşadığı bilinmektedir.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı