Sadabat Paktı
Avrupa’da yerini rekabet ve uyugunsuzluklara bırakmış, mağlubiyeti yaşamış devletler bu yeni düzeni yıkmak konusundaki isteklerini uygulamaya koymuşlardır. Savaşın arkasından kurulan düzenden memnun olmayan İtalya pastanın dilimini almak istiyordu. İtalya’nın Habeşistan’ı işgali (1935) ile Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan İtalyan tehdidi Orta Doğu’nun güvenliğini de tehlikeye sokmuştur. Bu durum Türkiye’yi bir taraftan İngiltere’ye bağlanmaya götürmüş, öte yandan Orta Doğu devletleriyle işbirliği yapmak ve bazı savunma tedbirleri almak zorunda bırakmıştı.
Orta Doğu'nun güvenliği için zorunlu olan en önemli konu Ortadoğu ülkelerinin birleşme isteği ile görülmeye başlamıştır. Bu çerçevede Orta Doğu devletlerinden İran’ın girişimi ile Cenevre’de 2 Ekim 1935’de Türkiye, İran ve Irak arasında üçlü bir antlaşma yapıldı. Fakat bu anlaşmayı uygulamak hemen mümkün olmadı. Çünkü İran ile Irak’ın Türkiye ile de İran’ın sınır meseleleri bulunmaktaydı. Ancak İtalya’nın aldığı sert tutum ve Habeşistan’ın işgali bu devletleri birbirine yaklaştırdı. Bunun sonucunda aralarındaki anlaşmazlıklar ortadan kalkmış oldu. Bu da İtalyan tehlikesine karşı Orta Doğu’nun güvenliğini sağlamayı amaçlayan Sadabat Paktı’nın imzalanmasına imkan verdi.
Irak 1933 yılında,Türkiye, İran ve Irak arasında bir saldırmazlık antlaşması imzalanması için teklifinde bulunmuştu. Türkiye, yapılacak antlaşmaya İngiltere ve Sovyetler Birliğinin de iştirak etmesi halinde olumlu bakacağını bildirdi. Ancak İngiltere, bu ittifaka girmeyi kabul etmedi, bununla birlikte antlaşmaya desteğini verdi. Zaten, o tarih itibariyle İngilizlerin hâkim olduğu Irak, İngiltere’nin teşviki ve desteği olmadan böyle bir teşebbüste bulunması mümkün görünmüyordu.
Sovyetler ise, kendisiyle beraber Afganistan’ın da ittifaka alınmasını istemişti ve isteklerini belirtti. İçinde İngilterenin olmadığı bir ittifakın bölgede çok fazla dengeleri bozacağı itirazı üzerine, Sovyetler Birliği ittifak dışında kalmayı kabul etti. Neticede, 2 Ekim 1935 tarihinde Cenevrede, Türkiye, İran ve Irak üçlü işbirliği antlaşması imzalandı. Bu mutabakatın ertesi günü (3 Ekim 1935),İtalyanın Etiyopya'yı işgal etmesi nedeniyle, söz konusu antlaşma taslağı İtalya'ya karşı bir ittifak belgesi olarak algılanmıştır.
Ortadoğu’da barışın tehlikeye düşeceğini gören Türkiye, İran, Irak ve Afganistan 8 Temmuz 1937’de Tahran’da Sadabat Paktı’nı imzaladılar. Sadabat Paktı, devletlerin birbirlerine karşılıklı saygı esasına dayanan bir anlaşma idi. Sadabat Paktı’na imza atan devletler, ortak sınırların dokunulmazlığına saygılı olmayı ve birbirlerine saldırmamayı garanti etmişlerdir.
Bu antlaşma ile Asya ve Afrika’da genişlemek isteyen İtalya’nın emperyalist (sömürgecilik) emellerine engel olmak amacı güdülmüştür. Türkiye açısından “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi doğrultusunda bir girişimdir. Türkiye bu pakt ile doğu sınırlarını güvenlik altına almıştır.
Sadabat Paktı ile Orta Doğu’da barış ortamı oluşturulmuş, sınırlara karşılıklı olarak saygılı olunarak, bölgesel bir dostluk kurulmuştur.
Suriye, Türkiye ve Irak ile olan sınır sorunları nedeniyle bu pakta katılmamıştır. 1979’da İran-Irak savaşının çıkması ile Sadabat Paktı sona ermiştir.
Kaynak: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Okulları için hazırladığı kayıtlardan derlediğimiz bilgiler için teşekkür ederiz.
Orta Doğu'nun güvenliği için zorunlu olan en önemli konu Ortadoğu ülkelerinin birleşme isteği ile görülmeye başlamıştır. Bu çerçevede Orta Doğu devletlerinden İran’ın girişimi ile Cenevre’de 2 Ekim 1935’de Türkiye, İran ve Irak arasında üçlü bir antlaşma yapıldı. Fakat bu anlaşmayı uygulamak hemen mümkün olmadı. Çünkü İran ile Irak’ın Türkiye ile de İran’ın sınır meseleleri bulunmaktaydı. Ancak İtalya’nın aldığı sert tutum ve Habeşistan’ın işgali bu devletleri birbirine yaklaştırdı. Bunun sonucunda aralarındaki anlaşmazlıklar ortadan kalkmış oldu. Bu da İtalyan tehlikesine karşı Orta Doğu’nun güvenliğini sağlamayı amaçlayan Sadabat Paktı’nın imzalanmasına imkan verdi.
Irak 1933 yılında,Türkiye, İran ve Irak arasında bir saldırmazlık antlaşması imzalanması için teklifinde bulunmuştu. Türkiye, yapılacak antlaşmaya İngiltere ve Sovyetler Birliğinin de iştirak etmesi halinde olumlu bakacağını bildirdi. Ancak İngiltere, bu ittifaka girmeyi kabul etmedi, bununla birlikte antlaşmaya desteğini verdi. Zaten, o tarih itibariyle İngilizlerin hâkim olduğu Irak, İngiltere’nin teşviki ve desteği olmadan böyle bir teşebbüste bulunması mümkün görünmüyordu.
Sovyetler ise, kendisiyle beraber Afganistan’ın da ittifaka alınmasını istemişti ve isteklerini belirtti. İçinde İngilterenin olmadığı bir ittifakın bölgede çok fazla dengeleri bozacağı itirazı üzerine, Sovyetler Birliği ittifak dışında kalmayı kabul etti. Neticede, 2 Ekim 1935 tarihinde Cenevrede, Türkiye, İran ve Irak üçlü işbirliği antlaşması imzalandı. Bu mutabakatın ertesi günü (3 Ekim 1935),İtalyanın Etiyopya'yı işgal etmesi nedeniyle, söz konusu antlaşma taslağı İtalya'ya karşı bir ittifak belgesi olarak algılanmıştır.
Ortadoğu’da barışın tehlikeye düşeceğini gören Türkiye, İran, Irak ve Afganistan 8 Temmuz 1937’de Tahran’da Sadabat Paktı’nı imzaladılar. Sadabat Paktı, devletlerin birbirlerine karşılıklı saygı esasına dayanan bir anlaşma idi. Sadabat Paktı’na imza atan devletler, ortak sınırların dokunulmazlığına saygılı olmayı ve birbirlerine saldırmamayı garanti etmişlerdir.
Bu antlaşma ile Asya ve Afrika’da genişlemek isteyen İtalya’nın emperyalist (sömürgecilik) emellerine engel olmak amacı güdülmüştür. Türkiye açısından “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi doğrultusunda bir girişimdir. Türkiye bu pakt ile doğu sınırlarını güvenlik altına almıştır.
Sadabat Paktı ile Orta Doğu’da barış ortamı oluşturulmuş, sınırlara karşılıklı olarak saygılı olunarak, bölgesel bir dostluk kurulmuştur.
Suriye, Türkiye ve Irak ile olan sınır sorunları nedeniyle bu pakta katılmamıştır. 1979’da İran-Irak savaşının çıkması ile Sadabat Paktı sona ermiştir.
Kaynak: T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Açık Öğretim Okulları için hazırladığı kayıtlardan derlediğimiz bilgiler için teşekkür ederiz.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.