Kurban (Sunak)
Kabil toprağın mahsulünden, Habil de sürünün ilk doğanlarından ve yağlarından Rablerine birer takdim arz etmişlerdi. Habil"in takdimi kabul edilirken, Kabil"inki kabul edilmedi. Bunun üzerine Kabil Habil"i öldürdü.İslam kaynakları ise Habil ve Kabil"in takdimlerini yaptıktan sonra gökten gelen bir ateşin Habil"in kurbanını kabul edildiğini göstermek için yakıp yok ettiğini aktarır. Kur"an"da belirtildiğine göre Habil, Kabil"e "Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder" der.
Kurban ibadeti dinlerin tarihi kadar eskidir. Tarih boyunca insanlar inandıkları yüce varlıklara çeşitli kurbanlar sunmuş lardır.
İnsanların, tahıl, hayvan ve hatta insan kurban ettikleri olmuştur.
Sunak ya da altar,ise adak adanan ve kurban kesilen dini yapı. Özellikle antik dinlerde yaygın olan Sunaklar, Musevilik ve Hristiyanlıkttada önemli bir yere sahiptir. Sunaklar, mimari açıdan da önemli yapılardır. Antik dinlerden kalan sunak yıkıntıları, dinlerin ayinsel özelliklerini ve ibadet geleneğini öğrenmek açısından çeşitli ipuçları taşır.
Yahudilik"te kurban ilk dönemlerden itibaren, ikinci Mabed"in yıkılışına kadar, İbrani dininin ve Yahve"ye ibadetin en önemli unsuru idi. Her ne kadar eski Ahid kurbanın herhangi bir tanımını vermemişse de Yahudilikte kurban, ister hayvan ister sebze olsun, Tanrı"ya bağlılığın bir işareti olarak O"nun teveccühünü kazanmak veya affını sağlamak amacıyla, bir mezbah üzerinde tamamen veya kısmen yok edilen bir takdim fiili olarak tanımlanmıştır. Buna göre Yahudilik"te birincisine kurban, ikincisine de takdim adı verilen iki farklı kurban uygulaması ile karşılaşılıyor. Hz. İbrahim"le başlayan kurban geleneği İshak ve oğlu Yakup tarafından da devam ettirilmiş.
Yahudilikte Tanrı"ya saygı göstermek ve verdiği nimete şükür anlayışı yaygındır. Hz. Musa ile birlikte, Yahudilerin Mısır esaretinden kurtulmaları, dinin yayılması ve şeriatın ihdası yanında ibadetin özünü teşkil eden kurban merasiminin esaslarının belirlendiği yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemin kurban çeşitlerinin başında Pesah Kurbanı gelmektedir. Pesah, Yahudi anlayışında, İsrail oğullarının Mısır bölgesindeki tutsaklıklarından kurtarılışının, Pesah kuzusu kurbanının ihdasının ve Matzah veya mayasız ekmek yemenin anısını canlandırır. Hem Tevrat"ta hem de Kuran"da belirtildiğine göre Hz. Musa zamanında İsrail oğullarından sağlam, kusursuz, üzerine hiç boyunduruk binmemiş bir inek kurban etmeleri istenmiş.
Yahudilikte kurban canlı ve cansız olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Canlı kurbanlar Musa şeriatına göre kurban edilmesi uygun görülen hayvanları boğazlamak suretiyle sunulan kurbanlardır. Burada hayvanın kanını akıtmak önemli. Cansız kurban ise Tanrı adına yere su ve şarap dökme şeklinde gerçekleştirilir. Yahudilikte kurbanlar günlük, haftalık, aylık, mevsimlik ve yıllık olarak sunulur. Günlük kurbanlar, her gün sabah akşam sunulması gereken birer yıllık iki kuzudan ibarettir. Öte yandan İsrailliler çok erken dönemde, Hz. İbrahim"in yaptığı gibi ilk doğan çocukları kurtarmak için bir hayvan kurbanını bedel olarak ihdas etmelerine rağmen şiddetli bir savaş veya ümitsizlik durumlarında ilk doğan çocuk en değerli hediye olarak kurban edilirdi. Nitekim Moab Kralı Mesha, böyle bir durumda kendi yerine krallığa geçecek olan ilk oğlunu kurban etmekten çekinmemiştir.
Yahudiler"de kurban anlayışı günümüze doğru gelindiğinde gittikçe değişime uğruyor. Mayasız ekmeğin en önemli kurban geleneği olarak sürdüğü söylenebilir. Bir düşünce ve kurum olarak Hıristiyanlıkta kurban, her şeyden önce Eski Ahid"e dayandırılmaktadır. Çünkü, Eski Ahid"de yer alan kurban düşüncesi Yeni Ahid"e de yansımıştır. Hıristiyanlıkta veya Yeni Ahid"de kurban Hz İsa zamanındaki kurban anlayışı ve İsa"dan sonraki gelişmeler şeklinde mütalaa ediliyor. Hz. İsa bir Yahudi asıllı anneden dünyaya geldiğinden, doğumunda Yeruşalim"e götürüldüğü aktarılır. Aynı şekilde bir cüzamlıyı iyi ettikten sonra gidip Musa şeriatında belirtildiği üzere bir kurban takdim etmesini istemiştir.
Bütün bunlara rağmen Hz. İsa"nın çarmıha gerilmesi inancı, onun insanlığın ezeli günahtan kurtarılışı adına kurban edilişi olarak değerlendirilerek, Hıristiyanlık"ta kurban anlayışına farklı bir boyut kazandırılmıştır. Ancak bu daha sonraki bir gelişmedir ve büyük çapta Pavlus"un kurbanla ilgili açıklamalarına dayanır.
Hıristiyanlıkta Kurban
Hz. İsa çarmıhta bütün insanlığın günahları için kendisini kurban etmiştir.
Ekmek şarap ayini bu kurbanı temsil eder. Dolayısıyla kurban kesmeye gerek kalmamıştır.
Hint Dinlerinde Kurban, kişinin tanrılarla iyi geçinmesini sağlar. Kurban karşılığında tanrılar insanlara cömertçe davranırlar. Kurban, tanrıların hayat kaynağıdır. Budizmde de Budan ın heykellerine çeş itli takdimeler sunulur.
İslamda özellikle Kurban Bayramı'nda Allah adına kurban kesme eylemini tanımlar. Kurbanın geçerli olması için kurbanı kestiren kişiler bakmasa bile kesilirken kurbanın yanında olmalıdır. Eğer kesilen bölgede herkesin maddi durumu iyi ise kurban kabul olmaz, gereksiz tüketimden dolayı israf ve günaha girer. Kurban bayramında kesilen kurban üçe taksim edilir. En az üçte biri yoksullara, diğer üçte biri ziyarete gelen komşu, dost, akrabaya ikram edilir, geriye kalan kısmı kişinin ailesi yiyebilir. Kesilen bölgede çok yoksul varsa tamamı fakirlere dağıtılmalıdır. Eğer bölgede kurban eti dağıtacak yoksullar yoksa kurban kesimi günahtır ve kabul olmaz. Kurban sözcüğü Kur'an'da birkaç kez geçer: Maide Suresi 27. ayetinde bahsi geçer.
Kurban ibadeti dinlerin tarihi kadar eskidir. Tarih boyunca insanlar inandıkları yüce varlıklara çeşitli kurbanlar sunmuş lardır.
İnsanların, tahıl, hayvan ve hatta insan kurban ettikleri olmuştur.
Sunak ya da altar,ise adak adanan ve kurban kesilen dini yapı. Özellikle antik dinlerde yaygın olan Sunaklar, Musevilik ve Hristiyanlıkttada önemli bir yere sahiptir. Sunaklar, mimari açıdan da önemli yapılardır. Antik dinlerden kalan sunak yıkıntıları, dinlerin ayinsel özelliklerini ve ibadet geleneğini öğrenmek açısından çeşitli ipuçları taşır.
Yahudilik"te kurban ilk dönemlerden itibaren, ikinci Mabed"in yıkılışına kadar, İbrani dininin ve Yahve"ye ibadetin en önemli unsuru idi. Her ne kadar eski Ahid kurbanın herhangi bir tanımını vermemişse de Yahudilikte kurban, ister hayvan ister sebze olsun, Tanrı"ya bağlılığın bir işareti olarak O"nun teveccühünü kazanmak veya affını sağlamak amacıyla, bir mezbah üzerinde tamamen veya kısmen yok edilen bir takdim fiili olarak tanımlanmıştır. Buna göre Yahudilik"te birincisine kurban, ikincisine de takdim adı verilen iki farklı kurban uygulaması ile karşılaşılıyor. Hz. İbrahim"le başlayan kurban geleneği İshak ve oğlu Yakup tarafından da devam ettirilmiş.
Yahudilikte Tanrı"ya saygı göstermek ve verdiği nimete şükür anlayışı yaygındır. Hz. Musa ile birlikte, Yahudilerin Mısır esaretinden kurtulmaları, dinin yayılması ve şeriatın ihdası yanında ibadetin özünü teşkil eden kurban merasiminin esaslarının belirlendiği yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemin kurban çeşitlerinin başında Pesah Kurbanı gelmektedir. Pesah, Yahudi anlayışında, İsrail oğullarının Mısır bölgesindeki tutsaklıklarından kurtarılışının, Pesah kuzusu kurbanının ihdasının ve Matzah veya mayasız ekmek yemenin anısını canlandırır. Hem Tevrat"ta hem de Kuran"da belirtildiğine göre Hz. Musa zamanında İsrail oğullarından sağlam, kusursuz, üzerine hiç boyunduruk binmemiş bir inek kurban etmeleri istenmiş.
Yahudilikte kurban canlı ve cansız olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Canlı kurbanlar Musa şeriatına göre kurban edilmesi uygun görülen hayvanları boğazlamak suretiyle sunulan kurbanlardır. Burada hayvanın kanını akıtmak önemli. Cansız kurban ise Tanrı adına yere su ve şarap dökme şeklinde gerçekleştirilir. Yahudilikte kurbanlar günlük, haftalık, aylık, mevsimlik ve yıllık olarak sunulur. Günlük kurbanlar, her gün sabah akşam sunulması gereken birer yıllık iki kuzudan ibarettir. Öte yandan İsrailliler çok erken dönemde, Hz. İbrahim"in yaptığı gibi ilk doğan çocukları kurtarmak için bir hayvan kurbanını bedel olarak ihdas etmelerine rağmen şiddetli bir savaş veya ümitsizlik durumlarında ilk doğan çocuk en değerli hediye olarak kurban edilirdi. Nitekim Moab Kralı Mesha, böyle bir durumda kendi yerine krallığa geçecek olan ilk oğlunu kurban etmekten çekinmemiştir.
Yahudiler"de kurban anlayışı günümüze doğru gelindiğinde gittikçe değişime uğruyor. Mayasız ekmeğin en önemli kurban geleneği olarak sürdüğü söylenebilir. Bir düşünce ve kurum olarak Hıristiyanlıkta kurban, her şeyden önce Eski Ahid"e dayandırılmaktadır. Çünkü, Eski Ahid"de yer alan kurban düşüncesi Yeni Ahid"e de yansımıştır. Hıristiyanlıkta veya Yeni Ahid"de kurban Hz İsa zamanındaki kurban anlayışı ve İsa"dan sonraki gelişmeler şeklinde mütalaa ediliyor. Hz. İsa bir Yahudi asıllı anneden dünyaya geldiğinden, doğumunda Yeruşalim"e götürüldüğü aktarılır. Aynı şekilde bir cüzamlıyı iyi ettikten sonra gidip Musa şeriatında belirtildiği üzere bir kurban takdim etmesini istemiştir.
Bütün bunlara rağmen Hz. İsa"nın çarmıha gerilmesi inancı, onun insanlığın ezeli günahtan kurtarılışı adına kurban edilişi olarak değerlendirilerek, Hıristiyanlık"ta kurban anlayışına farklı bir boyut kazandırılmıştır. Ancak bu daha sonraki bir gelişmedir ve büyük çapta Pavlus"un kurbanla ilgili açıklamalarına dayanır.
Hıristiyanlıkta Kurban
Hz. İsa çarmıhta bütün insanlığın günahları için kendisini kurban etmiştir.
Ekmek şarap ayini bu kurbanı temsil eder. Dolayısıyla kurban kesmeye gerek kalmamıştır.
Hint Dinlerinde Kurban, kişinin tanrılarla iyi geçinmesini sağlar. Kurban karşılığında tanrılar insanlara cömertçe davranırlar. Kurban, tanrıların hayat kaynağıdır. Budizmde de Budan ın heykellerine çeş itli takdimeler sunulur.
İslamda özellikle Kurban Bayramı'nda Allah adına kurban kesme eylemini tanımlar. Kurbanın geçerli olması için kurbanı kestiren kişiler bakmasa bile kesilirken kurbanın yanında olmalıdır. Eğer kesilen bölgede herkesin maddi durumu iyi ise kurban kabul olmaz, gereksiz tüketimden dolayı israf ve günaha girer. Kurban bayramında kesilen kurban üçe taksim edilir. En az üçte biri yoksullara, diğer üçte biri ziyarete gelen komşu, dost, akrabaya ikram edilir, geriye kalan kısmı kişinin ailesi yiyebilir. Kesilen bölgede çok yoksul varsa tamamı fakirlere dağıtılmalıdır. Eğer bölgede kurban eti dağıtacak yoksullar yoksa kurban kesimi günahtır ve kabul olmaz. Kurban sözcüğü Kur'an'da birkaç kez geçer: Maide Suresi 27. ayetinde bahsi geçer.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.