İnsanın akıllanacağı yere nesneler akıllanıyor
Bilgiyi ele geçirmek için okumak gereklidir. Lakin günümüzde bilişimin gelişmesiyle bilgi okunmaktan ziyade toplanır bir hale gelmiştir. BU sebeple köşe yazımın temasını bilişim olarak belirlemeye karar verdim.
Bir şeyi karşılıksız alıyorsanız unutmayın ürün almıyorsunuz, ürün sizsiniz!!!
Mesela; Google amcamız bize karşılıksız olarak ne istersek veriyor. Burada ürün Google değil aksine biziz.
Sistemi yönetenler dijital çağda internet aracılığıyla tüm bilgileri ellerinde tutmak ve bu bilgiler aracılığıyla da istedikleri şekilde dünya düzeni kurmak ve yönetmek istiyorlar.
Biz birbirimize karşı tukaka modunda, kardeş kardeşle huzursuzluk içerisinde yaşar iken, düzenin kurucuları yani bilgiyi elinde bulunduranlar sürücüsüz araçlar kaza yapınca ne olacakları tartışıyorlar.
Bilgiyi elinde bulunduranlar kimin trafikte öleceğine karar verecekler.
Bir otobüs ile otomobil kendi şeritlerinde karşı istikamette seyir halindeyken, bir çocuğun yola çıkması halinde aracın yayaya vurup vurmaması Müslüman mı? Hristiyan mı? Yoksa Yahudi mi? ona bakılacak.
Asıl korkutan durum budur…
Peki biz ne yapacağız?
Fatih Sultan Mehmet Han’ın bir devri kapatıp, bir devri açan İstanbul’u fetih etmesiyle gurur duyacağız?
Yoksa gurur duyulacak işler yaparak bizden sonraki neslin rahat ve huzurlu yaşamasını mı temin edeceğiz?
Büyük göçten bahis ediliyor, hepimiz biliyoruz. 1 milyar kişinin yer değiştirmesinden bahis ediliyor.
400 senelik insan ömrü konuşulurken, kullanmayı bilmediğimiz akıllı telefonlar, akıllı tost makinaları, akıllı televizyonlar, akıllı evler, akıllı saatler ile vakit geçirmeye devam mı edeceğiz?
Yoksa akıllı nesnelerden önce aklımızı kullanmayı, neslimizin zekasını kullanmasını mı tesis edeceğiz.
Nesnelerin interneti nesnelerin çağını getiriyor. Bu çağda akıllı olmayan insanlar nesnelerin oyuncağı, akıllı insanlar ise nesnelerden faydalanan bireyler olacaktır.
Akıllı nesneler derken sizin konuştuklarınıza göre size cevap veren veya hizmet eden makinalardan bahis etmiyorum.
Siz konuşmadan sizi anlayan 50 milyar akıllı nesneden bahis ediyorum.
Yani artık 5.0 düşünmeyen bireylerden oluşan toplumların güçlü olduğunu kimse söyleyemez.
Akıllanıyoruz ama biz değil, nesneler akıllanıyor.
Artık akıllı şehirler ve nesneleri konuşmak yerine, akıllı insan ve akıllı toplum konuşmalıyız.
Bir şeyi karşılıksız alıyorsanız unutmayın ürün almıyorsunuz, ürün sizsiniz!!!
Mesela; Google amcamız bize karşılıksız olarak ne istersek veriyor. Burada ürün Google değil aksine biziz.
Sistemi yönetenler dijital çağda internet aracılığıyla tüm bilgileri ellerinde tutmak ve bu bilgiler aracılığıyla da istedikleri şekilde dünya düzeni kurmak ve yönetmek istiyorlar.
Biz birbirimize karşı tukaka modunda, kardeş kardeşle huzursuzluk içerisinde yaşar iken, düzenin kurucuları yani bilgiyi elinde bulunduranlar sürücüsüz araçlar kaza yapınca ne olacakları tartışıyorlar.
Bilgiyi elinde bulunduranlar kimin trafikte öleceğine karar verecekler.
Bir otobüs ile otomobil kendi şeritlerinde karşı istikamette seyir halindeyken, bir çocuğun yola çıkması halinde aracın yayaya vurup vurmaması Müslüman mı? Hristiyan mı? Yoksa Yahudi mi? ona bakılacak.
Asıl korkutan durum budur…
Peki biz ne yapacağız?
Fatih Sultan Mehmet Han’ın bir devri kapatıp, bir devri açan İstanbul’u fetih etmesiyle gurur duyacağız?
Yoksa gurur duyulacak işler yaparak bizden sonraki neslin rahat ve huzurlu yaşamasını mı temin edeceğiz?
Büyük göçten bahis ediliyor, hepimiz biliyoruz. 1 milyar kişinin yer değiştirmesinden bahis ediliyor.
400 senelik insan ömrü konuşulurken, kullanmayı bilmediğimiz akıllı telefonlar, akıllı tost makinaları, akıllı televizyonlar, akıllı evler, akıllı saatler ile vakit geçirmeye devam mı edeceğiz?
Yoksa akıllı nesnelerden önce aklımızı kullanmayı, neslimizin zekasını kullanmasını mı tesis edeceğiz.
Nesnelerin interneti nesnelerin çağını getiriyor. Bu çağda akıllı olmayan insanlar nesnelerin oyuncağı, akıllı insanlar ise nesnelerden faydalanan bireyler olacaktır.
Akıllı nesneler derken sizin konuştuklarınıza göre size cevap veren veya hizmet eden makinalardan bahis etmiyorum.
Siz konuşmadan sizi anlayan 50 milyar akıllı nesneden bahis ediyorum.
Yani artık 5.0 düşünmeyen bireylerden oluşan toplumların güçlü olduğunu kimse söyleyemez.
Akıllanıyoruz ama biz değil, nesneler akıllanıyor.
Artık akıllı şehirler ve nesneleri konuşmak yerine, akıllı insan ve akıllı toplum konuşmalıyız.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.