Tansu Çiller'in parti kuracağı veya DYP'nin başına geçeceği söyleniyor!..

Tansu Çiller'in parti kuracağı veya DYP'nin başına geçeceği söyleniyor!..
"Zamanın ruhu" diye bir kavram var.
Daha çok sosyoloji ve siyasetle ilintili kullanılır.

Ben akademisyen değilim,
"Mektepli" siyaset bilimci de değilim.
Ama konu siyaset olunca, iyi bir "alaylı" olduğumu düşünüyorum.

Siyasette aktif rolüm hiç olmadı ama Türk Siyasetinin son 45 yılında o kadar çok şeye şahitlik etmişimdir ki…

Özellikle, 12 Eylül 1980 darbesiyle ortaya çıkan bitiş ve yenileniş sürecinden itibaren aktif ve başat siyasi figürlerle yakın teşrik-i mesaim olmuştur.

"Sıfırdan iktidara" denebilecek siyaset pratiklerini bizatihi gördüm ve yaşadım.

"Mektepli" değil ama "Alaylı"yım dememin nedeni de budur.

Yeniden ilk cümleme dönersek,
Zamanın Ruhu'na dair, benim tanımlamam şöyledir;
Bir devirde/dönemde/zamanda genel kabul gören ve sürece hakim olan hissediş ve düşünme tarzı, o dönemin zihinsel pratiği demektir.

Geriden gelerek ve sizleri sıkmadan birkaç cümle edeceğim.
1970'lerin sonunda ülke sağ-sol çatışmalarına teslim olmuş ve artık millet "yeter ki terör bitsin de, ne olursa olsun…" noktasına gelmişti.
Zamanın ruhu Evren'den yanaydı ve zemin de buna son derece müsaitti.

Darbe oldu,
Hemen herkes "oh be… dünya varmış…" kabilinden alkış bile tuttu.
Ama çok geçmeden,
Hemen üç sene sonra zaman ve zemin farklılaşmıştı.

Ülke Evren Paşa'nın "izniyle" seçimlere gidiyordu.
Ve öyle bir şey oldu ki; Evren'e rağmen Özal kazandı.
Zamanın ruhu yine değişmiş ve bu defa Özal'dan yanaydı.

Özal 1989'da Cumhurbaşkanı oldu.
Partisi ise, 1991'e kadar güçlü bir meclis çoğunluğuyla ülke yönetimindeydi.
Ama zamanın ruhu ve siyasal/toplumsal zemin artık Özal ruhundan uzaklaşmaya başlamıştı.

20 Ekim 1991'de seçimlere hazırlanırken Demirel, zeminin ve zamanın ruhunun değiştiği varsayımı dahilinde vitrinini zenginleştiriyor ve Prof. Tansu Çiller'i öne çıkartıyordu.

Neden?
Çünkü halk, ekonomik gidişattan muzdaripti ve Çiller de bir ekonomi hocasıydı.
Peki Demirel doğru mu yapmıştı?
Bence doğru idi ve % 26.2'lik bir oy oranıyla birinci çıkmıştı.

Özal'dan sonra Mesut Yılmaz'ın genel başkan olduğu ANAP, "Çünkü daha yapacak çok iş var" sloganıyla girdiği seçimlerde ikinciliğe düşmüştü.
1991'de DYP-SHP koalisyonu kuruldu.

Tansu Çiller ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı oldu.
Halk tarafından sevildi ve hatta oldukça sempatik de bulundu.
1993'de Demirel'in Cumhurbaşkanı olmasından sonra yapılan kongrede DYP'nin genel başkanı ve Başbakan oldu.
İlk kadın başbakandı,
Bu nasıl olabilirdi ve oldu?
Evet oldu,
Çünkü zemin müsaitti ve zamanın ruhu Çiller'den yanaydı.

Ama 90'lı yıllar ve özellikle de 1993-2001 arası öyle değişik/karmaşık/gri ve puslu yıllardı ki; zamanın ruhunda bile gelgitler/kısa vadeli değişimler ve çalkantılar süreciydi.
Hele zemin öyle kaygan ve dönüşkendi ki…
Bunun sonucunda 2001 Büyük Ekonomik Kriz'ine gelindi.
Toplumsal ve siyasi zeminde ve zamanın ruhunda radikal bir değişim vakti gelmişti.

O ana dek, olmaz/olamaz denen oldu ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde Refah Partisi/Milli Görüş/Erbakanist gelenekten gelen Erdoğan ve partisi iktidar oldu.
Neden ve nasıl?
Çünkü henüz yedi-sekiz yıl önce, Çiller gibi şehirli/liberal/akademik birinden yana olan zamanın ruhu değişmiş,
Zemin, -özellikle ekonomik boyutla- muhafazakar bir lider ve partinin iktidarına bile razı olacak hale gelmişti.

Artık 2002'den günümüze ve hale devam eden 20 yıllık Ak Parti iktidarları süreci başlamıştı.
Dile kolay, tam ve kesintisiz 20 yıl…
İnsan ömrü için de, siyaset için de ve toplumsal boyutla da çok büyük bir zaman kesiti…

Düşünün,
3 Kasım 2002'de henüz doğmamış olan birisi şimdi oy kullanabiliyor ve kullanabilecek.

Özal, kendi dönemiyle ilgili "transformasyon'dan (dönüşüm)" bahsederdi.
Ama bence gerçek transformasyon/dönüşüm son 20 yılda oldu/oluyor.
Nasıl mı?
Bilişim aldı başını gidiyor,
Bireyler arası ilişki/iletişim baş döndürücü hızla ilerliyor,
Yeni nesil dünyasallaştı ve köşeli ideolojik zihniyet minimize bir hale geldi,
Nesil/kuşak değişimi, ortalama yirmi yıldan beş yıla düştü,
Milliyetçiliğin tanımı bile farklılaştı; din/beka/dindar/milliyetçi gibi tabusal (dokunulmaz/tartışılmaz) etkenlerin etkileri, eski belirleyiciliklerini kaybetti.

Özellikle yeni kuşak takım tutar gibi yapılan siyasetten uzaklaştı ve dün'lerden daha az etkilenir ve hatta etkilenmez hale geldi.
Yeni nesil tarihçiliği bıraktı ve "dün dünle gitti"ci bir algıyla yaşamaya başladı.

Hal ve ahval böyleyken,
Seçmen kitlesinin üçte birinin de 30 yaş ve altında olduğunu düşünürsek;
Eski siyasetçilerin aktive olmaya/parti kurmaya veya kurulu partilerden birinin başına geçmeye teşebbüsü, bence ölü bir atraksiyondur.

Tutmaz,
Olmaz,
Başarı getirmez…
Neden?
Çünkü siyasal zemin ve zamanın ruhu buna elverişli değil.

Bu kadar sözü neden ettim?
Bugünlerde Tansu Çiller'in parti kuracağı veya Doğruyol Partisi'nin başına geçeceğine dair söylentiler arttı.
Buradan hareketle bu yazıyı yazma gereği hissettim.

Ben öyle afili siyasi laflar bilmem,
Entel jargonlar da kullanmayı beceremem.
Ama kim ne derse desin/diyebilir; ben, siyaset deneyimi/tecrübesi ve okuması iyi olan biriyim.
Dünden bugüne ve yarınlara bakmasını da iyi bilirim.
Siyasette neyin tutacağını söyleyemesem de, neyin tutmayacağını/başarılı olmayacağını söyleyebilirim.

Ve söylüyorum,
Hangi neden ve saikle olursa olsun,
Kendisi için veya günümüz siyasi konjonktürün gereği, ittifaklardan birisinin lehine olmak amacıyla bile olsa,
Tansu Çiller, iddia edildiği gibi, böyle bir adım atacak olursa;
İnanın, zerre kadar düşünülen/amaçlanılan sonuç hasıl olmaz.

Bu plan/proje veya siyasi oyun ölü doğar.

Hatta Çiller veya başka bir eski siyasetçiyi, yeniden siyaset sahnesine sürerek, siyasi bir fayda ummak/oy getireceğini düşünmek veya karşı ittifakı böleceğini hesaplamak; kimse kızmasın/alınmasın ama ciddi bir acziyet ve çaresizlik gibi hissedilir ve düşünülür.

Benden söylemesi!..



Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Doğru Yol
    Sayın Çiller'i hafife almayın. Çiller'in halktaki karşılığını tahmin bile edemezsiniz.
  • Mutlu E.
    Doğru söze ne denir iyi bir hafta geçirmenizi diliyorum
  • Bahtiyar Yaşam Kırıkkale
    Siyaset bilim ve sosyolojisine yeni ad koydunuz: ""ZAMANIN RUHU". "İSLER GÜÇLER ZAMANINA REHİNEDİR".. BU MAKALENİN ESASINI ŞIRINGA ETTİNİZ.. Teşekkür ediyoruz.. Selâm ve duâ ile
  • Ertan karaman
    Kaleminize sağlık
  • Dursun kebeli Kastamonu abana
    Acaba sayın Çiller de akp karşı mı hiç sanmıyorum davut oğlu veya babacani örnek almaz
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı