Erken veya hemen fark etmez ama bir an evvel seçim!..

Erken veya hemen fark etmez ama bir an evvel seçim!..
Türkiye'nin bir an evvel, seçimi gündemden çıkartması şarttır.
Artık, hemen seçim mi/erken seçim mi olur; onu bilemem ama seçim işi bitmelidir.
Neden?
Dünya öyle bir kriz ve sorunlarla karşı karşıya ki; bunların, bize değmemesi/etkilememesi ve uzak kalması mümkün değildir.
Ki, bunun yansımalarını iliklerimize kadar yaşıyoruz.

Peş peşe enflasyonla ilgili yazılar yazdım,
Belki sıkıldınız,
Ama sıkılmamalısınız veya isterseniz sıkılın; sizin bileceğiniz bir şey!
Güneşe gözünü kapatıp gece olduğunu sanan kişinin aldanmasından öteye geçmez!
Ben, bunu hiç yapmadım ve yapmam da…
Benim işim ve görevim,
Görmek istenmese de/Polyannacılık yapılsa da/görmezden gelinse de risk ve tehlikeleri görmek/değerlendirmek ve ikaz/uyarı ve önerilerimi paylaşmaktır!

Önceki yazımda anlattığım benzetmeden hareket edecek olursak; enflasyon denen ahtapot, sanki doping ilacı verilmiş ve delice bir kuvvete erişmişcesine sekiz koluyla birlikte küresel ekonomiyi sarmış ve sıktıkça sıkıyor!
Zayıf/kırılgan/dayanıksız bünyeler ezilmiş, nefessiz kalmış veya ölüm noktasına gelmiş, umurunda bile değil!

Hal-ahval böyleyken,
Tüm ülkeler hatta gelişmiş ülkeler bile, bu sorunu birincil problem kabul etmiş ve bununla boğuşurken;
Bizim gündemimizin seçim olması ve seçim konulu oyunda oynaşta olmamız, telafisi mümkün olmayan zaman kaybına sebebiyet vermektedir.
Yazıya bu yüzden, o cümleyle başladım…

Arkadaşlar,
FED Başkanı Powell açık açık söyledi; "acı yaşanacak/acılı olacak ama bir şekilde enflasyonla başa çıkmak zorundayız"
Çünkü aksi bir durum, Powell'ın da kariyer başarısızlığı olarak tarihe geçecektir!
Bunun olmaması için, ne gerekirse yapacaktır.
Peki Amerika/FED ne yaptı, ne yapacak ve bunlar ne anlama geliyor?
Faiz artırmaya ve parasal sıkılaştırmayı sürdürerek doları toplamaya devam edecek.
Yani dolar azalacak ve doğal olarak da, daha değerli hale gelecek.
Maksatlarıysa enflasyonu düşürmek.
Düşer veya düşecek mi?
Sanmıyorum; olsa olsa artış hızında azalma görülebilir.
FED'in bu politikasının, Amerika harici dünya için negatif sonuçları olur mu?
Zaten oluyor ve olmaya da devam edecek.
Nedir bunlar?
Amerika, enflasyon/deflasyon hatta çok iddialı bulabilirsiniz ama 2023'le birlikte ekonomik depresyon ihraç ederek tüm ülkeleri ekonomik bir zehirlenmeye maruz bırakacak!
Tıpkı Kovid-19 ve sonrasında ilan edilen Pandemi gibi…
Başka?
Küresel Resesyona (durgunluğa) sebebiyet verecek,
Sadece diğer ülkeler değil, Amerika'nın kendisi de bu sorunla müzdarip hale gelecek.
Nasıl?
FED'in, geçmiş faiz artırımlarını incelerseniz; her defasında sürecin sonunda resesyon oluştuğunu göreceksiniz.
Ama bu defaki daha farklı,
Daha beter!

Amerikan ekonomisindeki durgunluk şimdi başlamadı,
Diğer bir deyişle, üçüncü çeyrekle (Temmuz ayıyla birlikte) başlamadı; ikinci çeyrekte (Nisan ayında), yani FED, faiz artırmaya başlamadan başladı.
Faiz artışının devam edeceği/yüzde 4,5-5'ler seviyesine ulaşması öngörüler arasında ama umulan sonuç pek de gelecek gibi görünmüyor!
Bir de Amerikan ekonomisi için büyüme tahminlerinin trajik boyutlara ulaştığını; 2022 için yüzde 1,4/2023 içinse yüzde 1,8 olarak beklendiğini düşünürsek; durum gerçekten çok vahim!
Bedeli kim ödeyecek?
Amerika da ödeyecek ama Amerika harici dünya/diğer ülkeler çok daha ağır şekilde ödeyecek!

Şimdi içinizden, "…ama sen başka yazılarında "Yeni Düzen" amaçlı bir plan olduğunu ve bunun icrası için dünyanın yeni bir parasal sisteme doğru ilerletildiğini söylemiştin. Peki, enflasyonla Amerika'nın bile başa çıkamadığını düşünürsek, burada bir çelişki yok mu…" diyebilirsiniz.
Yok arkadaşlar yok; burada bir çelişki yok.
Bu plan ve hedeflenen yeni düzen öyle tavizsiz ve istisnasız ki; araç olarak gördükleri ve kullandıkları "kaos" her şeyi ve herkesi kapsayacak.
Buna Amerika/Amerikalılar da dahildir.

Arkadaşlar,
Amerika/FED, 2015'te bugünlerin sinyalini vermiş, yaptığı açıklamayla parasal sıkılaştırmaya/doları çağırmaya/azaltmaya gideceğini deklare etmişti.
Neden?
Çünkü 2000-2015 yılları arasında, bol ve sıcak para politikasıyla dünyayı istediği kıvama getirmişti.
Akıllı olan ülkeler ve ekonomi yönetimleri 2015'ten sonra hazırlanmaya ve muhtemel dolarsızlığa/dövizsizliğe karşı gardını almaya başladı.
Başlayan 2020'yle birlikte, FED yani doların sahipleri aksiyon alacaklardı ki; Pandemi baş gösterdi.
Aslında, bu da planın bir parçası olduğu için öyle oldu.
Üstelik meşhur dergileri Time'in 2020 kapağında, ülkelerin hastalık sonrası borç ödeme zorluklarıyla uğraşacaklarını da resmedip "her şey istediğimiz gibi/kontrolümüz altında" mesajını da vermekten geri durmadılar.
Ve, doğal olarak süreç iki yıl ertelenmiş oldu.
Peki, sonra ne oldu?
Başlayan, başa çıkılamayan ve yakın zamanda kontrol edilmesi pek mümkün görülmeyen küresel enflasyon…

"…Ama bu haksızlık,
Amerika'nın yaptığı da iş mi şimdi,
Resmen, ülkelere tuzak kurmuş ve ekonomik sabotaj yapıyor…" denebilir.
Denebilir değil, aynen öyle.
Ama bunu söylemek/konuşmak ve Amerika'yı suçlamak ne kazandıracak?
Hiç…
Olan yine olacak, enflasyon yine cirit atmaya devam edecek!

Bu bağlamda Türkiye'ye bakarsak;
Ülkemiz, ekonomik önlem alınması gereken sürecine, küresel ekonomik iklimin en kötü anında girdi.
Nasıl mı?
Şuanda yüksek enflasyon yaşıyoruz.
Yaşanan bu enflasyonun neredeyse yarısı, küresel enflasyonist iklimin bizi de vurmasındandır.
"O halde, Türkiye olarak zaten yapacak bir şeyimiz yokmuş" cümlesi akla gelebilir.
Ama, iş biraz da öyle değil.
Eğer ki, küresel gelişmelere dair ortaya çıkan işaretlerden ekonomik iklimin kışa evrileceğini öngörebilseydik ve buna muvafık/mutabık gerçekçi önlemler alabilseydik; hasarı minimize etmeyi ve enflasyonu yüzde 30'larda tutmayı becerebilirdik. Böylelikle gelmekte olan ve kara kış diyebileceğimiz felaket döneminde dövizsiz kalma riskimizi azaltabilirdik.
Bunları söylerken de, hükümeti veya ekonomi yapıcıları filan eleştirmiyorum.
Sadece dünden bugüne gelen ve an itibariyle yaşanan ve ağırlaşarak yaşanacak olan enflasyonist kasırga tehlikesine/ tehlikenin küresel ölçekli oluşuna parmak basıyor; hele de, kriz dönemlerinde sorunların halli için "ekonomik deneme yanılma yönteminin" ağır bedellere sebebiyet vereceğine dikkat çekiyorum.

Sonuç:
Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere, bütün dünyada ana gündem ekonomi/gıda/enerji/ürün ve dövize ulaşabilirlik…
Durum bu ve böyleyken Türkiye için başka bir gündem olabilir mi?
Olması, hayatın olağan akışına ve dünyanın yaşadığı olağanüstü gündeme aykırı değil mi!

Arkadaşlar,
CNBC-E'nin küresel çapta faaliyet gösteren 22 şirket CEO'suyla yaptığı anketten çıkan sonuç şu; "Resesyon(durgunluk) kaçınılmazdır…"
Bu ne demek?
Kaçış yok; bu krizden herkes etkilenecektir. Türkiye de dahil…
Hemen her ülkede şu veya bu boyutta yokluk/kıtlık/kapanan fabrikalar/iflas eden şirketler/ödeme güçlüğü çekilmesi ve korkunç düzeyde işsizlik yaşanacaktır.
Bu ise halklarda ve ülkelerde huzursuzlukların doğmasına, iç isyanlar/ayaklanmalar yaşanmasına, hükümet ve yönetimlerin yoksunluk ve yoksullaşma nedeniyle görevi bırakmalarına sebebiyet verecektir!
Bu nedenle,
Türkiye özelinde iktidarın/muhalefetin/halkın/iş çevrelerinin,
Kısaca tüm Türkiye'nin, "seçime odaklı" gündemi bir an evvel sona erdirmesi ve topyekûn/tüm kurum ve kuruluşlarla/hep birlikte ana konu ve hayati soruna angaje olması tek çaredir!
Başka yol yoktur!


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • AHMET A.
    Ölüm baki, gayrisin yalan. Geriye kalan hoş bir seda. Kaleminize sağlık.
  • Egemen T.
    "Bunları söylerken de, hükümeti veya ekonomi yapıcıları filan eleştirmiyorum" eleştirmekten korkmayın.
  • Ahmet K.
    O zaman acilen faizleri daha fazla düşürmeliyiz :) Zaten Kraliçe de öldü yaşasın yeni Kral...
  • Fatih P.
    "hükümet ve yönetimlerin yoksunluk ve yoksullaşma nedeniyle görevi bırakmalarına sebebiyet verecektir!" Abi bu kısım hariç tamamına katılıyorum
  • Esra Ç.
    Kaleminize sağlık
  • E. K.
    Kış kapıda iş ki bunu gören ve anlayan siyasiler olsun. Kasım sonu itibariyle benim öngörüm kuvvetli bir küresel ekonomik kriz... Seçimin de Kasım sonuna kadar yapılması şart. Aksi taktirde kimsenin tahmin edemeyeceği hadiselerin yaşanması işten bile değil
  • Zeki K.
    Cengiz bey yazılarınız çok doğru ve güzel teşekkür ederim kaleminize sağlık
  • Fatih Y.
    Eline sağlık, inşallah gerçeklik algılarını tekrar kazanabilmek için çaba gösterirler
  • Arzu Bulal
    Aynen dediğin gibi Cengiz Abi. Önümüze bakmamız lazım, tek derdimiz seçim mi Allah aşkına. Kalemine sağlık. Global bir yorumlama olmuş
  • Sinan
    Olanı şahane okumuşsun. Gel gör kiiiii...
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı