Aslen Kastamonulu olan Yasin Taha KALAY beyin sosyal medya hesabından paylaştıklarını ilgiyle takip edenlerden biriyim ve çok istifade ediyorum.
Aslen Kastamonulu olan Yasin Taha KALAY beyin sosyal medya hesabından paylaştıklarını ilgiyle takip edenlerden biriyim ve çok istifade ediyorum.
Sosyal medyadan değil, Cumhuriyet Meydanı'ndan haykıralım.
Merhum Süleyman Demirel'in ziyaretine Kastamonu'dan bir heyet gider. Sekretere isimlerini yazdırıp beklemeye başlarlar. Biraz sonra sekreter ‘Kastamonu heyeti buyursunlar’ der.
Evet gençlerimiz ve çocuklarımız ölüyor. Öyle hastalıkla değil, terör ile değil, kavga, gürültü ile değil, ihmal ve ihtiraslar yüzünden ölüyor.
Dün haber kanalları, sosyal medya ve internet haber siteleri bir haber yayınladı. Eğitim camiasından bir kısım densiziz yaptığı 10 Kasım kutlamalarından.
‘Bana memleket sevdasını gurbet öğretti.’ Bu sözler çok sevdiğim birinin dilinden döküldü ve bazı anılarını anlatınca kayıtsız kalamadım.
On yıllar boyu futbol için verilen para ile en az on tane Teknokent kurabilirdik. Olmadı. Bu şehrin sermayesini, umutlarını, emeklerini yıllarca bir karadeliğe yem ettik.
Eceli gelen it cami duvarına işermiş. Bizim dinimizde, kültürümüzde cami, okul evimizden daha kutsaldır. Hocalarımız, öğretmenlerimiz ana babalarımız kadar azizdir, hürmete layıktır.
İki- üç gün önce CHP grup toplantısında Kastamonu'lu bir STK yöneticisinin Sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür plaketi verdiği görüntüler düştü sosyal medyaya. Ardından Sayın Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de Kastamonu'ya "Gazi" ünvanı verilmesi için kanun teklifi verdiklerine dair konuşmalarını dinledik.
‘Şerif Hüseyin Arap’mıdır, İngiliz midir’ diye uçuk bir soru sorsalar ben İngiliz derim. Neden?