İHA - ÇÜ Mithat Özsan Amfisi’nde Adana Büyükşehir Belediye bandosunun renkli gösterisiyle başlayan sempozyumun açılışına, CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Kanuni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Serindağ, Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Ersan, TMMOB Adana İKK Sekreteri Hasan Emir Kavi, İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, TMMOB’ye bağlı odaların başkanları, öğrenciler, yurtiçi ve yurtdışından akademisyenler, mühendisler, çeşitli firmalar ile çok sayıda davetli katıldı.
NAZIM BİÇER, GEOTEKNİĞİN ÖNEMİNİ ANLATTI
Sempozyumun açılışında konuşan İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, özel bir konu olan geoteknik mühendisliğinin, inşaat mühendisliğinin bir uzmanlık alanı olduğunu; ülkemizde ve tüm dünyada kabul gördüğünü vurguladı. Her zeminde, her şart altında güvenli, sağlıklı, yaşanabilir yapı üretiminin gerçekleştirilmesinin yolunun üst yapı uzmanı ile geoteknik uzmanının birlikte yapı tasarımı yapmasından ve İnşaat mühendisliği uygulamalarının bir takım çalışması içinde sürdürülmesinden geçeceğini kaydeden Biçer, “İnşaat Mühendisleri Odası bunun gereğini yerine getirmeye çalışmaktadır. Geoteknik mühendisliğinin gelişmesi, depremle ilişkisi ve yapı üretim süreçlerindeki modellemeler sempozyumun ana teması olacaktır” dedi.
1998 Adana-Ceyhan, 1999 Körfez depremiyle başlayan süreçte, inşaat mühendisliği mesleğinin daha çok depremle ilintili konularda gündeme geldiğini, ne yazık ki mesleki bilgi birikiminin öneminin doğal afet dönemlerinde daha çok hatırlandığını söyleyen Biçer, “En son yaşadığımız Van depreminde de aynı kilitlenme noktasının aşılmadığı görülmüştür. İnşaat Mühendisleri Odası düzenlediği etkinliklerle, bu dar bakış açısına karşı çıkmaya çalışmaktadır. Biz mühendisler; insan için, uygarlığın geleceği için, güvenli ve huzurlu bir yaşam için medeniyet oluşturmaya ve medeniyetlerin izlerini taşıyan köprüleri, yolları, binaları geleceğe taşımaya çalışmaktayız” diye konuştu.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu söyleyen Biçer, “Bir doğa hareketi olan depremin, doğal afete dönüşmesine yol açan bir başka gerçeklik daha bulunmaktadır. Bu gerçeklik aynı zamanda, geoteknik üzerine tartışılmasını ve önemle durulmasını zorunlu kılmaktadır. Aynı depremde, bir yapının ayakta kalması ile aynı yerde bir başkasının yerle bir olmasının nedeni aynı soruna işaret etmektedir. Bu gerçeklik, ekonomik ve güvenli yapılaşmanın temeli olarak gördüğümüz geoteknik deprem mühendisliği üzerine tartışılmasını ve önemle durulmasını zorunlu kılmaktadır” dedi.
TÜMER: “ÜNİVERSİTELER ÖZGÜR OLMALI”
CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer de Atatürk’ün eğitimini özellikle arkeoloji konusunda almasını istediği Prof. Dr. Halet Çambel’le birlikte çalıştığı için onur duyduğunu vurguladı. Tümer, “Halet hocam ‘üniversiteler bizim işyerimiz değil’ derdi. Günümüzde maalesef dogmalara ve bağnazlığa üniversitelerde bile düşülen ortamları yaşıyoruz. İMO Adana Şubesi’nin bir üyesi olmaktan onur duyan bir siyasi olarak bilimsel verilerin paylaşılması, özgür düşüncenin hakim olması için büyük sorumluluğun olduğunun bilincindeyim.
Aklın, bilimsel bilginin, özgür düşüncenin tüm üniversitelerde yayılması, gelecek nesillerimizin özgün eğitimi, refah seviyemizin artması için siyasilere büyük görev düşüyor” dedi.
Tümer, geoteknik mühendisliğinin modern, kaliteli, sağlıklı ve sürdürülebilir kentler oluşmasında vazgeçilmez bir bilim dalı haline geldiğini söyledi.
HÜSEYİN SÖZLÜ, İŞ AHLAKINA İŞARET ETTİ
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise sempozyuma kent olarak ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını söyledi. Sözlü, “Yaşadığımız zaman dilimi bilimsel açıdan her gün yeni buluşlara imza atılan bir dönem. Yaşadığımız kent de bir deprem bölgesinde. Şehrimizin depremle ilgili özellikleri, yerel hareketlerindeki olgusu bilindiği için yapılacak üretim ve imalatlarda tedirgin olmaktan öte bilimsel verilere riayet etmek gerekiyor. Üretim ve imalat ahlakı son derece önem taşıyor. Mühendisliğin temel fikrini kavrayarak hareket etmeliyiz. Adana genelinde tek bir yönetmelik, tek hassasiyet yetmez. Zemin etütlerinde ve tüm inşaat uygulamalarında ahlaklı davranılması gerekiyor” dedi. Sözlü, şöyle devam etti:
“Nemli ve yeraltı suyunun yüksek olduğu Adana’da geoteknik bilimi son derece önem taşıyor. Yapı ve zemin ilişkisi açısından geoteknik biliminin verilerinden yararlanmaya özen gösteriyoruz. Bu konuda zorunlu tedbirler alınması gerekiyor. Depremde ölen insanlarımızı bir süre sonra unutuyoruz. Modern şehirciliğin kurallarına riayet ederek deprem öncesi önlem almak durumundayız. Çünkü nem ve yeraltı suyu Adana’da büyük bir problem teşkil ediyor” diye konuştu.Sözlü, mimar ve mühendis odalarıyla diyalogu kesmeyeceğini vurguladı.
FENERCİOĞLU, TARIM ARAZİLERİNE VURGU YAPTI
Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Fenercioğlu da “Geotekniğin yerin altı ile üstüne kondurulacak yük arasında en doğru, en güvenilir ve en uzun süreli ilişkiyi bilimin, mühendisliğin ve teknolojinin gerektirdiği şartlarda yerine getirmektir” dedi. Fenercioğlu, “Nüfus arttıkça toprakların işgali de artıyor. Zemin çok önemli, altını üstüyle uyumlu hale getirmemiz zaruri ancak insanları mutlu yaşatabilmemiz için gıdaya ihtiyaç var, gıdanın da üretildiği yegane yer topraktır. Metropol lüks yapıları gerektirebilir ancak binaları sağlam zemine oturturken insanların sadece doyurulması değil beslenmesini sağlayacak yeterli gıda üretme potansiyeli, Adana, Çukurova ve Türkiye’de sürekliliği sağlayacak yerel yönetim kararları alınabilmelidir” diye konuştu.
ERSAN: “MESLEK ŞOVENİZMİ YAPMIYORUZ”
İnşaat mühendisliğinin asli amacının güvenli bir yaşam oluşturmaktan geçtiğini, mesleğin uzmanlık alanı olan geotekniğin bu amacın gerçekleşmesini sağlayan bilim dallarından biri ve mesleğin vazgeçilmezi olduğunu ifade eden TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Nevzat Ersan ise “Geoteknik gerek kuramsal gerekse de uygulama düzeyinde son yıllarda oldukça gelişme kat etmiştir. Bu topraklarda, Antakya’dan Van’a, yüzlerce deprem meydana gelmiş, 100 bini aşkın insan hayatını kaybetmiştir. Bir doğa olayı olan depremin, doğal afete dönüşmesi, bir başka ifadeyle can ve mal kaybına yol açması inşaat mühendisliğinin devreye girmesine neden olmuş, “deprem değil yapı öldürür” gerçeği inşaat mühendislerini yeni arayışlara, yeni tartışmalara sevk etmiştir. Zemin-yapı ilişkisi güvenli yapı üretiminin sağlanmasında taşıdığı öneme uygun olarak, meslek gündemimizin ilk sıralarında kendisine yer açmıştır. Zemin, tasarım ve uygulama bütünlüğünün sağlanması sorunun çözüm yolu olarak kabul görmüş ve bu doğrultudaki girişimler hız kazanmıştır” dedi.
"Deprem riskine sahip bu topraklarda yaşamaya devam edeceksek güvenli yapı üretimini gerçekleştirmek durumundayız. Bu da bizi, geotekniğin önemini kavrama sorumluluğu ile karşı karşıya bırakmaktadır” diyen Ersan, şunları söyledi:
“İnşaat mühendisliği, her zeminde güvenli yapı üretilebileceğini kanıtlayan bir bilim dalıdır ve mesleğimizi bu gerçekle geoteknik buluşturmuştur. Bu buluşma, zemine uygun temel tasarımının, güvenli bina üretiminin en önemli ayaklarından biri olduğunu tescil etmektedir.”
“YÖNETMELİK OLMAMASI BÜYÜK SORUN”
Sempozyumu camianın şöleni olarak değerlendiren 6. Geoteknik Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı ve Çukurova Üniversitesi Geoteknik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Laman da “Geoteknik, inşaat mühendisliğinin temel yapımında kullanılmak üzere zeminin davranış özelliklerini inceleyen alt uzmanlık alanıdır. Geoteknik, geoteknik mühendisleri tarafından uygulanır. Geoteknik, doğal afetlerin olası zararlarının tahmin edilerek zararlarına karşı önlem alma ve zemin, kaya ve yeraltı sularının tahliyesi için çözümler üretir” dedi.
Geoteknik biliminde kesin bir yönetmeliğin olmamasından yakınan Laman, “Keyfi uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bazı resmi kurumlarda yapılan zemin etütleri kentin genelini kapsamıyor ya da Türkiye’nin farklı yerlerindeki belediyeler farklı uygulamalarla karşımıza çıkıyor. Türkiye, binalar depreme dayanıklı olmadığı için kentsel dönüşüm aracılığıyla neredeyse birçok yerde yıkım gerçekleştiriyor. Geoteknik biliminde en önemli sorun zemin etüt yönetmeliğinin olmamasıdır. Tamamen insaflara, vicdanlara kalmış uygulamalarla sorunlar çözülmez, artar. Adana, merkezi yönetimler tarafından bu anlamda hep ihmal edilen bir şehir” şeklinde konuştu.
“GEOTEKNİK, MEDENİYET MÜHENDİSLİĞİDİR”
Zemin Mekaniği Temel Mühendisliği Türk Milli Komitesi Başkanı Feyza Çinicioğlu ise iletişim ve etkileşim ortamlarının yaratılmasının mesleki gelişim için son derece önemli olduğunu vurguladı. Sempozyumlarda bildiri sayıları ve kalitelerinin arttığını vurgulayan Çinicioğlu, “Geoteknik mühendisliği medeniyet mühendisliği ve ekonominin itici gücüdür. İnşaat mühendisliğinin içerisinde konu ne olursa olsun çalışılan geoteknik bilim dalıdır. Geotekniğin tartışılacak bir tarafa yok. Türkiye’de bu bilim dalının gelişmesiyle övünüyoruz ama bu bilim dalının gelişmesine, yeni ürün elde edilmesine ne derece katkıda bulunuyoruz? Bunu ülke olarak sorgulamamız gerekiyor. Refah seviyesi hızla yükselen ülkelere baktığımızda bilimde ve mühendislikte çığır açan yönlerinin olduğunu görürüz. Bu ülkeler bilime özel ve sürekli önem veriyor. Eğitim ve araştırmaya özellikle destek sağlamak gerekiyor. Bu bilim dalı inovasyona en yakın olan, inovasyon ve yenileşimi tetikleyen bir bilim dalıdır. Şehirler artık yeraltına taşınıyor. Bu olgu son derece zor ve riskli çalışmayı gerektiriyor. Tüm bunlar stabilizasyon, iyileştirme, yeni malzemelerin yaratılmasını gerektiriyor” dedi.
ÇAĞATAY: “ÇALIŞMALARI ARTIRMALIYIZ”
Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Çağatay da “Zemin mekaniğinde dünyada çok önemli gelişmeler kaydedildi. Her zemin etüdünü inşaat mühendisi olarak yapabilecek konuma geldik. Bilim her an yeni gelişmelerle devam ediyor. Bilimsel çalışmaları artırarak sürdürmek zorundayız. Sempozyumun verimli geçeceğine inanıyorum” diye konuştu.
Konuşmaların ardından sempozyuma katkıları için Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye verilen plaketi Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer takdim etti. Geoteknik mühendislerinin, öğretim elemanlarının, araştırmacıların ve sektördeki uygulayıcıların bir araya geldiği 6. Geoteknik Sempozyumu’nda 21 oturum, 11 çağrılı konuşmacı, 121 bildiri sunumu ile konuyla ilgili güncel bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor. Geoteknik mühendisliğinin sorunları ve çözüm yöntemlerinin tartışıldığı sempozyum yarın da devam edecek.
Geoteknik Sempozyumu
İnşaat Mühendisleri Odası İMO Adana Şubesi’nin Çukurova Üniversitesi yerleşkesinde iki gün sürecek 6. Geoteknik Sempozyumu başladı.
Yorum Yazın