Değerli dostlarım, sevgili okurlarım,
Hakkında
34. Osmanlı Padişahı Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın 3. kuşak torunu ve hayattaki 24 Osmanlı şehzadesinden biri olan Harun Osmanoğlu'nun, en büyük oğludur. Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu'nun abisidir.
Şehzade Orhan Osmanoğlu, 1963 yılında Cünye-Lübnan'da dünyaya gelmiştir. Uzun yıllar burada kalan Şehzade Orhan Osmanoğlu'nun Büyük Kızı Nihan Osmanoğlu'da yine Cünye-Lübnan'da doğmuştur. Çok iyi Arapça bilmektedir.
Şehzade Orhan Osmanoğlu, Osmanlı devletinin 34. Padişahı Serdar-ı Hakan Cennet Mekân Sultan İkinci Abdülhamid Hazretlerinin 3. kuşak torunu olan dahi Hanedan Ailesinin Reisi Harun Abdülkerim Osmanoğlu Efendi'nin oğlu ve Cennet mekân Sultan İkinci Abdülhamid Han Hazretlerinin 4. Kuşak torunudur.
Hanedan sürgünün daha da zorlaştırılması amacı ile hanedan üyelerinin her biri ayrı ülkelere ayrı ayrı trenlere bindirilerek gönderilmişlerdir. Bu zor şartlar altında dahi bu şerefli kanı taşıyan hanedan üyeleri yaşamlarını idame ettirmişlerdir.
İşte bu sürgün yıllarından tam 50 yıl sonra 1974 yılında ilk kez bir Osmanlı Şehzadesi Türkiye'ye geri dönebilmiştir. Babası Harun Abdülkerim Osmanoğlu ile Türkiye'ye ilk gelen Şehzadeler sıfatını almışlardır.
Bahsi geçen şehzade bugün ki Hanedan Ailesi Reisi Şehzade Orhan ve Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Efendinin Babası Harun Abdülkerim Osmanoğlu efendidir.
O yıllar da hiç Türkçe bilmiyen şahzade Orhan Osmanoğlu, babası Harun Osmanoğlu beraber Türkçeyi, Türkiye'de sonradan öğrenmişlerdir.
Dedesi 2. Abdülhamid Han'a Olan benzerliği ile dikkat çeken şehzade asil, kültürlü ve bilgili kişiliği ile Osmanoğuları'nın en iyi temsilcilerinden biridir.
Şehzade Orhan Osmanoğlu, 1963 yılında Cünye-Lübnan'da dünyaya gelmiştir. Uzun yıllar burada kalan Şehzade Orhan Osmanoğlu'nun Büyük Kızı Nihan Osmanoğlu'da yine Cünye-Lübnan'da doğmuştur. Çok iyi Arapça bilmektedir.
Şehzade Orhan Osmanoğlu, Osmanlı devletinin 34. Padişahı Serdar-ı Hakan Cennet Mekân Sultan İkinci Abdülhamid Hazretlerinin 3. kuşak torunu olan dahi Hanedan Ailesinin Reisi Harun Abdülkerim Osmanoğlu Efendi'nin oğlu ve Cennet mekân Sultan İkinci Abdülhamid Han Hazretlerinin 4. Kuşak torunudur.
Hanedan sürgünün daha da zorlaştırılması amacı ile hanedan üyelerinin her biri ayrı ülkelere ayrı ayrı trenlere bindirilerek gönderilmişlerdir. Bu zor şartlar altında dahi bu şerefli kanı taşıyan hanedan üyeleri yaşamlarını idame ettirmişlerdir.
İşte bu sürgün yıllarından tam 50 yıl sonra 1974 yılında ilk kez bir Osmanlı Şehzadesi Türkiye'ye geri dönebilmiştir. Babası Harun Abdülkerim Osmanoğlu ile Türkiye'ye ilk gelen Şehzadeler sıfatını almışlardır.
Bahsi geçen şehzade bugün ki Hanedan Ailesi Reisi Şehzade Orhan ve Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu Efendinin Babası Harun Abdülkerim Osmanoğlu efendidir.
O yıllar da hiç Türkçe bilmiyen şahzade Orhan Osmanoğlu, babası Harun Osmanoğlu beraber Türkçeyi, Türkiye'de sonradan öğrenmişlerdir.
Dedesi 2. Abdülhamid Han'a Olan benzerliği ile dikkat çeken şehzade asil, kültürlü ve bilgili kişiliği ile Osmanoğuları'nın en iyi temsilcilerinden biridir.
Toplam 354 yazı listeleniyor
-
Osmanlı'da Ramazan Bayramı
-
Nebevi bir esinti: İtikaf
Değerli dostlarım mübarek Ramazan ayının su gibi akıp gittiği şu günlerde, bu ayın son on gününe girmiş olmamız vesilesi ile biz müslümanlara bir miras olarak bırakılmış bir sünnetten bahsetmek istiyorum.
-
Padişahlık nedir ki, Şah ona derim ki Ulubatlı gibi ola!..
Kıymetli okurlarımız fetih haftası nedeniyle size fetihle ile ilgili bir yazı arz etmek istedik.
-
Osmanlı Sarayında Ramazan..
Değerli dostlarım, sevgili okurlarım,
-
Filistin'de Katliamı Tel-in
Kıymetli okurlarımız.! Mübarek Ramazan arefesinde Filistinde yüreklerimiz yandı kavruldu.
-
Muhteşem Osmanlı'da Ramazan gelenekleri..
Değerli Dostlarım, Sevgili okurlarım.
-
Kur'an-ı Kerime karşı Fransız edepsizliği..
Kıymetli okurlarımız!
-
İnce, İnce güle güle by Kemal..
Değerli dostlarım, sevgili okurlarım!
-
Recep Tayyip Erdoğan'ı Türkiye'nin dışında tanımak
Çok değerli takipçilerimiz ve okuyucularımız;
-
Genel Merkez Vekilliği..
Bir meselenin çözümü için güçlü sorular sormaya hazır olmalıyız. Güçlü sorular güçlü cevapları doğurur. Yasaklanmış cevaplarla bir yere varamayız.