-"Yerin altı" olmasın o…

-Olmasın; yerin altını unuttuk, "yer altıcı" olduk.

-Şaşarım size,
Nasıl gafillersiniz…
Kurduğunuz "yeraltı dünyası", "yerin altı" gerçeğini ortadan kaldıracak mı!..
Güneşe göz yumup, gece oldu demekten ne farkı var; yerin üstünde kurduğunuz "yeraltı dünya"sının…

Güya, kimse görmeyecek-bilmeyecek; öyle mi!
İşlenen günahlar gizli kalacak; öyle mi!
Hadi oradan…

Gündüzde gece olmaz,
Çabanız nafile.
Sizden önce de, siz gibiler vardı,
Alemi saf, kendilerini en akıllı sanırlardı.
Deve kuşu misali; başlarını kuma sokarlardı,
Kendilerine karanlık yapar; kimse görmüyor sanırlardı.
Hepsi de "yerin altını" unutan; yeraltı dünyasındandı.
Ama hep, g.tleri açıkta kaldı,
Herkes, her şeyden haberdardı.

Sonra…
Kağıttan kuleler gibi; "yeraltı" dünyaları, başlarına yıkıldı,
Günahlar döküldü, her şey ortaya saçıldı,
Ortalığa lağım fışkırdı,
Ama gittiler; kafile kafile…

Nereye biliyor musun?
Önce, yerin dibine girdiler; yerin üstünde,
Sonra, yerin altına gittiler; teneşirden rezilce...
Bak bugün de Alimallah, öyle bir fırtına kopar ki; yeraltı dünyanız darmaduman olur!
Yerin dibine geçer ve "yerin altında olsaydım keşke…", dersiniz.
Gözünüz faltaşı gibi açılır;
Kendi karanlığınızda, örtemediğiniz ayıplarınızla…
Çünkü, tek gerçek yerin altıdır,
Yerin altı gizler ancak; yerin üstündekilerden seni…

-Of Troyalı, offf…
Bir dokundum, bin ah işittim senden.
İyi-hoş-güzel söyledin de; bir tane yeraltı dünyası yok ki…
Sürekli, yerin altını zikredip-dile getirip ve hatta dilinden düşürmeyip, "yeraltı dünyası" kuranlar var.
Sen onlardan daha mı iyi biliyorsun da; bu lafları ediyorsun!..

-Ben insanım; haşa, Tanrı değilim,
Gaybı (geleceği) bilmem-bilemem.
Basit-yalın-sade düşünür; akıl yürütürüm.
Dünlere bakıp; öngörürüm.
Mantık oyunlarından, felsefî düzenbazlıktan, dinî demagojiden anlamam.
Söyler misin bana; yerin altını unutup, yerin üstünde "yeraltı dünyası" kuranların, en en en büyüğü; senin-benim-onun ölmüşleri gibi gitmedi mi; yerin altına!..

Bana bir tane söyle, bir tane; o zaman "kendimi intihar" edeceğim ve "yerin altına" gideceğim.
Ebedi susacağım…
Ama söyleyemezsin,
Aksini iddia edemezsin; haddin bile değil.
Belki, Ayasofya eski imamının tabiriyle;
"Kaliteli pamuk" elde ettiler,
Pahalı tabuta girdiler,
Kaliteli kumaşla kefenlendiler,
Ama gittiler, gittiler…
Tarümar oldu "yeraltı dünyaları",
Yerin altına gittiler; hem de, yerin dibine geçerek!...

En Dipsöz
"Dünyasına dünyasına,
Aldanma hiç dünyasına…
Dünya benim diyenin,
Dün gittik dün yasına…"