Sağdan kullan, soldan kullan,
Alttan kullan üstten kullan,
Her sıkıştığında, kullan da kullan…
Her eve lazım derler ya; onun gibi, her siyasete lazım cinsten.

Çevik bir, "…etkileri bin yıl sürecek…" demişti de; abartıyor sanmıştık.
Abartmamış ama biraz eksik söylemiş galiba.

Eğer ki;
"Etkileri bin yıl sürdürülecek,
Müthiş bir siyasi rant devşirilecek,
Çok amaçlı mutfak robotu gibi; sıkışıklık anında, çok amaçlı siyaset aparatı olacak,
Hele de muhafazakar camia ısıtıp ısıtıp halkın sofrasına getirecek,
Sadece sağ-muhafazakar siyaset mi; Kılıçdaroğlu da, Bahçeli de, an gelecek 28 Şubat mağduruyum diyecek,
Kısaca ve özetle;
28 Şubat'ın etinden, sütünden, yününden, saçından, başörtüsünden tepe tepe istifade edilecek…" deseydi; çok daha isabet etmiş olurdu.

Nasıl bir fobiklik,
Nasıl bir paranoya arkadaş ya…
Millet İttifakı partileri açıklama için neden 28 Şubat tarihini vermişmiş!..
Bu bir subliminal mesajmış,
Darbe girişimine gönderme imiş!..

Aslında şaşırmak da hata,
Daha bu da ne ki…
Sezen Aksu'nun dört yıl önceki şarkısına,
Tarkan'ın yaptığı bir parçaya,
Falanca bilmem kimin, fi tarihinde yazdığı bir yazıya/kitaba,
Yazanın-yapanın bile aklına gelmeyen derin içerikler-darbesel mesajlar atfedilmedi mi!..

Ama artık gerçekten baydı,
28 Şubat mağduruyum diyenlerin öz çocukları bile bu travmatik-hezeyanik hale getirilen trajediyi yemiyor.
"Anne-Baba, yeter artık; kaldırın şu 28 Şubat mağduriyet pilavını soframızdan", diyorlar.
Neden?
Çünkü 28 Şubat Süreci bir manivelaya dönüştü,
Dönüştürüldü…
Güç-kudret-muktedirlik anlarında unutulup,
Siyasi sıkışma, zayıflama, düşüş-iniş-kayıp anlarında akla gelen,
Son model ve yeni nesil din fırınlarında yeniden ısıtılan,
"Ya yine gelirlerse…" diye korku yaratılan,
Bir kazanma aracı haline getirildi.

Yoksa mağduriyet yok muydu, olmamış mıydı?
Kesinlikle vardı ve olmuştu.
Acımasızlık dolu ve asla tasvip edilmeyecek bir süreçti.

Ama artık yeter!..
Dönemin mağdurlarının kahir ekseriyeti günümüzde muktedir oldu,
Para buldu, pul buldu,
Makam-mevki sahibi oldu,
Yeni mağduriyetleri aldırmaz oldu.
Mağrur ve mütekebbire dönüştü.
Gerçek mağdur, daha bir mağdurlaştı,
Ama mağdur edebiyatçısının "mağdurum mağdur" nakaratı hiç bitmedi.
Bitecek gibi de görünmüyor!..
Temcit pilavı gibi…
Ne 28 Şubat'mış be arkadaş!..

***

Ne günlere kaldık ey gazi hünkar…
"Fransa bile çok zorda,
Daha önce % 1'in altında olan enflasyon şimdi % 7.
Yani 7 kat artmış.
150 Euro'ya dolan poşet şimdi 750 Euro'ya doluyor…"

Program yöneticisi;
"Hesap hatası yapıyorsunuz,
Enflasyon % 7 ise 150 Euro olan bir şey 750 olamaz,
Bakın, sosyal medyada dile düşersiniz…" diyecek oluyor;
Muhterem ısrarcı,
"Ben oradaki akrabalarımla konuştum, onlardan aldım bu bilgiyi…" diyor ve diretiyor.
Bunu söyleyen de, çok sayın bir milletvekili ve üstelik partisinin Grup Başkan Vekili…
Ne diyelim, ne denir ki…
Olsa olsa; "Ağam bizle eğleniiii…." denir.