Güldal Akşit
Bu hafta sizlere, ailelerin huzurlu ve güvenli yaşaması konusunda önemli projelerin sahibi, Kadınlar başta olmak üzere tüm aile bireylerinin gönüllü elçisi sevgili dostum AK Parti Genel Merkez Kadın K

Güldal AKŞİT, 1960’ta Malatya’da doğdu. Avukat; Hacettepe Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest Avukat olarak çalışma hayatına başladı. 14 Ağustos 2001’de kurulan AK Partinin kurucu üyesidir.
22. ve 23 Dönem İstanbul Milletvekili olan AKŞİT, 58. Hükümette Turizm Bakanı, 59. Hükümette önce Turizm Bakanı, sonra Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptı.

12 Haziran 2011 tarihine kadar kurucu başkan olarak TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanlığı görevi yapmıştır.
Türkiye’de Kadın Hakları ile ilgili yapılan yasal düzenlemelerde ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda farkındalık yaratılması açısından önemli katkılarda bulunmuştur.
Ayrıca STK’larla Devlet arasındaki ilişkilerin gelişimine ve güçlendirilmesine destek olmuştur.

Güldal Akşit hanımefendinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Bir insan hakları ihlali olan kadına karşı şiddetle mücadelede en önemli aracın toplumsal farkındalık ve duyarlılık yaratılması olduğunu vurguladığı konuşmayı dinlerken gerçekten çok etkilenmiştim.
29.11.2007 tarihinde yaptığı ve beni çok etkileyen konuşmasını sizlerle paylaşmak isterim.
“Değerli milletvekilleri, fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik biçimleriyle ortaya çıkan kadına yönelik şiddet, eğitim, sosyoekonomik durum, sınır, milliyet, din, dil, sınıf farkı gözetmeksizin tüm insanlığın yaşamakta olduğu en önemli sorunlardan biridir.

Sonuç olarak, şiddetin sadece bireyler değil, aile ve toplum yapısındaki yıkıcı etkileri bugün hemen her alanda karşımıza çıkmaktadır.
Değerli milletvekilleri, uluslararası kadın hareketinin uzun soluklu mücadelesi sonucunda kadına karşı ayrımcılık ve şiddet konularındaki bilinçlenme, ilk kez, 1993 yılında Viyana'da toplanan Dünya İnsan Hakları Konferansı'nda uluslararası hukuka yansımıştır. Bu anlayış ve mücadele sonucunda, özellikle Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşların öncülüğünde girişimler ve bağlayıcı belgeler, sözleşmeler oluşturulmuştur.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde ise kadına yönelik şiddet hâlâ toplumun önemli bir kesimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen, acil önlemler alınmasını gerektiren yaşamsal sorun niteliğini korumaktadır. Bu sorun, kadınları ve çocukları ağır biçimde örselemektedir.

Örneğin, ülkemiz, Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni 1985 yılında imzalamış, sözleşme 1986 yılında yürürlüğe girmiştir. 1995 yılında gerçekleştirilen 4'üncü Dünya Kadın Konferansı sonuç belgelerine hiç çekince koymaksızın taahhütte bulunulmuş, 2000 ve 2005 yıllarında bu taahhütlerini yinelemiştir.


Hükümetimiz büyük bir kararlılıkla bu sorunla çeşitli kampanyalar, projeler ve çalışmalar yoluyla mücadele etmektedir.
Sözlerime son verirken, bir insan hakları ihlali olan kadına karşı şiddetle mücadelede en önemli aracın toplumsal farkındalık ve duyarlılık yaratılması olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim ve bu konuda siz sayın milletvekillerine de çok büyük görevler düştüğünü ifade ederim.”
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.