Antalya'da çeşitli nedenlerle ailelerinin yanında bakımları sağlanamadığı için devlet korumasına alınan 6 çocuk ile onlara yuvalarını açan 4 ailenin buluşma anlarında mutlulukları gözlerinden okundu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca anne ve babası hayatını kaybeden ya da çeşitli nedenlerle ailesinin bakımlarını sağlayamadığı çocuklar için başlatılan "koruyucu aile" uygulaması gün geçtikçe daha fazla ilgi çekiyor.
Devlet tarafından her ihtiyacı karşılanmasına rağmen yetim ve öksüz çocukların anne-baba sevgisi ve şefkatiyle büyümesini amaçlayan projeye katılan aile sayısı 2019'da 5 bin 917'ye, bu ailelerinin yanındaki çocuk sayısı ise 7 bin 198'e ulaştı.
Antalya'da da yılın son günlerinde 4 aileye 6 çocuk, Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nun da katılımıyla koruyucu ailelere emanet edildi.
Çocukların ailelerle buluşması, duygusal anlara sahne oldu. Özlem duydukları evlatlarına kavuşan aileler, çocuk kokusunu içlerine çekti.
Koruyucu anne babaların "yavrum" diyerek bağırlarına bastığı çocuklar da onlara sarılarak karşılık verdi.
Devlet olarak gerekli destek sağlanıyor
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumda herhangi bir nedenle biyolojik anne ve babalarının yanında yaşama imkanı kalmamış çocukların bulunduğunu söyledi.
Sosyal devlet olmanın gereğinin, bakıma muhtaç çocukları gözetlemek ve büyütmek olduğunu ifade eden Karaloğlu, şöyle konuştu:
"Biz devlet olarak bu yavrulara mekanın en iyisini, elbisenin en kalitelisini, yemeğin en lezzetlisini verebiliriz. Devletimizin gücü var. Devlet bu çocuklara her şeyin en iyisini yapar ama bu hayatta parayla yapamayacağımız değerler var. Bir anne şefkatini, baba sevgisini veremiyoruz. Burada çare koruyucu aileler oluyor. Hangi semtte hangi lüks binada ev tutarsanız tutun, hangi çocuk sitesi olursa olsun bir ailenin kucaklayıcı, kuşatıcı ortamını sağlamak mümkün değil. O zaman çare, koruyucu aileler. Kimsesizlerin kimi olmak devletin, toplumun görevidir."
Bir gülümsemesi yetiyor
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Çalışkan ise çocukların kendilerini koruyacak, ilgilenecek maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayabilecek, kendilerini güvenle bağlayabilecekleri sıcak bir aile ortamına ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Koruyucu aile modelinin tüm dünyada korunmaya muhtaç çocuklar için en çok tercih edilen bakım şekli olduğuna işaret eden Çalışkan, "Sıcak bir aile ortamı en iyi şartlarındaki yuva ve yurt hizmetlerinden daha iyi olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Amacımız çocukların güven, sevgi ve şefkat içerisinde sıcak bir aile ortamında büyümelerini sağlamaktır. Antalya'da da 152 koruyucu ailemizin yanında 182 korunmaya muhtaç çocuğumuz var. Aileler çocukların sağlıklı, vatana, millete faydalı bir evlat olabilmeleri için önemli, büyük bir fedakarlık üstleniyor." ifadelerini kullandı.
Bir çocuğa koruyucu annelik yapan Hülya Demiryürek, evlat sevgisini tatmayan ailelerin bir çocuğa dokunmasının müthiş bir duygu olduğunu dile getirdi.
Devlete, bir çocukla kendilerini buluşturdukları için minnettar olduğunu vurgulayan Demiryürek, "Bebeğimizi kucağımıza aldığımda dört aylıktı. Hayatımızda her şeyi değiştirdi. İlk kucağıma aldığımda onun bana bakarak gülümsemesi anlatılmaz bir duyguydu. Çocuklar bir çiçek gibidir. Sevgiyle büyür. Biz de onu sevgiyle büyütmeye çalışıyoruz. İlk emeklediğinde, yürümeye başladığında çok heyecanlandık. Bir çocuğun elinden tutup parka götürmek, onunla pikniğe gitmek benim en büyük hayalimdi." diye konuştu.
Sevgi ve merhametle çocukların 'koruyucusu' oldular
Antalya'da çeşitli nedenlerle ailelerinin yanında bakımları sağlanamadığı için devlet korumasına alınan 6 çocuk ile onlara yuvalarını açan 4 ailenin buluşmasında duygusal anlar yaşandı.
Yorum Yazın