AA -
Otistik kızı olan çocuk gelişimi öğretmeni Gülşen Akgöz, down sendromlu çocuk sahibi Fadime Bozkurt'un da desteğiyle 2 yıl önce oluşturduğu ve her geçen gün katılan aile sayısı artarak 450 kişiye ulaşan topluluk sayesinde, çocuklarına daha iyi bir yaşam sağlamak için mücadele ediyor.
Çocuklarının yaptığı hareketlere etraftaki insanların garip bakışlarından çekindikleri için çoğu zaman evden bile çıkmak istemediklerini dile getiren aileler, topluluk sayesinde kendileriyle aynı kaderi paylaşan annelerle bir araya gelerek moral buluyor.
Birlikte geziler düzenleyen, çocuklarının gelişimi ve bir nebze olsun yüzlerinin gülmesi için aktiviteler yapan anneler, hem kendilerini motive ediyorlar hem de çocuklarını eğlendiriyorlar.
Gönüllü Anneler Topluluğu Kurucusu Gülşen Akgöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 yıl önce ikinci kızı olan Selin'in dünyaya gelmesiyle hayatının değiştiğini söyledi.
Kızının sekiz aylıkken hareketlerinde ve davranışlarında tuhaflık hissetmesinin ardından yapılan muayenesinde otizmli olduğunu öğrendiğini dile getiren Akgöz, rahatsızlığı kabullenmesinin çok uzun sürdüğünü ve çocuğu için bir şeyler yapabilmek adına güçlü durmaya çalıştığını anlattı.
Çıktığı yolda kendisi gibi aynı kaderi paylaşan ailelerle tanıştığını vurgulayan Akgöz, şöyle devam etti:
"Çocuk gelişimi öğretmeniyim ama çocuğuma otizm tanısı konduğunda ne yaşayacağımı bilemedim. 'Neden ben' diye suçlayarak başladım. Bu süreçte hastalığı kabullenmeyi başarmış ailelerle tanıştım, gücüme güç kattım, hırslandım. Bu gücümü diğer ailelerle de birleştirdim ve down sendromlu çocuğu olana Fadime Bozkurt ile ele ele vererek Gönüllü Anneler Topluluğu'nu oluşturmaya karar verdik. Topluluktaki annelerle dertlerimize derman olduk aslında. Birlikte güçlerimizi birleştirerek çok güzel yol kat etmeye devam ediyoruz."
"Birbirimize çok güzel şeyler kattık"
Akgöz, topluluktaki herkesin birbirini en iyi şekilde anladığını, neler yaşadığını iyi bildiğini dile getirerek, bir aradayken huzurlu ve mutlu olduklarını belirtti.
Gönüllü Anneler Topluluğu ile sürekli organizasyonlar yaparak çocukları bir araya getirdiklerinin altını çizen Akgöz, "Topluluktan sonra çocukların öz güvenleri ortaya çıktı, çok mutlu oldular. Çünkü daha önce dışlanmışlık yaşıyorlardı. Hiç evlerinden çıkamayan ebeveynler bu topluluğa girerek deşarj oldu ve motivasyonu arttı. Hayat hikayelerimizi, güçlerimizi birleştirdik ve birbirimize çok güzel şeyler kattık." diye konuştu.
Çocuklarının yapamadıklarına değil, başarabildiklerine kenetlendiklerini aktaran Akgöz, bu sayede topluluktaki çok sayıda çocuğun sanat, spor gibi branşlara yöneldiğini ve çeşitli dereceler elde ettiğini bildirdi.
"Yüzümüz güldü"
Anne Filiz Dündar da 12 yaşında otizmli çocuğu olduğunu aktararak, "Özel çocukla çok zor bir hayatımız var. Bunu sadece bizim gibi yaşayanlar anlar. Dışarıdan acıyan gözler ve çekimser bakışlar bunlar psikolojik olarak yıpratıyor." dedi.
Topluluktakilerin birbirine acıyarak bakmadığını, hiç kimsenin diğerini ötekileştirmediğini ve dışlamadığını anlatan Dündar, herkesin birbirine yardımcı olmaya çalıştığını dile getirdi.
Sevda Yılmaz da biri 5 diğeri de 2,5 yaşında iki çocuğunun otizmli olduğunu, topluluk sayesinde hem kendinin hem de çocuklarının yüzlerinin bir nebze olsun güldüğünü kaydetti.
Aynı kaderi paylaşan aileler gönüllü topluluk kurdu
Adana'da engelli çocuk sahibi aileler, Gönüllü Anneler Toplululuğu sayesinde 'özel' olarak nitelendirdikleri evlatları için güçlerini birleştirdi.
Yorum Yazın