Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde konuştu.
Erdoğan, "Bizim medeniyetimiz bir aşk medeniyetidir. Üzerinde yaşadığımız coğrafya şairleri sultan, sultanları şair kılan, kudretin kelamdan ve kalemden neşet ettiği mümbit topraklardır" dedi.
“Sanatçıları arasında ayrım yapan değil, sanatçılarını bağrına basan bir Türkiye anlayışıyla hareket ediyoruz"
Sanatçıları arasında ayrım yapan değil, sanatçılarını bağrına basan bir Türkiye anlayışıyla hareket ettiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan," Boynunda mahkûmiyet kararıyla ebediyete irtihal eden Üstat Necip Fazıl’a nasıl hürmet gösteriyorsak, tek parti döneminde hapislerde sürünen Nazım Hikmet’e de aynı şekilde sahip çıkıyoruz. Bunu birileri gibi sadece lafta yapmıyor, icraatlarımızla, attığımız adımlarla açıkça ortaya koyuyoruz. Vatandaşlıktan çıkarıldıktan 58 yıl sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Nazım Hikmet’e yeniden Türk vatandaşlığı veren biz olduk” dedi.
Yaşadığı dönemde Kürtçe şarkı söylemek istediği için linç edilen Ahmet Kaya’nın mezarını Türkiye’ye getirme teklifinde bulunduklarını da hatırlatan Erdoğan, “Eski Türkiye’de gadre uğramış, ötelenmiş, hor görülmüş hangi fikir, sanat ve spor insanımız varsa, hiçbir ayrım yapmadan hepsine biz kucak açtık. İstanbul’a Atatürk Kültür Merkezini, Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binasını kazandırarak önemli bir eksiği giderdik. Göreve geldiğimizde ülkemizdeki kültür merkezi sayısı sadece 42 iken, biz buna 80 adet daha ilave ederek, toplam sayıyı 122’ye çıkardık. Tiyatrodan operaya, sinemadan edebiyata, tezhipten minyatüre kadar her alanda sanatın ve sanatçılarımızın yanında olduk" diye konuştu.
Son düzenlemeyle kamu ve sanat kurumlarında görev yapan sözleşmeli sanatçıların kadroya geçişleriyle ilgili gerekli adımların atıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Ayrıca dün gece yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararıyla eğlence vergisi oranlarının tamamen sıfırlanmasını sağladık. Böylece, sanatçılarımıza hak ettikleri imkânları sunmanın yanı sıra, uzun yıllar boyunca kültür-sanat camiamızı tekdüzeliğe mahkûm eden, kültür hayatımızı çölleştiren ideolojik bağnazlığa da son verdik” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin son 20 yılda kültür sanat ikliminin giderek zenginleştiğini belirterek," “Türkiye’nin kültür-sanat ikliminin son 20 yılda giderek zenginleşmesinin, daha evvel esamisi dahi okunmayan sanat dallarının başarıdan başarıya koşmasının sebebi işte budur. Halka tepeden bakan, sürekli milleti aşağılayan elitist zihniyet gerileyip cumhurla Cumhuriyet arasındaki mesafe kapandıkça, hamdolsun, bundan ülkemizin kültür-sanat hayatı da olumlu etkilenmiştir. Biz bu görevde olduğumuz sürece, Allah’ın izniyle hiç kimse, Türkiye’yi tekrar eski baskıcı-yasakçı günlerine geri döndüremeyecektir" dedi.
İlhamını bu topraklardan alan, ülkesi, milleti ve tüm insanlığın istifadesi için eser üreten herkese destek olmayı sürdüreceklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan sanatçılara hitap ettiği konuşmasında ,"Türkiye Yüzyılı, inşallah bu açıdan sanatın ve sanatçılarımızın da yüzyılı olacaktır. Cumhurbaşkanı olarak attığınız ve atacağınız her adımda yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde hak sahiplerine ödüllerini takdim etti.
Müzik alanında Ajda Pekkan, resim alanında Profesör Doktor Süleyman Saim Tekcan, sinema alanında Yılmaz Erdoğan, tiyatro alanında Ayla Algan, ilim-kültür alanında Profesör Doktor Hayreddin Karaman, edebiyat alanında Yavuz Bülent Bakiler, karikatür-animasyon alanında Varol Yaşaroğlu, gastronomi alanında Ömür Akkor ve Yunus Emre Akkor, dans-bale alanında Tan Sağtürk, mimari alanında Hilmi Şenalp, zanaat alanında Sevan Bıçakçı, geleneksel sanat alanında Gülbün Mesara döüle layık görülürken vefa ödülü Âşık Veysel Şatıroğlu’na ayrıldı.
Erdoğan, "Bizim medeniyetimiz bir aşk medeniyetidir. Üzerinde yaşadığımız coğrafya şairleri sultan, sultanları şair kılan, kudretin kelamdan ve kalemden neşet ettiği mümbit topraklardır" dedi.
“Sanatçıları arasında ayrım yapan değil, sanatçılarını bağrına basan bir Türkiye anlayışıyla hareket ediyoruz"
Sanatçıları arasında ayrım yapan değil, sanatçılarını bağrına basan bir Türkiye anlayışıyla hareket ettiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan," Boynunda mahkûmiyet kararıyla ebediyete irtihal eden Üstat Necip Fazıl’a nasıl hürmet gösteriyorsak, tek parti döneminde hapislerde sürünen Nazım Hikmet’e de aynı şekilde sahip çıkıyoruz. Bunu birileri gibi sadece lafta yapmıyor, icraatlarımızla, attığımız adımlarla açıkça ortaya koyuyoruz. Vatandaşlıktan çıkarıldıktan 58 yıl sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Nazım Hikmet’e yeniden Türk vatandaşlığı veren biz olduk” dedi.
Yaşadığı dönemde Kürtçe şarkı söylemek istediği için linç edilen Ahmet Kaya’nın mezarını Türkiye’ye getirme teklifinde bulunduklarını da hatırlatan Erdoğan, “Eski Türkiye’de gadre uğramış, ötelenmiş, hor görülmüş hangi fikir, sanat ve spor insanımız varsa, hiçbir ayrım yapmadan hepsine biz kucak açtık. İstanbul’a Atatürk Kültür Merkezini, Ankara’ya Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binasını kazandırarak önemli bir eksiği giderdik. Göreve geldiğimizde ülkemizdeki kültür merkezi sayısı sadece 42 iken, biz buna 80 adet daha ilave ederek, toplam sayıyı 122’ye çıkardık. Tiyatrodan operaya, sinemadan edebiyata, tezhipten minyatüre kadar her alanda sanatın ve sanatçılarımızın yanında olduk" diye konuştu.
Son düzenlemeyle kamu ve sanat kurumlarında görev yapan sözleşmeli sanatçıların kadroya geçişleriyle ilgili gerekli adımların atıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan," Ayrıca dün gece yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararıyla eğlence vergisi oranlarının tamamen sıfırlanmasını sağladık. Böylece, sanatçılarımıza hak ettikleri imkânları sunmanın yanı sıra, uzun yıllar boyunca kültür-sanat camiamızı tekdüzeliğe mahkûm eden, kültür hayatımızı çölleştiren ideolojik bağnazlığa da son verdik” açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin son 20 yılda kültür sanat ikliminin giderek zenginleştiğini belirterek," “Türkiye’nin kültür-sanat ikliminin son 20 yılda giderek zenginleşmesinin, daha evvel esamisi dahi okunmayan sanat dallarının başarıdan başarıya koşmasının sebebi işte budur. Halka tepeden bakan, sürekli milleti aşağılayan elitist zihniyet gerileyip cumhurla Cumhuriyet arasındaki mesafe kapandıkça, hamdolsun, bundan ülkemizin kültür-sanat hayatı da olumlu etkilenmiştir. Biz bu görevde olduğumuz sürece, Allah’ın izniyle hiç kimse, Türkiye’yi tekrar eski baskıcı-yasakçı günlerine geri döndüremeyecektir" dedi.
İlhamını bu topraklardan alan, ülkesi, milleti ve tüm insanlığın istifadesi için eser üreten herkese destek olmayı sürdüreceklerine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan sanatçılara hitap ettiği konuşmasında ,"Türkiye Yüzyılı, inşallah bu açıdan sanatın ve sanatçılarımızın da yüzyılı olacaktır. Cumhurbaşkanı olarak attığınız ve atacağınız her adımda yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni’nde hak sahiplerine ödüllerini takdim etti.
Müzik alanında Ajda Pekkan, resim alanında Profesör Doktor Süleyman Saim Tekcan, sinema alanında Yılmaz Erdoğan, tiyatro alanında Ayla Algan, ilim-kültür alanında Profesör Doktor Hayreddin Karaman, edebiyat alanında Yavuz Bülent Bakiler, karikatür-animasyon alanında Varol Yaşaroğlu, gastronomi alanında Ömür Akkor ve Yunus Emre Akkor, dans-bale alanında Tan Sağtürk, mimari alanında Hilmi Şenalp, zanaat alanında Sevan Bıçakçı, geleneksel sanat alanında Gülbün Mesara döüle layık görülürken vefa ödülü Âşık Veysel Şatıroğlu’na ayrıldı.