Kandil operasyonunu başlattık

“Vatanımız için, bayrağımız için, ülkemizin bekası için toprağa düşen tüp şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Birileri bizim askerlerimizden anlamaz. Beyefendi askerin ortaya koyduğu tavırdan rahatsız olur anlamaz. 24 Haziran’da onları sandığa demokratik bir şekilde gömmeye var mıyız? Biz Mehmedimizi, Mehmetçiğimizi sadece toprağa ve tarihe değil asıl kalbimize gömdük. Şehitlerimizin aziz hatıralarını hafızalarımıza nakşettik. Şehitlerimizin dökülen mübarek kanlarını asla yerde komadık. Cudi’de, Bestler deresinde, Afrin’de, Cerablusta var mıyız? Ama bu bay Kemal Afrin’e girmeyin, Bay Muharrem Afrin’de ne işiniz var dedi. Ülkemize saldıranlar karşısında, bunun bedelini biz ağır ödetiriz ve ödettik. İşte Ömer Halisdemir’imiz ne yaptı. Hain olan o Semih Terzi’yi alnından indirdi. Niye çünkü vatan hainlerinin hakkı oydu da onun için. Ömer Halisdemir’imiz şehit oldu ve makamların en yücesine ulaştı" ifadelerini kullandı. 

"VURDULAR DÖNDÜLER AMA BİTMEYECEK" 

Erdoğan şöyle devam etti: 
"Aynı şekilde Ramazan kardeşimiz, Kemal kardeşimiz, Vural, Yalçın, Hakan kardeşimiz hep bunlar şehadete yürüdüler. Nereye saklanırsa saklansınlar ne Kemal’e ne Muharrem’e bakarız. Biz işimize bakarız. Bu teröristler hangi ine girerse girsinler er ya da geç teröristlerden döktükleri şehit kanlarının hesabını sorduk ve soruyoruz. Sadece Afrin’de 4 bin 500’ün üzerine çıktık. 
Demiştim ya Kuzey Irak’ta Kandil demiştim, Sincar demiştim. Oraya da operasyonlarımızı başlattık. 20 uçak ile orada 14 önemli noktayı depoları silah depolarını yok ettik. Vurdular döndüler ama bitmeyecek. 24 Haziran bir hallolsun gerektiğinde beraber Afrin’e gideriz. Bu devlet zalime karşı acımasız, mazluma karşı merhametli bir devlettir. Bu devlet hainlerin tepesine hiç ummadıkları anda inen bir devlettir." 

“BU ÇIRAK ANLAMAZ BUNLARDAN” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımızın içinde ve dışında binlerce teröristi yerin altına gömdük. Artık en büyük bataklığı kurutmak lazım. Kandil’i terör kaynağı olmaktan çıkarıyoruz. Bizim insansız artık hava araçlarımız var. Koordinatları İHA’larımız koordinatları veriyor ve F16’larımız vuruyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 
“İlk günden itibaren AK Parti’nin yanında olan Niğdeli kardeşlerimiz bizi mahcup etmedi. Türk siyasetinin montajlarla esir alınmaya çalışıldığı 30 Mart 2014 seçimlerinde Niğde yüzde 41 ile ’AK Parti’ dedi. İhanet çetesinin saldırılarının yoğunlaştığı 10 Ağustos’ta şahsımı Cumhurbaşkanlığına getirdi. Çukur eylemleri ile geleceğimizin karartılmak istendiği 1 Kasım’da kaos senaryolarını siz sandığa gömdünüz. 16 Nisan’da da bu demokratik geleneği bozmadınız. Niğde bizim canımız diyoruz. Bunun için Niğde bizim yoldaşımız dostumuz ve kardeşimiz diyoruz. Niğde’nin biz geldiğimizde 62 kilometre bölünmüş yolu vardı. Biz bunu 311 kilometreye çıkardık. Yatırım bedeli 350 trilyon olan 7 yol projesinin inşası devam ediyor. Ankara-Niğde oto yolunun yapımı sürüyor. Biz buyuz. Bu otoyolun tamamlanması ile Edirne’den Şanlıurfa’ya kadar otoyol bağlantısı kesintisiz sağlanacak. Bu çırak anlamaz bunlardan. 24 Haziran’dan sonra sana vakit ayırabilirsem bir ders veririz. Onun için ben size güveniyorum. Size inanıyorum. Beraber yürüyeceğiz bu yolda. Niğde’ye son 16 yılda 10 baraj 3 gölet kazandırdık. Son 16 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleri ile 23 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. 41 bin dekar araziyi daha sulamaya açacağız. Niğdeli çiftçilerimize toplamda 690 trilyon tutarında tarımsal destek verdik. Bay Kemal ne diyor, çiftçi aç diyor. 7,4 Türkiye ilk çeyrekte büyüme kaydetti. G-20 ülkeleri içinde 2. olduk. Çiftçiye ’7,4 büyüme sizin gelirinize yansıdı mı?’ diye soruyor. Bay Kemal sen bu söylediğine inanıyor musun? Sen bu büyüme nedir kendi ekonomistlerine bir sor. Bu büyüme denilen olay rantiye dediğin kesimi ve onun işçisi yok mu, memurum yok mu? Bunlara yansımıyor mu? Çiftçiye verdiğimiz paraları nereden veriyoruz? Bu yollar nereden yapılıyor bay Kemal. Cehalet çok kötü bir şey. Eğer küçülen bir ekonomi olsak bunları yapabilir miydik?"