İnternet Haber Servisi -
Otonom sürüş endüstrisi hızlı bir şekilde gelişiyor ve bunun büyük bir kısmı Google, Tesla ve Uber gibi teknoloji devleri sayesinde gerçekleşiyor. Ancak kendilerini kullanan arabalar artık mantıklı bir ulaşım biçimi gibi gözükseler de, mükemmel olmaktan halen uzak durumdalar. Özellikle çeşitli hava koşulları devreye girdiğinde de bu durumun belirginliği büyük oranda artmakta. Otonom araçlar, çevrelerini "görebilmek" için çeşitli algılayıcıları kullandıklarından dolayı yoğun kar ve yağmur gibi hava durumları, güvenli sürüş yeteneklerini ciddi bir şekilde düşürebilmekte.
Tabii ki otonom sürüş teknolojisi ile ilgilenen bütün otomobil üreticileri bu durumun farkında ve bu yüzden de pek çoğu zorlu havalarda prototiplerini denemeye başlamış durumdalar. Geçtiğimiz hafta General Motors, yaptığı açıklama ile Michigan'ın soğuk havasında otonom araçlarının testine başlayacağını duyurdu ve Uber de Pittsburgh'deki zorlu hava şartları için araçlarını hazırlamaya başladı.
2016'nın başlarında Ford, buzlu şartlarda ilk otonom sürüş testini tamamlamıştı ve firma halen bu testlerine devam etmekte. Başka bir deyişle otonom araç geliştirmeye uğraşan neredeyse tüm araç üreticileri, prototiplerini karlı veya benzeri zorlu koşullarda test etmeye başlamış durumdalar ve bu konular hakkında göreceli olarak net bir şekilde konuşmaktalar.
Ancak bu konuda Google bir istisna olmakta. Şu andaki hali ile Mountain View merkezli teknoloji devi, henüz otonom araçlarını karlı durumlara hazırlayacak bir hareketi duyurmuş değil. Firma, şu anda prototiplerini Kaliforniya, Teksas, Arizona ve Washington'da test etmekte ve bu alanlar araçları yüksek sıcaklıklara, yoğun yağmura ve tozlu yollara göre ayarlamak için ideal olsalar da, hiçbiri buzlu yollar düşüncesini akla getirmemekte. Başka bir deyiş ile Google, otonom sürüş teknolojisi ile ilgilenmeye diğer teknoloji devlerinden önce başlamış olsa da, aşırı yağışlı ve soğuk hava koşulları söz konusu olduğunda rakiplerinin gerisinde kalıyor gibi gözükmekte. İlginç bir şekilde, aynı soruna iki yıl önce de dikkat çekilmişti ve Alphabet, halen bu sorun ile nasıl başa çıkacağı yönünde bir açıklama yapmış değil.
