AA -
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan, iki ülke arasındaki ticaret hacmini geçen yıl 5 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini, bugün ise bu hedefi yakalamanın mutluluğunu yaşadıklarını ve bunu 10 milyar dolara yükseltmek için çalışacaklarını söyledi.
Yatırımlar, müteahhitlik, ulaştırma, yeşil ve dijital dönüşüm alanlarına da öncelik verdiklerini belirten Fidan, NATO müttefikleri olarak savunma sanayisi alanındaki işbirliğini önemsediklerini ve savunma sanayisindeki işbirliğini somut projeler eşliğinde üçüncü ülke pazarlarına yönelik olarak daha da geliştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Fidan, iki ülke halkları arasındaki bağların her geçen gün derinleştiğini, iki ülke diplomatik ilişkilerinin yüzüncü yılı anısına Prag'da bir park açılışı yapıldığını belirtti.
Çekya-Türkiye arasında turizm sektöründeki gelişmelerin de memnuniyet verici olduğunu dile getiren Fidan, geçen yıl 380 binden fazla Çek turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve Türkiye'nin Çek turistler tarafından en fazla tercih edilen ülkelerden biri haline geldiğini söyledi.
Fidan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecine verdiği destekten dolayı Çekya'ya teşekkür ederek, Türkiye'nin AB'yle ilişkilerinin ilerletilmesi ve üyeliği önündeki engellerin aşılması hususunda Çekya'nın katkı ve desteklerinin gelecek süreçte de devam edeceğine inandığını vurguladı.
Mevkidaşıyla Gazze'deki insanlık dramını da ele aldıklarını belirten Fidan, şöyle devam etti:
"İsrail, Gazze'de kelimenin tam anlamıyla bir etnik temizlik yapmaya devam ediyor. Gazze'de her gün bir yeni savaş suçu işleniyor. İsrail'in halen topraklarını genişletme peşinde koşmasına, Filistinli kardeşlerimizin topraklarını çalmasına sessiz kalmadık, sessiz kalmayacağız. Tam tersine Gazze'deki zulmün son bulması için tüm platformlarda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Diplomasinin tüm imkanlarını sonuna kadar seferber edeceğiz. Bu çerçevede Gazze'de ateşkesi hedefleyen tüm girişimleri destekliyoruz. Çözümün yolu iki devletli çözümü hayata geçirmekten geçiyor. Birçok ülke artık bu gerçeği teslim ediyor. Filistin devletini tanıyan ülkelerin sayısının artması bunun bir göstergesidir. Bu sayının daha da artması için önümüzdeki dönemde de çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz."
Türkiye'nin, Filistin coğrafyasında da Ukrayna konusunda da aynı ilkeyle hareket ettiğini, aylardır herkesi uyardıklarını belirten Fidan, bu çatışmaların bölgesel, hatta küresel bir savaşa dönüşebileceğini, bunun engellenmesi için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı.
Fidan, mevkidaşıyla görüşmesinde Ukrayna'da devam eden savaşı da ele aldıklarını, Türkiye'nin Ukrayna'nın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini ama savaşın yol açtığı can kayıplarını ve korkunç yıkımı da görmezden gelmediğini kaydetti.
500 bini aşkın insanın bu savaşta hayatını kaybettiğini belirten Fidan, bu savaşın Ukrayna'nın dışına sıçrama hatta kitle imha silahlarının kullanılmasına yol açma risklerini bünyesinde barındırdığını, Türkiye olarak tarafların barış için müzakere masasına oturmalarını görmek istediklerini söyledi.
Fidan, şunları kaydetti:
"Gerek Ukrayna'nın gerek Rusya'nın ortaya koydukları barış vizyonuyla kan dökülmesine son verme konusunda istekli olduklarını göstermelerini önemsiyoruz. Bunun içeriği ve koşulları ne olursa olsun başlangıç itibarıyla önemli bir adım olarak görüyoruz. Uluslararası toplumun da kapsayıcı bir şekilde daha fazla adım atması gerekiyor. Türkiye her zaman olduğu gibi bundan sonra da görüşmelerde kolaylaştırıcı ve yapıcı bir rol oynamaya hazırdır.
Avrupa Futbol Şampiyonası kapsamında milli takımımız ile Çekya arasında yarın kritik bir maç oynanacak. Bu karşılaşmada her şeyden önce sportmenliğin galip gelmesini diliyorum. Tüm futbolseverler için keyifli ve güzel bir maç olmasını temenni ediyorum."
"Ukrayna'nın işgal edilmesine karşıyız"
Basın toplantısının ardından soru cevap kısmına geçildi.
Muhatabıyla Ukrayna'daki savaşla ilgili olarak neler görüştüğü ve savaşın geleceğiyle ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine Fidan, Çekya'nın da özellikle Ukrayna konusunda son derece hassas olduğunu ve bu konuda endişelerinin bulunduğunu dile getirdi.
Fidan, "Ukrayna'nın işgal edilmesinin Doğu ve Orta Avrupa'daki birçok ülkede büyük güvenlik endişesine yol açtığını" belirterek, Türkiye'nin "tüm savaşların sona erdirilmesi" yönünde bir vizyonunun olduğunu hatırlattı.
Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediklerini yineleyen Fidan, "Ukrayna'nın işgal edilmesine karşıyız. Fakat şöyle bir manzarayla karşı karşıyayız. Bu savaş artık Ukrayna ve Rusya'dan daha büyük bir savaş haline dönüşmeye başladı. Çok büyük küresel riskleri bünyesinde barındırıyor. Küresel bölünmelerin derinleştiğini görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Fidan, savaş olduğu sürece savaşın yayılma riskinin ve kitle imha silahlarının kullanılma riskinin sürekli mevcut olduğuna dikkati çekerek, "Bu savaşın onun için artık gün geçmeden vakit kaybetmeden durması gerekiyor. İki buçuk yıl oldu. İki buçuk yıl boyunca taraflar kendi güçlerini ellerinden geldiği şekliyle kullandılar ve bugün neredeyse beraberlik durumu gibi bir şey söz konusu sahada. Bu noktada bir barış, bir ateşkes görüşmesi başlatılmasının fevkalade faydalı olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
"Bölgemizde büyük bir barışa ve huzura ihtiyaç var"
Fidan, bu konunun diyalogla çözülmesi için gerekli psikolojik ve siyasi atmosferin oluştuğunu açıkça gözlemlediklerini belirterek, savaşın risklerinden dolayı bir an önce ateşkesle ilgili konuşmaların başlamasının "fevkalade önemli" olduğunu vurguladı.
Tüm savaşlarla ilgili aynı şeyi söylediklerinin altını çizen Fidan, "Bölgemizde gerçekten büyük bir barışa ve huzura ihtiyaç var. Aksi takdirde savaşların yayılma riski giderek daha da artıyor." ifadesini kullandı.
Fidan, Türkiye'nin bu konuda elinden geleni yaptığını, İsviçre'de yapılan Ukrayna Barış Konferansı'nda "Ukrayna Savaşı üzerinden küresel bölünmenin daha da derinleşmemesi ve trajedinin durması için bir an önce anlamlı görüşmelerin başlaması gerektiği" görüşünü ortaya koyduklarını hatırlattı.
Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözünün önemli olduğunu vurgulayan Fidan, Türkiye'nin ağırlığını barış yolunda kullanmayı sürdüreceğine dikkati çekti.
"AB ve gelişmiş dünyanın (göçle ilgili) sorunların varlığını tanıması gerekiyor"
Fidan, düzensiz göç ve AB ile ilgili bir soruya yanıtında da düzensiz göç ve mülteciler konusunda Türkiye'nin hassas olduğunu belirtti.
Düzensiz göç konusunda AB kurumlarıyla ve Avrupa ülkeleriyle yürüttükleri çalışmaların olduğunu kaydeden Fidan, özellikle İçişleri Bakanlığının son derece sistemli ve yapıcı şekilde bu konuda ilgili muhataplarıyla çalıştıklarını dile getirdi.
Fidan, öte yandan göç veren ülkeler, rota üzerindeki ülkeler ve göç alan AB ülkeleriyle yakın istişarelerinin ve ortak çalışmalarının olduğunu belirterek, göçü önlemede tedbir almanın yanı sıra göçün ana sebeplerine yoğunlaşmak gerektiğini söyledi.
Düzensiz göç konusunun gelişmiş ülkeler tarafından da ele alınması gerektiğini kaydeden Fidan, "Gerek Avrupa Birliği'nin gerek gelişmiş dünyanın oturup bölgesel birtakım göç vermeye sebep olan sorunları ele alması ve tartışması, buna birtakım tedbirler getirmesi gerekiyor. En azından bu sorunların varlığını tanıması gerekiyor." dedi.
Sorunların kendisini görmezden gelip göçmenleri yönetmeye çalışmanın geçici sonuç ürettiğine dikkati çeken Fidan, uluslararası toplum olarak kalıcı bir sorun olması nedeniyle meselesinin temeline bakılması gerektiğine işaret etti.
Dışişleri Bakanı Fidan: İsrail, Gazze'de kelimenin tam anlamıyla bir etnik temizlik yapmaya devam ediyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "İsrail, Gazze'de kelimenin tam anlamıyla bir etnik temizlik yapmaya devam ediyor. Gazze'de her gün bir yeni savaş suçu işleniyor." dedi.
Yorum Yazın