Ankara'dan AK Parti milletvekili adayı gösterilen Oktay, Ayaş ziyareti kapsamında vatandaşlarla iftar programında buluştu.
Burada konuşan Oktay, tarihi değerleri, doğal güzellikleri, şifalı termalleriyle cazibe merkezi olan Ayaş'ta, Ayaşlılarla buluşmaktan bahtiyar olduğunu söyledi.
14 Mayıs seçimiyle Türkiye'nin, bir kez daha kritik bir eşikten geçeceğini belirten Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini ifade etti.
Oktay, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" anlayışıyla, Türkiye'nin dört bir yanını, hiçbir ayrım gözetmeksizin kalkındırmanın mücadelesini verdiklerini vurgulayarak, bu mücadeleyi verirken bugüne kadar "kalkınma yerelden başlar" anlayışıyla hareket ettiklerini kaydetti.
Hem bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak hem de bir Ankara milletvekili adayı olarak sahada bulunduklarını dile getiren Oktay, "Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı için çalışmak da hepimizin olduğu gibi benim de boynumun borcudur, Ankara için çalışmak da, Ayaş için çalışmak da. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Ankara'nın yüzyılıdır, aynı zamanda Ankara'nın bütün ilçelerinin, yani Ayaş'ın da yüzyılıdır." diye konuştu.
Oktay, merkezi idare ile yerel idareyi birbirinden hiç ayırmadıklarını ve ayırmayacaklarını belirterek, "Cumhurbaşkanımız, Cumhuriyet tarihinde ilk kez, Türkiye'nin bütün muhtarlarını Külliye'de, merkezi idarenin en üst makamında, Cumhurbaşkanlığında ağırladı. O dönemden muhtar olan arkadaşlarımız varsa burada, gayet iyi bilirler. Bizler de her birinin meramını, derdini, sorunlarını bugün dinledik, notumuzu aldık. Çözebildiklerimizi de çözmeye çalıştık. Demokrasi tarihimizin hiçbir döneminde yerele bu kadar değer veren bir iktidar olmamıştır." ifadelerini kullandı.
Ayaş'ta eğitimden sağlığa, ulaştırmadan tarıma kadar hayat kalitesini artıracak birçok projeyi gerçeğe dönüştürdüklerini belirten Oktay, "Ayaş Öğrenci Yurdu'nu hizmete açtık. Toplam 75 yatak kapasiteli Ayaş Şehit Mehmet Çiftçi Devlet Hastanesi'ni 2020 yılında hizmete sunduk. 2 aile sağlığı merkezini, 5 sağlık evini, Başkent Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ni Ayaş'a kazandırdık. Ayaş'ta şu anda 460 kişilik bir spor salonu mevcut." diye konuştu.
Oktay, Ayaş Belediyesi ile Spor Toto Başkanlığının işbirliğinde bir kapalı spor salonunun daha ihale sürecinin başladığını dile getirerek, Ayaş'a 628 konut kazandırıldığını, Yenikent-Ayaş-Beypazarı bölünmüş yolunun, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığının yürüttüğü 200 kişilik karma öğrenci pansiyonunun yapım işinin tamamlandığını söyledi.
Polislerin daha iyi hizmet alabilmesi ve sunabilmesi için Ayaş İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binasının yapımına başlandığını ifade eden Oktay, Ayaş Ulu Camii, Bünyamin Camii ve Şeyh Muhittin Camilerinin restorasyon çalışmalarına başlandığını, Ankara Ayaş Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı Yapımı işinin çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti.
Oktay, bu hizmet ve eserlerin, 6'lı masa tarafından üretilemeyeceğini ancak beyni ve yüreği millet için çarpan masalarda üretileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu hizmetler milliyetçi görünüp HDP'nin emellerine hizmet etmekle, Kandil'in kurşun askeri olmaya razı gelmekle yapılamaz. Siz bu yedili maşadan bir tek proje duydunuz mu? Üretemezler, toplanıp dağılırlar. Proje diye sundukları tek şey, yedi başlı koalisyon. Neymiş, ikisi belediyelerden devşirme, 7 tane Cumhurbaşkanı yardımcısı olacakmış. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir sistem, böyle bir yürütme, böyle bir yönetim, böyle bir rejim yok. Türkiye'de de olamaz zaten, bunu milletimiz ferasetiyle çok net görmekte. Düşünün ki çok önemli bir toplantıda Cumhurbaşkanı 'Bir saniye ben dışarı çıkıp sormam lazım şu yedisi ne diyor, onlar toplansın bir karar versinler. Ondan sonra ben size cevap veririm' bu mümkün mü? Yani ülkeyi bırakın, bir bakkal dükkanını yönetmek mümkün mü bu şekilde? Bu, biz istikrarsızlık vaat ediyoruz demektir bu ülkeye. Bu, biz kriz vaat ediyoruz demektir. Bu, biz 90'lı yıllara dönmek istiyoruz demektir."
Güneş Moteli olaylarını hatırlatan Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"90'lı yıllarda kurulan koalisyon hükümetleri bunlar gibi herkese koltuk vaat ediyorlardı. Şimdi de başladılar bakanlık koltuklarını vadetmeye. En son koltuk enflasyonu çıktı ortaya, Türkiye'yi 36 Bakanla yönetmeye başlamışlardı. Daha doğrusu yönetememeye başlamışlardı. 36 Bakanlıktan toplasanız 36 icraat çıkmadı. Ne çıktı? Siyasi kriz çıktı, ekonomik kriz çıktı, anayasa krizi çıktı hatırlarsınız. Banka hortumlamaları çıktı, batan bankalar çıktı. Özetle kaos çıktı, terör çıktı, yönetilemez bir tablo çıktı. Yedili maşa siyasetinin varacağı yer de bundan daha matah olamaz. Yedi başlı siyaset demek, Türkiye'nin başının etini yeme siyaseti demektir ama bu millet, evelallah Türkiye'yi yedirmez. Bu millet, liderini, Cumhurbaşkanını, Recep Tayyip Erdoğan'ı yedirmez. 14 Mayıs, inşallah Türkiye için yeni bir milat olacak. O gün hep birlikte Türkiye'yi, yeni Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte tekrar yeniden inşa etmekle ilgili sandığa gideceğiz. Pusulayı elimize alacağız, sandığa gittiğimizde Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan adının üzerine mührü hep birlikte vuracağız. Milletvekili seçiminde de AK Parti'nin üzerine mührü vuruyoruz."
Oktay, 14 Mayıs'ın, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki bir seçim olmadığını, Türkiye düşmanlarına şirinlik yapanlarla Türkiye sevdalıları arasındaki bir seçim olduğunu ifade ederek, "14 Mayıs'ta bir yanda Kandil'in, Pensilvanya'nın ve onların ağababaları olacak, diğer yanda gücünü sadece milletinden alan, sadece sizden alan, sırtını milletine dayayanlar olacak. Bir yanda Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenler olacak, bir yanda Türkiye'yi şahlandırmak isteyenler." dedi.
Fuat Oktay, 14 Mayıs'ta, oy pusulasına mührü basarken, FETÖ'ye dönüş bileti kesmek istemeyenlerin, PKK'ya Türkiye'ye giriş vizesi vermek istemeyenlerin AK Parti'nin yanında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakı'nın yanında saf tutması gerektiğini söyledi.
Ayaş'taki tapu sorununun da artık çözüme kavuştuğunu aktaran Oktay, tapularını üzerine alan, alacak olan hak sahiplerine "Hayırlı olsun" dileğinde bulundu.
Oktay, konuşmasının ardından, hak sahibi Ayaşlılara tapularını teslim etti.
