Geri kazanım projelerinin artırılarak, bu sorumlulukla geri kazanım sistemleri kurmak yasalarla mecbur tutulmaya başlanmıştır.
Bu haber oldukça sevindirici bir çevre duyarlılığı haberidir.
Bu tür uygulamaların yapılması otomotiv sektöründe en belirgin görülen yerdir. Hollanda bu konuda oldukça duyarlı bir ülke. Son zamanlarda yaşanan trafik kazalarında %90 oranında oluşan hasarlı araçlar için sistem uygulaması başarıyla işlemektedir. Geri kazanım olarak ABD; kağıdın geri dönüşümü için %30; camın geri dönüşümü için %20; alüminyum kutular için %61 gibi oranlarda bir başarı elde etmişlerdir. Ayrıca her sene kullanıma giren otomobillerin 10 milyonluk kısmının % 95’lik kısmı geri dönüşüm sağlanmakta ve %75’lik kısmı da kullanım için geri kazanılmaktadır.
Bu otomotiv sektöründe oluşturulan geri kazanım uygulaması; tersine lojistik olarak strateji belirlenerek uygulama yapmaktadırlar. Bu konuda birçok ünlü otomobil markası vardır. Bunlardan BMW önümüzdeki dönemlerde geri kazanılan otomobil projeleri için strateji belirlemeyi seçmiştir.
Bu sayede birçok sektörün geri dönüşüm projelerinin olması çevre açısından ve tüketim açısından oldukça faydalı bir gelecek oluşturması sağlanabilir. Bu konuda yasaların kullanılması bence olumlu bir uygulama olacaktır. Artık sürekli bir atık toplumu olarak hareket eden dünyanın bu konuda duyarlılığı artırarak birçok strateji belirlemesi ve ona göre adım atması gereklidir. Bu sektörlerin yanı sıra üretim yapan her firmanın bu konuda teşvik edilmesi gereken alt yapı sağlanarak desteklenmesi bir dünya sorunudur.
Bu tarz uygulamaların ülkemizde de olmasını umut etmek biraz hayalci olsa da sivil toplum örgütlerinin bu konularda göstereceği duyarlılık ve direnişle etkili olabilmelerini diliyoruz. Sivil toplum örgütleri bu konuda ses getiren en önemli kuruluşlardır. Daha düne kadar Logo oyuncaklarını dize getirerek Shell ile olan anlaşmalarını fes etmeleri buna güzel bir örnek değil mi? Her şey üretim aşamasında geri dönüşüme geçerse dünya daha fazla kirlenmeyecektir.
