CRA -
Türk Müzik sektörünün en eski ve en köklü şirketlerinden Odeon Müzik’te uzun yıllar çalışan ve yoluna kendi kurduğu İşimiz Müzik’te devam eden Zeynep Göktürk, dünyada “müzik management” denen kavramı Türkiye’de yerleştirmeye çalıştığını söyledi. “Müzik management”in sanatçıyla uzun soluklu yol arkadaşlığı olduğunu belirten Göktürk, dünyada bunun, endüstrideki her şeye vakıf insanlar ya da bu insanları içinde barındıran kurumlar tarafından yapıldığını ifade etti.
Göktürk, bu çerçevede albüm yapımından edisyona, dijital yayından menajerliğe, yasal süreç takibinden şarkı seçimine, kıyafetine, konuşmasına, sahne duruşuna kadar sanatçının her şeyiyle ilgilenildiğini anlattı. Göktürk, Türkiye’de müzik sektöründe işlerin bu şekilde yapılmadığını, işin sadece gelir boyutuyla ilgilenilerek, risk alınmadığını, dinleyiciye kaliteli müzik sunmak, yeni bir sanatçı keşfedip onu markalamakla kimsenin ilgilenmediğini bu nedenle de aynı döngü içinde dolaşıldığını vurguladı.
“Türkiye’de müzik sektörü henüz endüstrileşemedi. Bu nedenle bir açık var. Herkes işin bir kısmını yapıyor. Tam bir organizasyon olmadığı için yapılan işler kalıcı olmuyor. Yıllardır star çıkmıyor, hit parçalar yapılamıyor. Bu nedenle hiç dünya starımız yok. Dünyada müzik endüstri olduğu için sanatçı kuruma geldiğinde tek bir yönetim altında her aşamada alanında uzman kişilerle çalışıyor.” diyen Göktürk, Türkiye’de bu açığı doldurmak için İşimiz Müzik’i kurduğunu belirtti.
“Yapımcılar Risk Almıyor”
Zeynep Göktürk, Türkiye’de müzik kalitesinin giderek azaldığını ifade ederek, bunun düzelmesi için endüstrileşmenin şart olduğunu söyledi. Göktürk, “Kimse sektöre para yatırmıyor, yapımcılar risk almıyor, kimse için para harcamıyor, bu nedenle yeni sanatçılar çıkmıyor. Sanatçı albümü yapıp geliyor, yapımcı para yatırmadığı için çok ilgilenmiyor, arada parası ve çevresi olmayan gerçek sesler ve iyi şarkılar kayboluyor.” diye konuştu. Şarkı sözü yazarlığına, besteciliğe özellikle gençlere bu konuda çok güvenilmediğini ve doğru şarkı söylemeye önem verilmediğini belirten Göktürk, İşimiz Müzik’in farkını “Birlikte çalıştığımız sanatçılara uzun soluklu yol arkadaşlığı yapıyoruz.” sözleriyle özetledi. Zeynep Göktürk, ideal çalışmanın sanatçı albüm yapmadan çalışmaya başlamak olduğunu söyledi.
Göktürk, sanatçının kalıcı olabilmesi için tarzına, sesine uygun şarkıların seçiminden, albümde şarkı sıralamasına, giyim kuşamından klibin nasıl olacağına, hedef kitle belirlemesinden nerelerde çıkacağına kadar her şeyle ilgilendiklerini belirtti. Bunların ekip işi olduğunu ifade eden Göktürk, İşimiz Müzik’te ekibiyle birlikte bu hizmetleri bir bütün olarak sunduğunu ve bunların en ekonomik şekilde yapılmasından da sorumlu olduklarını sözlerine ekledi.
“İşimiz Gerçekten Müzik İşi...”
Odeon Müzikekolünden gelen ve işi Dani Grünberg, Yeşil Giresunlu, Nino Varon gibi duayenlerden öğrenen Zeynep Göktürk, Avrupa Müzik ve We Play’deki çalışmalarının ardından İşimiz Müzik’i kurdu. “İşimiz gerçekten müzik işi olduğu için bu adı seçtim.” diyen Göktürk, 15 yıldır edindiği tecrübeylemüzik yapımcılığı, edisyon ve menajerlik dahil olmak üzere sektörde önemli projelere imza atmaya devam ediyor. Zeynep Göktürk; Bora Ayanoğlu, Güzin ile Baha, Rana & Selçuk Alagöz, Coşkun Demir, Sevda Karaca, Timur Selçuk gibi duayen sanatçıların yanı sıra genç isimlerle de çalışıyor. Haluk Polat 4 Vokal, Yedinci Ev, Kerem Turhan, Hakan Küçükçınar, Neslihan Engin ve Ertan Tekin bunlardan sadece birkaçı...
Göktürk, bunların dışında çeşitli televizyon programlarına müzik danışmanlığı hizmeti de veriyor. PR, sinema, dizi, film ve reklam şirketlerine eser sağlamak, eser izinlerini clear etmek, edisyonlarını takip etmek de İşimiz Müzik bünyesinde Zeynep Göktürk ve ekibinin verdiği hizmetler arasında…
