1979 yılında turistik eğlence mekânlarından sahne almaya başlayan Selçuk Alagöz, seksenler ve doksanlar boyunca çok yoğun çalıştığını ve bundan dolayı bir türlü albüm üretme fırsatını bulamadığını söyledi.
Almancadan Yunancaya, Çinceden Rusçaya pek çok farklı dilde şarkı söylediğini belirten Selçuk Alagöz, müzik kariyerinde kardeşi Rana Alagöz ile beraber ürettiği ürettiği hitleri ve katıldığı Toplu İğne Müzik Yarışmalarında elde ettiği başarıları anlatırken, geçmişte müzik üretmenin günümüze göre daha zor olduğunun altını çizdi. Alagöz, TRT denetiminin o dönem müzik üreticilerine zorluklar yaşattığını söyledi ama günümüzde TRT denetiminin olmaması nedeniyle müzik dünyasında önüne gelenin şarkı söylediğini ve şarkı ürettiğini söyledi.
Selçuk Alagöz bugün TRT’nin uyguladığı denetimi aradığını şu sözleri ile dile getirdi:
”Şarkıyı yapmak zaten bir iki ayımızı alıyordu stüdyoda, sonra bantı TRT denetleme kuruluna yolluyordum. Ayda bir kez toplantı oluyordu. Bazen çok şarkı geliyordu bakamıyorlardı, bir ay daha bekliyorduk. Bir ay daha bekliyorduk, zaman kaybediyorduk. Ondan sonra sarı bir zarf içinde denetleme kurulu raporu evinize geliyordu. Bakıyorum posta kutusunda sarı bir zarf, küt küt kalbim atıyor. Eğer yayınlanamaz raporu gelmezse iki ay daha kaybettirecek, bir de bir sürü para gidecek. Açıyorsun ” oh yayınlanır” ya “yapma yaaa,i yayınlanamaz” bazen açıyorsun şöyle bir ifade var: “Şarkıda kullanılan kemanın akordu bozuk” ama şarkıda keman kullanmamışsın.. Bu tarz pek çok olay yaşadım. Keşke şimdi olsaydı. Çünkü şimdi her önüne gelen şarkıcı oldu. Kimseyi kötümsemiyorum, ama o kadar kolay ki şarkı yapmak şimdi. Bilgisayarın başına koyuyorlar adamı, tak tak tak on tane şarkı yapıyor. Arkasına birbirinin aynısı olan birkaç içinde unutulacak şarkılar yapıyorlar. Bir kilo pirinçten ne kadar pilav yaparsın belli, bir ilham geldi mi bir iyi beste yaparsın. Ama bunlar ilhamı ona bölüyor. Dolayısıyla birbirinin aynı besteler çıkıyor. Müziği bu hallere denetimsizlik getirdi.”
Malabadi Köprüsü’nün İlginç Hikâyesi
Selçuk Alagöz “Malabadi Köprüsü” adlı klasiğini bir turne yolculuğu sırasında bestelediğini de açıkladı. Anadolu’ya bir turne için yoldayken karşısına çıkan bir köprüden çok etkilendiğini söyleyen Alagöz, “Otobüsü durdurdum, orkestra arkadaşlarımı aşağıya indirdim ve o köprünün önünde fotoğraf çektik” dedi. Selçuk Alagöz “Malabadi Köprüsü”nü görür görmez bir beste yapacağını anladığını söyledi ve fotoğrafı çektirirken orkestra arkadaşlarına “ben bir beste yapacağım ve plağın kapağına bu fotoğrafı koyacağız” dediğini söyledi. Selçuk Alagöz, köprüde fotoğrafı çektikten sonra otobüse bindiğini ve turne yolculuğuna devam ettiğini, o günün akşamında da “Malabadi Köprüsü” adlı bestesini tamamladığını açıkladı.
Üç Kuşak Alagöz Ailesi Sahnede
2014 yılında verdiği bir özel konser ve hazırladığı bir albümle 50. Sanat Yılını Kutladığını belirten Selçuk Alagöz, Michael Kuyucu’ya uzun yıllardır Bodrum’da ikame ettiğini ve değişik turistik mekanlarda sahne aldığını söyledi. Bodrumda yaşamaya devam edeceğini söyleyen Alagöz, sahne çalışmalarını azaltacağını ve Alagözler olarak sergiledikleri turistik müzik showunu kardeşleri ve oğlunun da katkıları ile devam ettireceklerini söyledi. Selçuk Alagöz, daha az sahne alacağını ve yerini Nilüfer Alagöz ile ondan sonra gelen Alagöz ailesinin daha genç bireylerine bırakacağını da söyledi.
TRT denetimini arıyoruz diyen usta müzisyen kim?
2014 yılında 50. Sanat Yılını Kutlayan Türk pop müziğine klasikleşen eserler kazandıran Selçuk Alagöz RS FM(Rusya’nın Sesi) ‘de yayınlanan Müziğin Kilometre Taşları programında Michael Kuyucu‘nun konuğu oldu.
Yorum Yazın