Osmanlı-Türk-İslam medeniyetinin küresel izlerini ve etkilerini ortaya serecek olan bu programlar, Macaristan, Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İtalya, İspanya, Rusya, Afganistan, Çin ve Moğolistan'da çekilecek.
İsterseniz, önce 'Uzaktaki Dostlar' adlı beş bölümlük programlarda hangi konulara yer verildiğini bir hatırlayalım:
Hollanda’daki bir köye neden ‘Türkiye’ adının verildiğini, Belçika’daki bir köy halkının her yıl neden Türk festivali yaparak Türkler gibi yaşadığını, İtalya’da bir köy halkının da aynı şekilde her yıl Türk Festivali düzenleyip Türkler gibi yaşadıklarını, Fransa’da pek çok yere Osmanville, Turqueville. Turquestein ve Turkheim adlarının verildiğini, İspanya’da Sax kasabasında her yıl düzenlenen festivalin en büyük ve görkemli grubunun İspanyol Türkler olduğunu, Corpanse de Turcos adlı bu grubun 1920’de Atatürk’ün istiklal savaşı galibiyetine sempati duyan İspanyollar tarafından kurulduğunu ve o günden bu güne muhteşem bir binada yerleşmiş olduklarını gittik, gördük ve yaşadık.
Avrupa’da gördüklerimiz sadece ‘Turkiye’ ve ‘Turquestein’ gibi tabelalardan ibaret değildi tabii…
Fransa’nın Caen kentindeki ‘Passage Du Grand Turc’ isimli bir pasaj avlusunun duvarında, tam 6 metre büyüklüğünde iki Osmanlı figürünün 5 asırdır nasıl silinmediğini ve buraya gelen ziyaretçilerin bu muhteşem figürleri hala hayranlıkla nasıl izlediklerini de gördük.
Avrupa’daki Türkiye ve Türk izleri tabii ki bunlarla sınırlı değil
Son olarak gittiğimiz İspanya’da her yıl şubat ayının başında yapılan bir Türk Festivali var. Valencia bölgesindeki Sax kasabasında yapılan bu festivalin neden yapıldığı hakkındaki gerçekler de çok ilginç. Bu festivalin 400 yıl önceki nedeni, Hıristiyanlar’ın Müslümanlar’a karşı elde ettikleri galibiyete dayanıyor. Festivalin nefret ve intikam kokan havası, 300 yıl sonra 1920 yılında birden bire değişiyor.
Daha önceki kutlamalarda, Hıristiyanlar’ın Müslümanları çok kanlı bir şekilde mağlup etme sahneleri ağırlıklı iken, 1920 yılında, Atatürk’ün Anadolu’da elde ettiği zaferlere gıpta ile bakan bir grup İspanyol, bu festivale, ‘Comparsa de Turcos’, yani Türk Grubu adlı bir ekip ile katılma kararı almış. O yıldan bu yana da festivalin kin ve intikam kokan havası, dostluk ve sevgiye dönüşmüş.
10 ülkeyi kapsayacak olan İZLER programının ilk çekimleri Macaristan ve Viyana'da yapıldı. Fotoğrafta soldan sağa kameraman Orhan Aybertürk, prodüktör İsmail Elden, işadamı ve fahri konsolos Osman Şahbaz, danışman ve sunucu İlhan Karaçay, yönetmen Sacit Şahin ve kameraman Mehmet Türkoğlu görülüyor
10 ülkeyi kapsayacak İZLER'deki konular
Prodüktör İsmail Elden, yönetmen Sacit Şahin ve program danışmanı ve sunucu İlhan Karaçay tarafından hazırlanacak olan İZLER programı, Türkiye’nin yeni dönemde küresel etkisi olan bir devlet olma isteğini destekleyen bir içerikle düşünülmüştür. Konular bir araya geldiğinde Osmanlı-Türk ve İslam medeniyetinin küresel izlerini ve etkilerini ortaya çıkarmaktadır. Mesela Bizde 19. Yüzyılda batı kültürünün etkisinin artmaya başladığı bilinirken, 17 ve 18. Yüzyılda batıda özellikle Fransa’da başlayan güçlü bir Osmanlı kültürü etkisi pek bilinmemektedir. O yıllarda saraylarda bile kadınlar Osmanlı kıyafeti giymeye başlamıştı. Bunun bir çok tabloda açık örnekleri vardır. Bu akıma 'Turquerie' demekteydiler. Bunun izleyiciler tarafından bilinmesi yeniden bir Türk modasına geçilebileceğinin de ihtimalini ortaya koyar.
Yapım biçimi: Her program 4 konu ve ek bilgiler içerecektir. Her bölümde farklı ülkelerden etki bırakan konular yan yana gelecektir. Örneğin Fransa’dan Toulouse kentini Barbaros’un nasıl ve niçin 6 ay yönettiği ve oradaki bugün hala ayakta olan kilisenin o dönemde cami olarak kullanıldığı işlendikten hemen sonra Çin’e geçilecek ve 2. Abdülhamit’in Pekin’de yaptırdığı üniversite verilecektir. Orada bugün Çin kökenli Müslümanların hala kuran eğitimi almak için kullandıkları üniversite tanıtıldıktan sonra, Saray konserlerinin aranan sanatçısı Alman piyanist Grosser’in İstanbul aşkı ve orada geçirdiği 35 yıl anlatılacak, oradan Afganistan’a geçilip, Mevlana’nın TİKA tarafından restore edilen evini ve Asya’dan Anadolu’ya uzanan gönül erleri yolculuğunu anlatacağız. Bu yolculuk bugün ABD’de en çok okunan düşünür olan Mevlana’yı dünyaya takdim etmişti. Böylece her programda ülkemizin uluslar arası etkinliği geçmiş zamanın izinden giderek aktarılacak, Dışarıda yaşayan yurttaşlarımızın içinde yaşadığı ortamda fark etmediği kendi değerleri hatırlatılacaktır. Ayrıca işlenen konu etrafında olan bazı ek bilgiler çarpıcı yazı ve grafiklerle 45 saniyede konular arası geçişler için değerlendirilecek ve farklı etkiler yaratılacaktır.
Her programda Osmanlı ile ilgilenen ve hizmet eden bir ünlü batılı kişilik tanıtılacaktır. Grosser dışında, Çanakkale cephesi 5. Ordu komutanı Liman von Sanders ve kızı Doris Mayr, Anadolu fotoğrafçısı ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Albert Gabriel,Kanuni dönemi gözlemcilerinden Busbeck, lale devri ressamı Jean Baptiste van Mour, DTCF Sinoloji Bölümü kurucusu büyük tarihçi Eberhard gibi…
Her ülkede birden fazla konu vardır. Bunlar bir defada çekilecek montaj sırasında birbirinden ayrılacaktır. Seçilen konular daha önce ya hiç işlenmemiş ya da yeterince vurgulanmamış fakat bir araya geldiğinde kültür mirasımızı ve uluslar arası etkimizi öne çıkaran bir içeriğe sahiptir.
10 ülkeyi kapsayan belgesel çekimine Budapeşte ve Viyana'da başlandı
Prodüktör İsmail Elden, yönetmen Sacit Şahin, program danışmanı ve sunucu İlhan Karaçay tarafından hazırlanan 'Uzaktaki Dostlar' adlı belgeselin, gerek yurtiçi ve gerekse yurtdışındaki yurttaşlarımız tarafından çok beğenilmesi ve yayınların tekrarlanması için yoğun istek gelmesi üzerine harekete geçen TRT Belgesel Kanalı, Osmanlı izlerini takip etmek için bu kez 10 ülkede çalışmalar yapacak.
Yorum Yazın