İHA -
Bahar aylarının yaklaşmasıyla düğün sezonu hazırlıkları da başladı. Sibel Can, Nil Karaibrahimgil, Pınar Altuğ, Merve Özbey gibi ünlü isimleri tasarımları ile buluşturan RafiRoyDiamond’s markasının sahibi Rafi Roy Tüter, yeni evlenen çiftelerin pırlanta alırken dikkat etmesi gereken ayrıntıları anlattı.
Pırlanta alırken mutlaka ürün sertifikasına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Tüter, "Sertifika ikiye ayrılır bir tanesi ürün sertifikası diğeri ise pırlanta sertifikasıdır. Ürün sertifikasında satılan ürünün altın gramı, beyan edilen altın ayarı, kullanılan pırlantanın karat cinsinden ağırlığı, pırlantanın rengi ve berraklığı belirtilir. Bu sertifika çeşidini genelde firmalar kendileri yazarlar. Bu tip sertifikalar taşları küçük bir sürü pırlantadan oluşuyorsa verilir çünkü satılan ürünün üzerindeki küçük taşların hepsine sertifika verilirse ürün çok pahalıya çıkar. Eğer aldığınız ürünün üstündeki pırlanta en az tek başına 0.30 karat’dan başlıyor ve bunun üzerindeki ağırlıkları kapsıyor ise uluslararası geçerliliğe sahip pırlanta almanızı öneririz. Çünkü firma bu boy taşlar için kendi sertifikasını verir ve pırlantanın renginde yanlışlıkla J yerine I yada H yazarlarsa sizler tüketici olarak talep ettiğiniz ürüne değil daha düşük kalitedeki ürüne daha pahalıya sahip olmuş olursunuz. Halbuki gerçek bir laboratuvarın verdiği sertifika size taşın bağımsız olarak gerçek renk ve berraklığını gösterecektir" ifadelerini kullandı.
Pırlantanın fiyatının taşın karatı büyüdükçe artacağını anlatan Tüter, "Bir yüzüğün üstünde bir sürü küçük boy pırlantalardan toplam 1 karat var, diğer tarafta da tek başına 1 karatlık bir taş var. Bu durumda tek başına 1 karat olan taş diğer yüzükten çok daha pahalı olacaktır. 0.50 karat F renk tektaş pırlanta, 0.58 karat I renk taştan daha pahalı niçin ? 0.58 ağırlık olarak 0.50 den ağır niçin 0.50 daha pahalı ? Pırlantada fiyatı belirleyen en önemli 4 unsur yada 4C dediğimiz özelliklerdir. Bunların ilk 2 özelliği renk ve berraklıktır. Pırlantanın rengi ve berraklığı yükseldikçe fiyatı da artar çünkü pırlanta daha nadir bulunan taş özelliğine bürünür ayrıca pırlanta fiyatlarının belirlendiği uluslararası borsalarda pırlantalar Renk, berraklık ve karata göre fiyatlandırılır. Bu açıdan 0.50 karat F renk VVS berraklığında bir taş, 0.58 I renk VS berraklığında bir pırlantadan çok daha pahalıdır çünkü daha nadir bulunan bir pırlantadır" diye konuştu.
Pırlanta satan firmalar arasındaki fiyat farklılıklarının nedenini de açıklayan Tüter, "Markaya yatırım yaptığı için fiyatlarını arttırmak zorundadır (Televizyon reklamı, mağazalar zinciri, yazılı medya reklamları) Bu diğerinin diğerinden daha kaliteli ya da kalitesiz olduğu anlamına gelmez. Sonuçta pırlanta pırlantadır. Eğer elinizde gerçekten bir laboratuvardan çıkmış sertifika var ise güven problemi yoktur" şeklinde konuştu.
Pırlantayı gerçek bir mücevherciden almak gerektiğini söyleyen Tüter, "Vitrininde 20 - 30 tane pırlanta ürün olan bir kuyumcudan pırlanta almak çoğunlukla sakıncalıdır çünkü bu kişinin esas işi altın takılardır, pırlanta değildir. Bu açıdan bu kişiden pırlantanın özellikleri ile kulaktan dolma bilgiler duyabilirsiniz. Bizim size tavsiyemiz pırlantayı gerçek mücevherciden almanız. Gerçek mücevherci size pırlanta konusundan yol gösterebilecek, detayları anlatabilecek sabırlı insanlardır. Sonuç olarak pırlanta alıyorsunuz, çeyrek altın yada bileklik değil. Aldığınız bu değerli takıyı ömrünüz boyunca saklayacaksınız. Bu açıdan aldığınız ürünün tam olarak ne olduğunu bilmeniz sizin hakkınızdır. Bu açıdan birincisi uluslararası geçerliliği olan bir sertifikaya ikincisi bu sertifikanın detaylarını size anlatacak bilinçli bir kuyumcu ile çalışmanızı öğreniriz" dedi.
Pırlantanın hikayesinin nasıl başladığını da evlenme teklifi seremoni senin nasıl başladı
Avusturya Arşidükü Maximilian’ın, 1477 baharında Burgonya Düşesi Mary’ye pırlantalı bir nişan yüzüğü hediye etmesiyle, bugün milyonlarca kişinin tercih ettiği gibi pırlantalı yüzükle evlenme teklif etme geleneği başladı. Bu döneme kadar bütün imparatorlukların, aristokrasinin vazgeçilmez simgesi olan pırlantanın, sol elin dördüncü parmağına yüzük olarak takılma geleneği ise Eski Mısırlıların ‘vena amoris’in (aşk damarı) bu parmaktan, doğrudan kalbe ulaştığına dair inançlarından geliyor.
