BEYRUT (AA) - İsrail ile Lübnan arasında varılan ateşkes birinci ayını doldururken, Tel Aviv yönetimi, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyinde girdiği bölgelerden çekilmesi ve saldırılarını durdurması şartlarına tam olarak uymadı.
Emekli Tuğgeneral ve askeri uzman Andre Ebu Maşer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail bir aydır süren ateşkes anlaşması maddelerine uymadı. Lübnan topraklarına girme, savaş operasyonları düzenleme, insansız hava aracı (İHA) gönderme gibi doğrudan ve aleni ihlallerde bulundu." dedi.
İsrail'in evleri yıkma, barikatlar kurma, mevkilerini güçlendirme gibi ihlallerine dikkati çeken Ebu Maşer, İsrail ordusunun saldırılarında "sanki ikinci bir aşamaya hazırlık yapıyormuş gibi" hareket ettiğini ifade etti.
Ebu Maşer, İsrail'in Lübnan topraklarından çekilmesini öngören Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararlarına uymadığını tekrarlayarak, "İsrail, Lübnan'ın egemenlik ve bağımsızlığına saygı duyar ve deniz, kara ve hava sahalarını ihlal etmezse Lübnan da anlaşmayı uygulayacak durumda olur, meselenin özü bu." diye konuştu.
"İsrail'i ateşkes anlaşmasına uymaya mecbur bırakacak bir mekanizma yok"İsrail'in uluslararası kararlara uyması gerekliliğine vurgu yapan Ebu Maşer, "İsrail'i ateşkes anlaşmasına uymaya mecbur bırakacak bir mekanizma yok. İsrail yaptıklarında tam özgürlüğe sahip olduğunu düşünüyor. Herhangi bir şüphede saldırıyor. Bu ne hukuka ne de egemenlik kavramına uyuyor." şeklinde konuştu.
Ebu Maşer, ateşkes anlaşmasının İsrail'e Lübnan'ın egemenliğini ve uluslararası alanda tanınan toprakları üzerindeki bağımsızlığını ihlal eden herhangi bir "önleyici eylemde" bulunmasına izin vermediğini belirtti.
"İsrail ilk günden beri evleri yıkmak için savaş operasyonları yürütüyor"Lübnanlı emekli Tuğgeneral, "İsrail ilk günden beri evleri yıkmak için savaş operasyonları yürütüyor. Bunu da bölgeyi Hizbullah unsurları tarafından kullanılabilecek her türlü yapıdan arındırmak için yaptığını öne sürüyor." ifadelerini kullandı.
Lübnan'ın güneyindeki duruma değinen Ebu Maşer, "Bu bölgelerin, orada yaşayanların geri dönmesini imkansız kılacak şekilde boşaltılması, izole edilmiş bölge haline getirilmesi güneydeki halka topla cezalandırma uygulama yöntemidir. İsrail bu yaptığıyla bölgeyi açık araziye çevirip sivillerin veya Hizbullah üyelerinin en ufak hareketini hedef alabilmek için gelecekteki savaş şartlarını lehine çevirmeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"İsrail'in ihlallerini sürdürmesi durumunda çatışmanın kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum"Lübnan ordusunun konuşlanma ve İsrail'in işgal ettiği bölgeleri teslim almak için çalışmalara başladığını dile getiren Ebu Maşer, şöyle devam etti:
"Ancak bu sürecin yavaş ve zorluklarla ilerlediği görünüyor. Ben bir çatışmanın kaçınılmaz olduğu kanaatindeyim, 60 günün ve (ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald) Trump'ın başkanlığı teslim almasının ardından eğer İsrail olduğu gibi devam eder, ihlallerini sürdürür ve ateşkes anlaşmasını tamamen uygulamazsa Hizbullah'ın bağlı kaldığı ateşkes anlaşmasını feshedeceğini düşünüyorum.
İsrail, Lübnan'ın bağımsızlığına ve egemenliğine saygı duymalı, bunu ihlal etmemeli ve uluslararası topraklardan çekilmelidir. Buna karşılık Lübnan da tüm topraklarında egemenliği sağlamalıdır. Eğer İsrail, Lübnan topraklarında kalmaya devam eder ve Lübnan kendi topraklarında egemenliğini sağlayamazsa, Hizbullah da herhangi bir kararı ihlal etmeyi hakkı olarak görür ki bu uluslararası kararlarda da yer alıyor."
Ateşkes anlaşmasının amacının siyasi çözüm olduğuna vurgu yapan Ebu Maşer, İsrail'in ihlallerinin siyasi çözümü tehdit ettiğini ve ateşkesin kontrolünü zorlaştırdığı için durumu "daha kanlı seçeneklere" yönelttiği uyarısında bulundu.
Lübnanlı uzman, "Konu çok basit, İsrail ateşkes anlaşmasına uymalı, ABD ile ek anlaşma yaparak önleyici saldırılarda bulunmayı hak olarak görmemeli." yorumunu yaptı.
Ebu Maşer, ateşkes için kalan bir ayda İsrail ordusunun çekilmesi ve Lübnan'ın topraklarında tam egemenliğini sağlamasının önemini, "Bu husus yerine getirilmezse, Hizbullah, ateşkes şartlarına bağlı kalmasına rağmen İsrail buna uymadığı için direnişi hakkı olarak görebilir ve İsrail ile Hizbullah arasında çatışmalar başlayabilir." sözleriyle ifade etti.
"İsrail savaş sırasında başaramadığını ateşkes döneminde yapmaya çalışıyor"Emekli Tuğgeneral ve güvenlik uzmanı Hişam Cabir de "İsrail, kesinlikle ateşkes anlaşmasının birçok maddesine uymadı, özellikle de askeri operasyonların durdurulması maddesine... İsrail, Litani Nehri'nin hem güneyinde hem kuzeyinde askeri operasyonlar yapıyor, öldürüyor, ateş açıyor." dedi.
İsrail'in saldırılarıyla yerinden ettiği sivillerin geri dönmesini engellediğini ve evleri yıktığını belirten Cabir, "İsrail savaş sırasında başaramadığını ateşkes döneminde yapmaya çalışıyor. Çünkü Hizbullah çekildi, Lübnan ordusunun İsrail'i durduracak kapasitesi yok ve ateşkesi denetleme komitesinin de uygulama gücü yok gibi görünüyor." diye konuştu.
Cabir, İsrail'i, ABD'nin durdurabileceğine dikkati çekerek, "Eğer durum olduğu gibi kalırsa, ben bu ateşkesin bozulabileceğini düşünüyorum. İsrail'in 60 gün içinde kademeli olarak çekilmesi gerekiyordu ancak bu olmadı." ifadesini kullandı.
Lübnan'ın güneyindeki 15'ten fazla beldede İsrail ordusunun konuşlu halde bulunduğunu aktaran Cabir, İsrail'in bu köyleri yerle bir ettiğini ve halkın yaşadıkları yerlere dönmesini engellediğini söyledi.
Cabir, İsrail ordusu çekilmediği müddetçe Lübnan ordusunun söz konusu beldelere girmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
Ateşkesin bozulması durumunda Lübnan'ın seçeneklerine değinen Cabir, "Aslında Lübnan'ın çok seçeneği yok, güneydeki halktan kendini savunması için silah taşıması istenebilir ki o zaman da Hizbullah mensubu olarak değerlendirilir. Ben bu ateşkesin 60 gün dolmadan bozulmasından çekiniyorum. Çünkü (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun istediği bu, ateşkesi zorla kabul ettiğini biliyoruz." değerlendirmesindi bulundu.
Lübnanlı emekli asker, İsrail'in Lübnan'ın güneyini afet bölgesi haline getirmeyi ve o bölgeyi yok etmeyi istediğini vurguladı.
Lübnan ile İsrail arasında varılan ateşkes antlaşması, 27 Kasım Çarşamba günü yerel saatle 04.00'te (TSİ 05.00) yürürlüğe girmişti.
Anlaşmanın ikinci maddesinde, "Lübnan hükümeti, Hizbullah veya Lübnan topraklarında bulunan diğer tüm silahlı grupların İsrail'e karşı herhangi bir operasyon düzenlemesini engelleyecek ve İsrail de Lübnan'da sivil, askeri veya devlete ait hedeflere kara, deniz veya havadan herhangi bir askeri saldırıda bulunmayacak." ifadesi yer alıyor.
Anlaşma uyarınca Lübnan ordusunun, 60 gün içinde İsrail'in Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği bölgelere aşamalı olarak konuşlanması öngörülüyor.
Muhabir: Muhammed Emin Canik