İSTANBUL (AA) - MEHMET KARA - Siyah kediler ve İstanbul tekirleri olmak üzere "özel cins" kategorisinde değerlendirilmeyen kediler, kimi zaman batıl inanç kimi zaman sosyal medyadaki "güzellik" algısı nedeniyle ayrımcılığa uğruyor, daha geç sahiplendiriliyor ya da kısa zamanda terk ediliyor.
İstanbul'un sevimli simgelerinden olan, sayıları yüzbinleri bulan kediler, hızla artan popülasyonları ve daralan yaşam alanları nedeniyle sıcak bir yuvaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.
Sosyal medyadaki hayvan sahiplendirme sayfalarının yöneticileri ve hayvan barınaklarının çalışanları, kedi sahiplendirmede "batıl inanç," "ırk" ve "renk" gibi faktörlerin etkili olduğunu belirtiyor.
Özellikle "kara kedi" olarak adlandırılan siyah renkli kediler ve İstanbul'un simgesi tekirler bir tür "ırkçılık" ve "batıl inanç" kıskacında sıcak bir yuva bulmakta zorlanıyor.
Uzmanlar ve hayvanseverler, AA muhabirine, kedi sahiplenmede batıl inançlar ve güzellik algısı gibi faktörlerin etkisini değerlendirdi.
Yedikule Hayvan Barınağı Kurucusu ve Gönüllü Yöneticisi Meral Olcay, kara kedilere yönelik olumsuz batıl inançların maalesef toplumda yer bulduğuna dikkati çekerek, "Kara kedileri sevmiyorlar, halbuki ne kadar batıl bir inanç, ne kadar sevimliler. Her canlı bizim için aynı değerde ama insanlar dış görünüşlerine göre değerlendiriyor. Süslü püslü olsun, tertemiz olsun, saf ari ırk olsun. Böyle bir beklentileri var." diye konuştu.
Olcay, kara kedi, İstanbul tekiri ve British cinsi kedilerden hangisinin daha hızlı sahiplendirildiğine ilişkin soru üzerine, "En hızlı British kediler sahiplendiriliyor. En son siyah kediler, en son. Bu bir ön yargı, kesinlikle batıl inanç." ifadesini kullandı.
Binlerce kediyi sokaktan alıp yeni sahipleriyle buluşturan hayvan sahiplendirme gönüllüsü Muhammet Demir, kedi sahiplenmede batıl inançlardan çok sosyal medyanın etkili olduğunu vurguladı.
Demir, kedi seçiminde "güzellik algısının" ön planda olduğunu ve bir tür "ırkçılığın" etkili olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
"Sayfaya koyduğumuz cins kediler için çok hızlı bir şekilde dönüş alıyoruz. Siyah ve tekir kedilerin sahiplenilmemesini ben bir tür ırkçılığa benzetiyorum. Siyah kedilerin sahiplenilmeme nedenleri arasında batıl inançların olduğunu düşünüyorum tabii ama şu sıralar sosyal medyada insanlara bir şey gösterme çabası da olduğu için daha çok siyah kedilerden ziyade British gibi cins kediler tercih ediliyor. Hayvan sahiplenmede insanlar görselliğe çok önem veriyor. Cins kediler daha hızlı sahiplendiriliyor ama daha kolay terk ediliyor."
- "Görsellik sahiplenmede birincil faktör"
Hayvansever Sedat İpek, kedi sahiplenmede yaşananların insanlar arasındaki "ayrımcılığın" bir yansıması olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Maalesef küçüklüğümüzden beri kara kedilerin uğursuzluk getirdiğine inanıyorlar. Bu ayrıştırma neden yapılıyor bilmiyorum. Siyah aslında güzel, asil bir renktir. Zaten insanları ayrıştırmayı seviyoruz. Rengine, ırkına, cinsine göre ayrıştırmayı seviyoruz. Bir de bunları patili dostlarımız üzerinden yapmamız ekstra bir değişik. Zaten insanlarda da yapmamız yanlışken, kedileri de renklerine göre, cinslerine göre sahiplenmenin muazzam bir şekilde yanlış olduğunu düşünüyorum. "
Fatih Belediyesi Sosyal Yardım Departmanı Uzmanı Kıvanç Savaş, "görselliğin" sahiplenmede birincil faktör olduğuna vurgu yaparak, şu görüşleri dile getirdi:
"İnsanlar görselliğe bakıyor bu dönemde. Siyah kediler çok tercih edilmiyor. Beyaz kediler ya da cins kediler daha çok tercih ediliyor. Bunun nedeni de tamamen görsellik. İşte insanlar baksın, insanlar sevsin diye. Siyah kediler ikinci hatta üçüncü planda. Yakın arkadaşlarımdan bile sahiplenip bir ay sonra sokağa attığı kediler çok fazla şu anda. Özellikle siyah kediler, alınıyor, bırakılıyor."
Fatih Belediyesi Sosyal Hizmet Uzmanı Sedef Göksu ise siyah kedilerle ilgili batıl inançların hiçbir gerçekliğinin olmadığının altını çizerek, "Sahiplendiğim kedim terk edilmiş bir kedi ve siyah beyaz bir kedi. Çoğunlukla siyah renklere sahip. Ben bu batıl inanca, bu inanışa çok inanmıyorum. Bana karşı bir uğursuzluğu yok, tam aksine şans getirdiğini ve bana iyi geldiğini düşünüyorum." diye konuştu.