Esma Etirli -
Halk arasında 'kelebek hastalığı' olarak bilinen ve nadir görülen cilt rahatsızlığı epidermolysis bullosa hastası Ayşenur Aşkım Seymen, öğrendiği ebru sanatıyla hayata tutunuyor.
1
3
Derisinin kemikleri kadar hızlı gelişmemesi sonucu parmakları yapışan ve yaraları sürekli kanayan 15 yaşındaki Seymen, orta eğitimini evinde tamamladı.
İnternette gördüğü ebru sanatına ilgi duyan Seymen, 3 yıl önce tarihi Alacahan'da açılan kursa katıldı.
Ebru eğitmeni Songül Kartal'ın desteğiyle 2 elinin arasına aldığı fırçayla ebru yapan Seymen, azmiyle takdir topluyor.
Seymen, sanata olan sevgisi ve yeteneği sayesinde geçen yıl 100 eserden oluşan ilk kişisel sergisini açtı.
Ayşenur Aşkım Seymen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğu günden beri kelebek hastalığıyla mücadele ettiğini söyledi.
2
3
Ebru sanatını gördüğünde yapmak için çok heves ettiğini dile getiren Seymen, "Bu sanatı çok sevdim. Alacahan'a gelip Songül hocadan eğitim alıyorum. Ebru yaparken çok mutlu oluyorum. Bana huzur veriyor. İyi geliyor." dedi.
"Yaşadığımız sürece pes etmemeliyiz"
Seymen, kendisi gibi bu hastalıkla mücadele eden kişilere tavsiyelerde bulunarak, "Kimse kendisini eve kapatmasın. Yaşadığımız sürece pes etmemeliyiz. Ebru yaparken hocam bana yardım ediyor. Renklerle uğraşmayı seviyorum. Geçen sene de ilk kişisel sergimi açtım." diye konuştu.
Songül Kartal ise Ayşenur ile bir arkadaşının yönlendirmesiyle tanıştığını belirterek, internette kelebek hastalığıyla ilgili araştırmalar yaptığını, kurstaki diğer öğrencilerini ve ortamı Ayşenur'a göre ayarlamaya çalıştığını anlattı.
Kursa anne ve ablasıyla devam eden Ayşenur'un, ilk geldiğinde kollarında aparatlar olduğunu ifade eden Kartal, şunları kaydetti:
3
3
"Böylelikle ebru yapması daha kolay oluyordu. 2 yıl boyunca düzenli olarak kursa devam etti ancak bu yıl kurs saatleri kendisine uygun olmadığı için çok fazla gelemedi ama ebru sanatını çok seviyor, sevdiği için de başarılı oluyor. Ayrıca bu sanata çok fazla yeteneği var."
Kartal, ailesinin desteği olduğu için Ayşenur'un bu sanatta çok ilerlediğine dikkati çekerek, "Devletin ve kurumların da Ayşenur gibi çocuklara özel projelerle destek vermesi gerekiyor. Bu çocukların eve kapanıp oturmak yerine toplumda yer almaları gerekiyor." dedi.
"Songül hoca Ayşenur'la kardeşi, ablası, annesi gibi ilgilendi"
Ayşenur Seymen'in annesi Sema Seymen de 3 çocuğunun en küçüğü olan Ayşenur'un doğuştan kelebek hastası olduğunu belirterek, kayınbiraderinin de bu hastalıkla mücadele ettiğini söyledi.
Kızının ebru sanatını çok sevdiğini ve kursa gelmeyi çok istediğini aktaran Seymen, şöyle konuştu:
"Songül hoca Ayşenur'la kardeşi, ablası, annesi gibi ilgilendi. Destek çıktı. Bu yıl kurs saatleri uygun olmadığı için çok fazla gelip gidemedik, o nedenle yeni bir sergi açamadık. İnsanlar, bu hastalığı yaşayan ailelere destek olsunlar, Allah hepimizin yardımcısı olsun."