İSTANBUL (AA) - Ernst & Young (EY), Kurumsal Yatırımcı Araştırması 2024 raporunu paylaştı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, EY, bu yıl 11. kez düzenlenen, varlık yöneticileri, sigorta ve emeklilik fonları gibi çeşitli yatırım firmalarından 350 karar vericinin katıldığı Kurumsal Yatırımcı Araştırması 2024 raporunun sonuçlarını paylaştı.
Araştırma, sürdürülebilirlik stratejilerinin yatırım kararlarında nasıl bir rol oynadığını ve bu raporları yatırım kararlarında nasıl kullandığını inceliyor. Sonuçlar, yatırımcıların çevresel, sosyal ve yönetişime (ÇSY) dair söylemleriyle eylemleri arasında bir uyumsuzluk olduğunu ortaya koyuyor.
EY'nin araştırması, sürdürülebilirlik stratejilerinin ve yatırımcı kararlarının birbiriyle uyumlu hale getirilmesine yönelik şirketlere değerli bir yol haritası sunuyor. Yatırımcıların yüzde 92'si uzun vadeli ÇSY yatırımlarından elde edilebilecek kazançlar için kısa vadeli getirilerden vazgeçemiyor.
ÇSY yatırımlarına yönelik yaklaşımları inceleyerek dikkat çekici sonuçlar ortaya koyan rapora göre, araştırmaya katılanların yüzde 88'i şirketleri için ÇSY'ye yönelik bilgilerden geçen yıl daha fazla yararlandığını söylüyor. Bu sonuç, kurumsal raporlamadaki büyümeyi yansıtmasına rağmen ÇSY konularının karar alma süreçlerinde henüz yeterli düzeyde bir öncelik olmadığını da gösteriyor.
Araştırmaya katılan yatırımcıların yüzde 85’i, yeşil aklamanın ve yanıltıcı sürdürülebilirlik performansı beyanlarının beş yıl öncesine göre daha büyük bir sorun olduğunu belirtiyor. Buna karşın, ankete katılan yatırımcıların yüzde 93'ü şirketlerin karbon azaltma ve sürdürülebilirlik hedeflerini başarıyla gerçekleştireceğine dair güven duyuyor.
Ancak, EY'nin 2024 Küresel Kurumsal Raporlama Anketi, finans liderlerinin yalnızca yüzde 47'sinin kuruluşlarının sürdürülebilirlik önceliklerini ve hedeflerini zamanında yerine getireceğine inandığını gösteriyor. Bu uyumsuzluk, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda hala ciddi zorluklarla karşılaştığını ortaya koyuyor. Yatırımcıların bu süreçte, şirketlerden geçiş planları yayımlamalarını ve iklimle ilgili girişimlere yönelik finansal taahhütlerini açıklamalarını talep etmesi kritik bir önem taşıyor.
- Yatırımcıların yüzde 36'sı şirketlerin finansal olmayan raporlama alanındaki ilerlemesini yeterli bulmuyor
Öte yandan yatırımcıların yüzde 36'sı şirketlerin finansal olmayan raporlama alanındaki ilerlemesini yeterli bulmuyor. Katılımcıların yüzde 80'i bu raporların daha net ve anlamlı olması, diğer şirket raporlarıyla karşılaştırılması ve zıtlıkları ortaya koyması gerektiğini belirtirken, yüzde 64'ü sürdürülebilirlik beyanlarının bağımsız denetime tabi tutulması gerektiğini savunuyor.
Yatırımcıların karar alma süreçlerinde yakın geleceğe bakma konusunda daha rahat olduğu görülüyor. Katılımcıların yüzde 57'si ÇSY'nin kısa vadeli etkilerini değerlendirebildiklerini belirtirken, uzun vadeli etkileri ve performansını analiz edebilecek donanıma sahip olduğunu söyleyenlerin oranı yalnızca yüzde 25 olarak öne çıkıyor. Sonuçlar, yatırımcıların ÇSY'ye olan yaklaşımlarında hem çelişkiler hem de önemli fırsatlar olduğunu ortaya koyuyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin, yatırımcıların kısa vadeli getirilerle uzun vadeli ÇSY faydaları arasındaki tercihi, sürdürülebilirlik stratejilerinin yatırım kararlarına daha derinlemesine entegre edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Sevin, birçok yatırımcının iklim değişikliği konusunda doğru adımlar atarken, bu adımları aksiyona geçirmede ve tamamlamada yeterince başarılı olamadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu araştırma, şirketlerin ÇSY faktörlerini sadece söylemlerle değil, somut eylemlerle de güçlendirmeleri gerektiğini vurguluyor. EY olarak, sürdürülebilirlik ilkelerinin uzun vadeli değer yaratma stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olması gerektiğine inanıyor ve yatırımcıların ÇSY faktörlerini sadece yatırım kararlarında değil, iş modellerine de entegre etmeleri için rehberlik etmeye devam ediyoruz. Doğru bir şekilde ilerlenirse, iklim değişikliği projelerine yapılan yatırımlarda artış görülebilir. Bu da iklim finansmanı için ihtiyaç duyulan desteği sağlarken iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli ve büyük dalgalar yaratabilir."