AJANSLAR -
Berlin, onlarca yıldır ünlü altın rezervlerinden 1.200 tonunu, ABD'den sonra gezegenin en büyüğü olan, Manhattan'daki ABD Federal Rezervi'nin derin yeraltındaki bir kasada saklıyor.
Şimdi, bir sonraki Alman hükümetine liderlik etmeye hazırlanan muhafazakar Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisinin üst düzey isimleri, Washington'ın artık güvenilir bir ortak olmadığı endişesi nedeniyle New York'tan çekmeyi tartışıyor.
Eski Alman hükümet bakanı Marco Wanderwitz, “Elbette, soru tekrar gündeme geldi" dedi. Wanderwitz, uzun zamandır Alman yetkililerin altını düzenli olarak incelemesine ya da altını tamamen çekmeyi savunuyor.
Wanderwitz, daha önce altın rezervlerini ziyaret edip bizzat incelemek için lobi faaliyetlerinde bulunmuştu ancak talebi 2012'de reddedildi.
Avrupa Parlamentosu'nda CDU üyesi olan Markus Ferber, Alman yetkililerin külçeleri şahsen incelemelerine izin verilmesinden yana olduğunu söyledi. Ferber, “Almanya'nın altın rezervlerinin düzenli olarak kontrol edilmesini talep ediyorum. Bundesbank'ın resmi temsilcileri külçeleri şahsen saymalı ve sonuçlarını belgelemelidir" dedi.
Almanların Manhattan rezervinin tahmini değeri 113 milyar Euro ve ülkenin dünya çapındaki altın rezervlerinin yüzde 30'unu oluşturuyor.
Trump yönetimiyle yaşanan krizden önce, altını bir Amerikan kasasında saklamak mantıklı bir önlem olarak görülüyordu çünkü ciddi bir düşüşte ihtiyaç duyulması halinde dolar likiditesine erişim sağlıyordu.
Avrupa Vergi Mükellefleri Derneği üyesi Michael Jäger, "tüm Alman altın rezervlerini Frankfurt'a veya en azından mümkün olduğunca çabuk Avrupa'ya getirmenin" daha iyi olacağını söyledi.
Bild, altının Alman rezervlerinin yaklaşık yarısının bulunduğu Frankfurt'a taşınması önerisi hakkında yorum almak için Bundesbank'a başvurdu. Altın rezervlerinin yüzde 13'ü de Londra'da tutuluyor.
Bundesbank, "New York'taki Federal Rezerv'de altın rezervlerimizin depolanmasında güvenilir bir ortağımız olduğundan kesinlikle şüphemiz yok" dedi.
Altın rezervleri, Almanya'nın kendisini daha bağımsız hale getirmeyi umduğu tek alan değil. Şubat ayındaki seçimleri kazandıktan sonra, CDU lideri Friedrich Merz, sınırsız savunma bütçesi harcamalarının önünü açabilecek tarihi bir borçlanma reformu duyurdu.
Reformlar, GSYİH'nın yüzde 1'i değerindeki savunma projelerini borç freninden muaf tutacak ve Almanya'nın çökmekte olan yollarını, demiryollarını ve kamu hizmetlerini onarmak için 500 milyar Euro’luk bir altyapı fonuyla birleştiriliyor.
Amaç, Alman ordusu olan Bundeswehr'i Avrupa güvenliğinde güvenilir bir güç haline getirmek ve Avrupa'nın geri kalanının yeniden silahlanmasına ve ABD silahlarına ve birliklerine olan bağımlılığına son vermesine yardımcı olmaktır.
