Son bir iki ay içerisinde, Akdeniz'in suları o kadar kaynadı ki, buharlaşmaya bile başladı.
Son bir iki ay içerisinde, Akdeniz'in suları o kadar kaynadı ki, buharlaşmaya bile başladı.
Sadece iki gün içinde, gündem yine o kadar karıştı ki, hangi konuyu işlesem, bir yerler boş kalacak.
Son günlerde ve ülkenin hemen her yerinden, çok değişik görüntüler ile karşılaşıyoruz.
Son yazılarımda, CHP'yi, marjinaller kuşatmış durumda, Atatürk sadece bir kisve olarak kullanılıyor demiştim.
Malum, içerideki Demirtaş, eşi Başak hanım üzerinden bir mesaj yayınladı. 'Dışarda olsaydım, Başak'ı alır Meral Akşener'e gider, kahvaltıya geldik derdim!'
Dünyada Mahatma Ghandi'yi tanımayan çocuk bile yoktur. Okullarda öğretilir, hayatı, Güney Afrika da başlayan ve Hindistan'ı özgürlüğüne kavuşturan, barışçıl, pasif protesto hareketi.
Sanırım bu yılı hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Çünkü 2013 senesine kadar, Türkiye her bakımdan inanılmaz bir gelişmeyi yaşıyor, ekonomi de rekorlar üstüne rekorlar kırıyordu.
Cambridge Üniversitesi'nin yirmi ikinci Regius tarih profesörü Avusturalya asıllı Christopher Clark, bir Alman TV'si için yaptığı çok geniş çaplı, dünya tarihi belgeselinde, aynen şu ifadeyi kullanmıştır;
Aslında bu kez siyasetin dışında bir yazıyı kaleme almak istedim. Ancak Türkiye'de size 'Köşe yazarı' demişler ise öyle aklınıza göre yazı yazamazsınız.
Şu an, dünyadaki olup bitenler, Türkiye'nin içinde bulunduğu hengameler, neredeyse birebir 150 sene önce tarihin yazdıkları ile aynı.