Ve bu yaşıma kadar gördüğüm en büyük rezalet. Hatta isyan.
Ne olmuştu?
İBB, kendince bir Şebb-i Arus töreni hazırlamış ve okunan Kuran, Tekbir, ezanları Türkçe okutmuştu. Sonra da nafile ibadet yerine geçen Semahı erkekli, kadınlı sergilemişti.
Sadece bir bölümünü izleyebildim.
Irti efendinin Segah tekbirinin katledişini.
Bakınız, bu eser, dünyada tüm zamanların en çok dinlenen eseridir.
Bunu, amacı dışı Türkçe okutmak ise bu muhteşem eseri, bu kültür mirasını, hatta güzel icra edildiğinde, istem dışı hepimizin tüylerinin diken diken olup, duygulandığımız bu eseri katletmektir.
Itri efendinin kemiklerinin sızladığından eminim!
İbadet dili, Kuran dilidir. Kuran'ın indiği dil ise Arapçadır.
Hemen belirtmek isterim ki, bu rezalete kendini malzeme eden gafiller, zinhar Mevlevi değildir, Cerrahi değildir!
Tam aksine Hasan Çıkan isimli, Müslüman bile olduğundan şüphe edilen bir zındığın kurduğu "Evrensel Mevlana hayranları" isimli bir gurubun üyeleridirler.
İsmi geçen bu şahıs Galata Mevlevihane'sine atandığında da pek çok skandala imza atmış ve mevlevilikten de dışlanmış birisidir.
Tennure'yi rengarenk yapan da odur.
Kadınları erkekler ile semaha süren de odur, ki bu asla kabul edilebilir bir şey değildir.
Naatlar Farsçadır. Her ehil Mevlevi ayininde de Farsça olunur.
Ayetler ve tekbirler de tabii ki Arapça okunur!
Bunu Türkçeleştirmek en hafif tabiriyle dine isyan etmektir, hatta küfretmektir ve ben bunu büyük bir esefle kınıyorum!
Atatürk sonrası, İnönü zorbalığı ile bu ülkede senelerce Ezan da hutbeler de namazlardaki ayetler de Türkçe okutuldu da ne oldu?
O tarihten itibaren bu millet CHP ye bir daha asla iktidar yüzü göstermedi.
Ancak darbeler ile o da kısa bir müddet başa gelebildiler.
Bu bir zulümdü, zorbalıktı, faşizmin bizzat kendisi idi.
Bugünkü dili ile diktatörlüğün ders kitaplarına örnek olacak icraattı.
Ve Necip Türk Milleti bu zulmü asla unutmadı, unutmayacaktır da.
Ancak belli oldu ki, unutmayan birileri daha var.
Zulmetmeyi özlemiş, diktatörlük için ısınma turları yapan, insanların dini duygularını ayaklarının altına almayı özleyen birileri var.
Ve bu şekilde içlerinde olan bu faşizan duyguları işte böyle deşifre ettiler.
Unutmamak lazımdır ki, bu rezalete imza atan Ekrem İmamoğlu, seçimler öncesinde, o iftar senin, bu Cuma benim koşturup duruyordu.
Yutanlara diyeceğim tek şey: "Afiyet olsun!"'ur.
Hele de kendilerine Milli Görüşçü, Erbakan'cı diyerek, bu zihniyet ile hareket eden, kazanmalarını sağlayan Saadet Partili, çok müzmin vatandaşlara diyeceğim ise: "Ahiretten korkun"'dur.
Ben, çok ender olarak bu kadar sert terimleri kullanırım.
Ancak bu son bir, iki aydır olup bitenler, hiçbir mazur görmeyi asla kaldıracak türden değil.
"İktidara gelince AK Partisini hemen kapatacağız!"
"Yandaş basını kapatacağız!"
"Yandaş şirketlere el koyacağız!"
Bu lafların hepsi, Joe Biden den demokrasi dileyen CHP'ye ait!
Tüm bu vaadler ne kadar da demokrat ama değil mi?
Ve bu, Fraco'ya, Mussolini'ye, Hitler'e bile Rahmet okutacak faşist, diktatörlük hayranları, Türk tarihinin en özgürlükçü siyasetçisine, utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan diktatör diyebiliyor.
Allahım aklımıza mukayyet ol!
Elbette ki, tüm bunlar, aslında gündemi bir şekilde değiştirme çabaları.
Peki nedir değiştirmek istedikleri gündem?
HDP ile düzenlenen bölücülük ve ihanet Anayasa çalışması.
FETÖcü iddiaları ile çalkalanan İyi Parti.
Ard arda patlak veren yolsuzluk ve rüşvet olayları.
Her gün bir başka İl ve ilçeden gün yüzüne çıkan taciz, tecavüz olayları ve tabii en yüksek perdeden örtbas etme çabaları, ödenen sus paraları!
Belediye araçları ile uyuşturucu ticareti yapan parti üyeleri!
Bunları unutmayacağız, unutturmayacağız!
Hangi akıl almaz, zihin kabul etmez şeyler ile çıkış yaparsanız yapın!
Sahte suikastler, hayali telefon dinlemeleri, din ile alay etmeler…
Hatta ve hatta, gurup toplantısında kalkıp, uyuşturucu ve organ nakli mafyasından vergiye tabi tutulmasını isteyen bir Genel Başkanınız bile bu gündemi değiştirmeye kafi gelmeyecek.
Çünkü artık, yaptıklarınız çizmeyi aştı.
Niyetinizin ne olduğunu hepimiz biliyoruz.
Merak etmeyin, tüm rezilliklerinizi itina ile gündemde tutmaya devam edeceğiz!
Bir diğer yazımızda buluşmak ümidi ve dua ile Vesselam