Gençlik neden önemli?
Ülkemizde son yıllarda biraz sosyal medyanın getirdiği rehavetten kaynaklı olarak gençler üzerlerine alması gereken sorumluluğu almıyor, alamıyor…
Hemen hemen hepimizin ülkenin gidişatı ile memnun olduğu veya olmadığı durumlar var. Fakat çok azımız katılım hakkını kullanıp bizi, geleceğimizi ilgilendiren kararlar hakkında görüş belirtiyoruz. Görüş belirtmek demek illa eylem yapmak, zehir zemberek yazılar yazmak veya hakaret içeren söylemlerde bulunmak değildir. Zaten bu iletişim de olmaz. Görüş belirtirken kişi veya kurumlara saldırmak yerine üzerinde konuşulan konuya çözüm getirecek açıklamalarda bulunulur. Aksi durumda niyet üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olur. Ama maalesef ki günümüzde gençlere öğretilen ve yaptırılan siyaset konu değil, kişiler odaklı siyasettir. Bu durum da birçok genci siyasetten soğutmakta, ülke meselelerine kayıtsız kalmasına neden olmaktadır.
Diğer yandan ailelerin aşırı korumacı tavrı da gençlerin sorumluluk almasına engel olmaktadır. 25 yaşına gelmiş, hiçbir işini tek başına halledemeyen, yaptığı işte bile tanıdıklarının hatırı ve desteği ile yol yürüyen, bir şeyleri kendisi kazanamayan bir nesil yetiştiriliyor. Evde yemek yapılıyor, sofra hazırlanıyor, bir tek gencin ağzına tutulmadığı kalıyor. Çöpü anne-baba döküyor, genç odasını anne-baba topluyor, faturayı anne-baba ödüyor vs vs. Bazı gençlerin tek yaptığı iş; ye, iç, oku. Buna bile üşenen, bundan bile dert yakınan gençler var. Sonra bu gençler iş hayatında tutunamıyor çünkü zora gelemiyor, evlilikte tutunamıyor çünkü hiç sorumluluk almamış, sorumluluk ağır geliyor. Özetle erken yaşta kazanılmayan sorumluluk bilinci gelecek hayatı mahvediyor.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi gençlere emanet etti ama nasıl bir gençliğe?
Daha kendi hayatının sorumluluğunu alamamış bir gençlik, koskoca bir ülkeye nasıl sahip çıkar da ülkesini geliştirir?
Bizim özgüvenli, toplumsal meselelere duyarlı, milli ve manevi değerleri benimseyen, kendi haklarının ve sorumluluklarının farkında, kültürlü, bilgili, donanımlı genç olmaya ihtiyacımız var. İşte gençlikle bütün derdim budur...
Hemen hemen hepimizin ülkenin gidişatı ile memnun olduğu veya olmadığı durumlar var. Fakat çok azımız katılım hakkını kullanıp bizi, geleceğimizi ilgilendiren kararlar hakkında görüş belirtiyoruz. Görüş belirtmek demek illa eylem yapmak, zehir zemberek yazılar yazmak veya hakaret içeren söylemlerde bulunmak değildir. Zaten bu iletişim de olmaz. Görüş belirtirken kişi veya kurumlara saldırmak yerine üzerinde konuşulan konuya çözüm getirecek açıklamalarda bulunulur. Aksi durumda niyet üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olur. Ama maalesef ki günümüzde gençlere öğretilen ve yaptırılan siyaset konu değil, kişiler odaklı siyasettir. Bu durum da birçok genci siyasetten soğutmakta, ülke meselelerine kayıtsız kalmasına neden olmaktadır.
Diğer yandan ailelerin aşırı korumacı tavrı da gençlerin sorumluluk almasına engel olmaktadır. 25 yaşına gelmiş, hiçbir işini tek başına halledemeyen, yaptığı işte bile tanıdıklarının hatırı ve desteği ile yol yürüyen, bir şeyleri kendisi kazanamayan bir nesil yetiştiriliyor. Evde yemek yapılıyor, sofra hazırlanıyor, bir tek gencin ağzına tutulmadığı kalıyor. Çöpü anne-baba döküyor, genç odasını anne-baba topluyor, faturayı anne-baba ödüyor vs vs. Bazı gençlerin tek yaptığı iş; ye, iç, oku. Buna bile üşenen, bundan bile dert yakınan gençler var. Sonra bu gençler iş hayatında tutunamıyor çünkü zora gelemiyor, evlilikte tutunamıyor çünkü hiç sorumluluk almamış, sorumluluk ağır geliyor. Özetle erken yaşta kazanılmayan sorumluluk bilinci gelecek hayatı mahvediyor.
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkeyi gençlere emanet etti ama nasıl bir gençliğe?
Daha kendi hayatının sorumluluğunu alamamış bir gençlik, koskoca bir ülkeye nasıl sahip çıkar da ülkesini geliştirir?
Bizim özgüvenli, toplumsal meselelere duyarlı, milli ve manevi değerleri benimseyen, kendi haklarının ve sorumluluklarının farkında, kültürlü, bilgili, donanımlı genç olmaya ihtiyacımız var. İşte gençlikle bütün derdim budur...
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.