Engelli olmak..
Doğduğun anda akrabaların kabul etmeli seni.
Okula başlarken okul idaresine, arkadaşlarına, velilere ve öğretmenlere kendini kanıtlamak zorundasın.
Senin de bir çocuk olduğunu, oyun oynayabileceğini, anlatılan dersi anlayabileceğini, kimseye zarar vermeyeceğini anlatmak zorundasın.
Liseye başladığında yine okul idaresini, öğretmenlerini ve arkadaşlarını ikna etmek zorundasın; zekânda bir problem olmadığına, iyi bir arkadaş ve iyi bir öğrenci olabileceğine inandırmak zorundasın.
"Vücudun da tek çalışan yer çenen" diyen öğretmene, beyninin de çalıştığını kanıtlamalısın.
Genç olduğunu, senin de sevebileceğini kanıtlamak zorundasın sevdiklerine.
Üniversite de dostlarına kanıtlamalısın kendini; projeler üretebileceğine, bu dersleri kavrayıp muvaffak olabileceğine, senin de fikirlerin, görüşlerin ve düşüncelerin olabileceğine inandırmalısın.
İşe girerken engelli olmana rağmen işini yapabileceğine inandırmalısın işvereni; kendini geliştirmiş olduğunu, akıl sağlığının yerinde olduğunu kanıtlamalısın.
Evlenirken; sevebileceğini inandırmalısın eşin olacak kişiyi.
Bir kişide olan engelin sevgiye engel olmadığını, engelin aslında ufak bir nüans olduğunu, çalışarak, para kazanarak, ailene sahip çıkarak iyi bir eş olabileceğini, çocuklarının engelli olmayacağını kanıtlamalısın çevrene.
Bir ortama girdiğinde, senin de normal bir insan olduğuna, duyguların olduğuna, yapılan yanlışlara kalbinin kırıldığına inandırmalısın insanları.
İyi bir evlat, iyi bir dost, iyi bir öğrenci, iyi bir eş, iyi bir ebeveyn olacağına inandırmalısın herkesi.
Ve tüm bunları anlatmalısın.
Anlatmalısın ki diğer engelliler dışlanmasın, diğer engellilerin kalbi kırılmasın ve hatta soyutlanmasın…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.