Bu kadar bencil bir toplum olur mu?
Hafta içi her gün işime yürüyerek gidip gelirim. Hafta sonları da günümün çoğunu genelde yürüyerek geçiririm. Fakat geldiğimiz noktada yürüyerek bir yere gidebilmek büyük bir başarı haline geldi.
İkamet ettiğim bölge çoğunlukla tekstil dükkanlarının olduğu bir bölge. Ve maalesef ki her sabah bana insanlığı sorgulatan bir bölge… Her gün semtimde yürürken kaldırımların artık tekstilcilerin hem malzeme deposu, hem kahvehanesi, hem de otoparkı olduğuna şahit oluyorum. Parası olduğu için her şeyi yapabileceğine inanan, sapasağlam insanlar olduğu halde iki adım atmaya üşenen bir grup "insan"; satış yapacağı malzemeleri kaldırımın üzerine çıkarıyor, arabalarını kaldırıma ve engelli rampalarının önüne park ediyor, arkadaşlarını dükkanının önüne toplayıp kaldırımı adeta bir seyyar kahvehaneye çeviriyor… O sırada o yolu kullanmakta olan halk ise kaldırımı kullanamadığından dolayı trafiğin aktığı yola inmeye mecbur kalıyor. Bu durumda da ya sürücülerden galiz küfürler yiyor ya da sokak aralarında ralli pistinde gidercesine araba kullanan trafik canavarları tarafından ezilme tehlikesi atlatıyor… Bir de o yolu kullanan engellileri düşündüğünüzde iş iyice çığırından çıkıyor.
Bu durum bana pek çok şeyi sorgulatıyor.
Mesela:
1) Biz Müslüman bir ülke isek bu yaptığımız kul hakkına girmiyor mu?
2) Lise yıllarımızda bize öğretilen "diğerkamlık" sadece bize mi öğretildi?
3) Her fırsatta bize öğütler veren büyüklerimiz bu öğütleri kendileri acaba ne zaman tutacak?
4) Ve en önemlisi bu sebeple yola inen bir vatandaş kaza geçirir ve bir arabanın altında ezilirse bunun hesabını kim verecek? Bu insanların içi azıcık olsun sızlayacak mı?
Tüm bu soruların özeti olarak tek bir soru aklıma takılıyor: Bir toplum bu kadar mı bencil olur? Kendi işini kolaylaştırmak adına başkalarının hakkını yemek bu kadar kolay mı?
Bu işin sonu ne olur, bilemiyorum. Ama insanlarımızın canını korumak istiyorsak, engellilerin topluma entegre olmasını istiyorsak ilgili makamlar bir an önce devreye girmeli. Basit gözüken bu sorun büyürse istemediğimiz sonuçlara mâl olabilir…
İkamet ettiğim bölge çoğunlukla tekstil dükkanlarının olduğu bir bölge. Ve maalesef ki her sabah bana insanlığı sorgulatan bir bölge… Her gün semtimde yürürken kaldırımların artık tekstilcilerin hem malzeme deposu, hem kahvehanesi, hem de otoparkı olduğuna şahit oluyorum. Parası olduğu için her şeyi yapabileceğine inanan, sapasağlam insanlar olduğu halde iki adım atmaya üşenen bir grup "insan"; satış yapacağı malzemeleri kaldırımın üzerine çıkarıyor, arabalarını kaldırıma ve engelli rampalarının önüne park ediyor, arkadaşlarını dükkanının önüne toplayıp kaldırımı adeta bir seyyar kahvehaneye çeviriyor… O sırada o yolu kullanmakta olan halk ise kaldırımı kullanamadığından dolayı trafiğin aktığı yola inmeye mecbur kalıyor. Bu durumda da ya sürücülerden galiz küfürler yiyor ya da sokak aralarında ralli pistinde gidercesine araba kullanan trafik canavarları tarafından ezilme tehlikesi atlatıyor… Bir de o yolu kullanan engellileri düşündüğünüzde iş iyice çığırından çıkıyor.
Bu durum bana pek çok şeyi sorgulatıyor.
Mesela:
1) Biz Müslüman bir ülke isek bu yaptığımız kul hakkına girmiyor mu?
2) Lise yıllarımızda bize öğretilen "diğerkamlık" sadece bize mi öğretildi?
3) Her fırsatta bize öğütler veren büyüklerimiz bu öğütleri kendileri acaba ne zaman tutacak?
4) Ve en önemlisi bu sebeple yola inen bir vatandaş kaza geçirir ve bir arabanın altında ezilirse bunun hesabını kim verecek? Bu insanların içi azıcık olsun sızlayacak mı?
Tüm bu soruların özeti olarak tek bir soru aklıma takılıyor: Bir toplum bu kadar mı bencil olur? Kendi işini kolaylaştırmak adına başkalarının hakkını yemek bu kadar kolay mı?
Bu işin sonu ne olur, bilemiyorum. Ama insanlarımızın canını korumak istiyorsak, engellilerin topluma entegre olmasını istiyorsak ilgili makamlar bir an önce devreye girmeli. Basit gözüken bu sorun büyürse istemediğimiz sonuçlara mâl olabilir…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
egemen