Azerbaycan'ın haklı davası..
Katılır mısınız bilmem, ama ben; yıllardır Türk-İslam coğrafyası üzerinde birtakım planlar yapıldığını, bu sebeple de bu coğrafyanın bir türlü rahat bırakılmadığını düşünüyorum. Birinci Dünya Savaşı ile başlayan bu süreçte ilk olarak Osmanlı üzerine oyunlar oynandı, sonrası savaş oldu. Osmanlı’nın elindeki toprakları aldılar; tabiri caizse yeni devlet olan Türkiye’ye zor bela, savaşlarla, yıkımlarla şu an ki sınırlarımız içerisinde kalan bölge kaldı. Daha sonra Türkiye yine rahat bırakılmadı. İç karışıklıklar, sağ-sol çatışmaları vs. derken en sonunda PKK denen illeti başımıza bela ettiler. Türkiye, PKK'ya baskın verdikçe PKK'nın Batılı efendileri, ağabeyleri "Türkiye, Kürtleri öldürüyor." diyerek bir Kürt-Türk ayrımı çıkarmak istediler.
Türkiye’de bunlar olurken Türk ve İslam coğrafyaları da rahat bırakılmadı. Filistin’de Müslüman kardeşlerimiz İsrail denen haydutlarla, Doğu Türkistanlı soydaşlarımız dinsiz-imansız komünist Çin’in zulmü ile, Irak’ta bilhassa Kerkük ve Erbil bölgesinde toplanmış Türkmen soydaşlarımız bölgedeki terör unsurları ile; Bulgaristan’daki, Kosova’daki, Bosna’daki ve tüm diğer Türk coğrafyasındaki kardeşlerimiz çeşit çeşit zulümlere karşı mücadele verdiler. Şimdi de can kardeşimiz Azerbaycan’la yüreğimizi dağlıyorlar…
Azerbaycan’ın topraklarını 30 yıl önce hukuksuzca, teröristçe, adice işgal eden Ermenistan, bugün hala Azerbaycan’a saldırmaktan vazgeçmiyor. 28 Eylül 2020 tarihinde Yukarı Karabağ’da ateşkesi ve uluslararası hukuku hiçe sayarak Azerbaycanlı sivil halkı ve Azerbaycan ordusunu hedef alarak saldırılarına devam ediyor. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen işgal ettiği bölgeleri terk etmeyerek Azerbaycan’a zulmetmeye halen devam eden Ermenistan’a ise Batı’dan bir ses yükselmiyor. Sözde uluslararası barışı sağlamak için kurulan Birleşmiş Milletler’in hiç böyle bir misyonla Ermenistan’ın kulağını çektiğini görmüyoruz.
Ama şu da bilinmelidir ki; Türk halkı her daim Azerbaycan halkının yanındadır. Olumsuz bir durumda Türkiye bu olumsuzluğa gözünü kulağını kapatmayacaktır. Bu iki millet "İki devlet, bir millet" sözünü boşuna söylemedi, söylemeyecek.
Türkiye’de bunlar olurken Türk ve İslam coğrafyaları da rahat bırakılmadı. Filistin’de Müslüman kardeşlerimiz İsrail denen haydutlarla, Doğu Türkistanlı soydaşlarımız dinsiz-imansız komünist Çin’in zulmü ile, Irak’ta bilhassa Kerkük ve Erbil bölgesinde toplanmış Türkmen soydaşlarımız bölgedeki terör unsurları ile; Bulgaristan’daki, Kosova’daki, Bosna’daki ve tüm diğer Türk coğrafyasındaki kardeşlerimiz çeşit çeşit zulümlere karşı mücadele verdiler. Şimdi de can kardeşimiz Azerbaycan’la yüreğimizi dağlıyorlar…
Azerbaycan’ın topraklarını 30 yıl önce hukuksuzca, teröristçe, adice işgal eden Ermenistan, bugün hala Azerbaycan’a saldırmaktan vazgeçmiyor. 28 Eylül 2020 tarihinde Yukarı Karabağ’da ateşkesi ve uluslararası hukuku hiçe sayarak Azerbaycanlı sivil halkı ve Azerbaycan ordusunu hedef alarak saldırılarına devam ediyor. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen işgal ettiği bölgeleri terk etmeyerek Azerbaycan’a zulmetmeye halen devam eden Ermenistan’a ise Batı’dan bir ses yükselmiyor. Sözde uluslararası barışı sağlamak için kurulan Birleşmiş Milletler’in hiç böyle bir misyonla Ermenistan’ın kulağını çektiğini görmüyoruz.
Ama şu da bilinmelidir ki; Türk halkı her daim Azerbaycan halkının yanındadır. Olumsuz bir durumda Türkiye bu olumsuzluğa gözünü kulağını kapatmayacaktır. Bu iki millet "İki devlet, bir millet" sözünü boşuna söylemedi, söylemeyecek.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.