Amaç ve hedeflerle iş yapmak
Bazen açıklamamız gereken bir işin yapılmasındaki hedef ve amaçlar, üzerinde çalışma yürüttüğümüz bilginin kaynakları gibi durumlar sır gibi saklanırken; aslında hiç açıklanmaması gereken şeyler açık saçık ortaya serilebiliyor. Örneğin; bir kişinin özel hayatı dedikodu malzemesi yapılıp kulaktan kulağa gidebiliyor veya bazı işletmeler maddi çıkar uğruna kişisel verilerimizi üçüncü kişi veya kurumlara peşkeş çekebiliyor. Bu yazımda; bir iş yapılırken hedefler ve amaçlar neden açıklanmalı ona değinmek istiyorum.
İster iş hayatı, ister eğitim hayatı, isterse özel hayatımız olsun yaptığımız her işin bir amacı ve hedefi var. Yapılan bütün işlerde o işi yapmak için bir amacımız ve işi yaptıktan sonra ulaşmak istediğimiz bir hedef vardır.
Türkiye’de maalesef ki sorgulamayı – sorgulanmayı sevmeyen bir insan türü hakim. Bir iş bize verildiğinde bu işin ötesini sorgulamayız. Zaten işi bize veren de sorgulanmayı çok büyük bir ihtimalle sevmiyordur. Halbuki sorgulamak, işin amacını ve hedefini öğrenmek bizi başarıya; işi vereni de maksimum fayda görmeye götürür. Bir işin amaç ve hedefini bilerek yaptığımızda o iş bizi en doğru sonuca götürür.
Biraz eğitim hayatındaki amaç ve hedef konusuna değinmek istiyorum. Üniversitelerde ders izlenceleri vardır; ilkokul, ortaokul ve lisede de öğretmenlerimizin yıllık planı… Birçok öğrenci ve öğretmen tarafından gereksiz ve angarya görülen bu belgeler aslında o işin temelidir. Bir çoğumuz eğitim hayatımız boyunca neden gördüğümüze anlam veremediğimiz, bunun hayatta ne işimize yarayacağını çözemediğimiz ama "Bu ders veriliyorsa vardır bir hikmeti" dediğimiz bir sürü ders almışızdır. İşte ders izlenceleri ve yıllık planlar dediğimiz evraklarda; o dersin ne işe yaradığı, hangi konunun bize hangi kazanımları getireceği yazmaktadır. Eğitim hayatım boyunca gereksiz gördüğüm birçok dersi şuan geri dönerek almak istiyorum. Çünkü ilkokul 4’de ilk defa İngilizce görmeye başladığımda bunu bilmenin bana iş hayatında öncelik kazandıracağının veya bir gün bir konu ile ilgili yabancı kaynak okuyup daha fazla bilgi edinmeme katkı sağlayacağının farkında değildim. 8. Sınıfta Teknoloji Tasarım dersi görürken bu dersin bana inovatif düşünme becerisini kazandıracağının farkında değildim. Fen derslerinde yaptığımız basit deneylerde gözlem yaparken bu gözlemlerin bana veri okumayı öğrettiğinin farkında değildim. Ama zamanında yaşıma uygun olarak bu işlerin önünü-sonunu anlayabilseydim dersleri can kulağıyla dinler, deney gibi alıştırmaları anlayana kadar tekrar tekrar yapardım.
Şimdi bu yazıyı okuyanlara bir çağrım var. Birine bir işi verirken amacımızı ve hedefimizi açık açık söyleyelim. Bir yönetici iseniz verdiğiniz görevi detaylı bir şekilde anlatın ki istediğiniz mükemmel sonuca ulaşabilesiniz. Öğretmenseniz, eğitim verdiğiniz öğrencinin yaş grubuna göre işlediğiniz konudan onun ne kazanım elde edeceğini, bu konuyu işlemenizdeki amacı ve hedefi detaylıca anlatın. Hatta küçük yaş gruplarında eğlenerek öğrenmeleri için bu kazanımlar bir harita şeklinde çıkarılıp, edinilen her kazanım boyanabilir veya bir sticker yapıştırılabilir. Ebeveyn iseniz; çocuğunuza yapma, etme demek yerine yanlış bir davranışı yaparsa başına gelebilecek zarar konusunda onu bilgilendirebilirsiniz.
Bir işin amacını ve hedefini belirtmek o işin tam yerine ulaşması için büyük bir adımdır. Lütfen karşınızdakinin sizin zihninizi okumasını istemeyin. İnsanlar; zihin okuyarak değil, konuşarak anlaşırlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.