Yaşasın böyle dünya..
Ben uzun bir süre sağlığını kazanmak için yatakta, istirahatte olduğum için, en iyi arkadaşım internetti tabiki. Devamlı yenilikleri dünya da olup bitenleri, ileriye dönük yenilikleri arayıp okuyup durdum.. Zira içinde bulunduğumuz bu süreyi çok kısa bir süre için olsada ümitsiz bulduğum için gelecekte bir ümit ışığı varmı diye arandım durdum.
Amerikalılar uzun bir süredir beynin şifrelerini çözmek için sıkı ve ciddi araştırmalarda bulundukları için enteresan bulgulardan bahsediyorlar. Bunlardan bir tanesi kötülük hormonu. Kötü insanlarda yapılan tetkikler sayesinde doğuştan itibaren analiz edecekler ve ona göre tedbirlerini alıp o kişiyi kötülük yapıcak bir insan olmaktan kurtarmaya çalışacaklar. Şayet bu kişi ileriye dönük tedavisi imkansız hormonlara sahipse onun tedbirini alacaklar. Yani bir deyişle o tip insanlar ileride önemli noktalarda çalışamayacak, devlet yönetemeyecek ve bu pozisyonlara getirilmeyecekler tabiatı ile. Zaten suç işleyecek kapasitedeki hormonlara sahip insanlar önceden tespit edildiği içinde potansiyel suçlu olarak tedbirleri alınacak ve cezalandırılıcak.
Enteresan ama komik olan bir konuda, beş duyumuzu münferit hareket ettiremediğiniz, yani kulak tek başına duymaz, göz görmez, burnumuz direkt koku almaz, dilimiz damağımız tat almaz tanımı yani dokunma duyumuza beynimizden komuta gelmez ise sıcak soğuk, yumuşak sert hiç birseyi birbirinden ayırt edemeyiz. Yani bu demek oluyor ki herşeyin kumandası beyinden gelen emirle oluyor ve her organ beyine bağlı.
Bu beyin şifrelerinin çözülmesiyle kimbilir daha neler aydınlığa kavuşacak. Teknoloji ilerledikçe mutlaka daha neler gelişecek ben fazla hayal edemiyorum, daha doğrusu düşünmek istemiyorum. Gelişmeler oldukça görelim duyalım bilelim, demek ki artık ilk etapta kim ak, kim kara anlaşılacak. Yaşasın dünya. Keşke bu şifreler biraz daha evvel çözülseydi..
Sevgili okurlar, her zamanki gibi değinmemi istediğiniz konular varsa yazmanızı istiyorum. Bir dahaki sefere buluşuncaya kadar iyilikle, sağlıkla kalın.
Amerikalılar uzun bir süredir beynin şifrelerini çözmek için sıkı ve ciddi araştırmalarda bulundukları için enteresan bulgulardan bahsediyorlar. Bunlardan bir tanesi kötülük hormonu. Kötü insanlarda yapılan tetkikler sayesinde doğuştan itibaren analiz edecekler ve ona göre tedbirlerini alıp o kişiyi kötülük yapıcak bir insan olmaktan kurtarmaya çalışacaklar. Şayet bu kişi ileriye dönük tedavisi imkansız hormonlara sahipse onun tedbirini alacaklar. Yani bir deyişle o tip insanlar ileride önemli noktalarda çalışamayacak, devlet yönetemeyecek ve bu pozisyonlara getirilmeyecekler tabiatı ile. Zaten suç işleyecek kapasitedeki hormonlara sahip insanlar önceden tespit edildiği içinde potansiyel suçlu olarak tedbirleri alınacak ve cezalandırılıcak.
Enteresan ama komik olan bir konuda, beş duyumuzu münferit hareket ettiremediğiniz, yani kulak tek başına duymaz, göz görmez, burnumuz direkt koku almaz, dilimiz damağımız tat almaz tanımı yani dokunma duyumuza beynimizden komuta gelmez ise sıcak soğuk, yumuşak sert hiç birseyi birbirinden ayırt edemeyiz. Yani bu demek oluyor ki herşeyin kumandası beyinden gelen emirle oluyor ve her organ beyine bağlı.
Bu beyin şifrelerinin çözülmesiyle kimbilir daha neler aydınlığa kavuşacak. Teknoloji ilerledikçe mutlaka daha neler gelişecek ben fazla hayal edemiyorum, daha doğrusu düşünmek istemiyorum. Gelişmeler oldukça görelim duyalım bilelim, demek ki artık ilk etapta kim ak, kim kara anlaşılacak. Yaşasın dünya. Keşke bu şifreler biraz daha evvel çözülseydi..
Sevgili okurlar, her zamanki gibi değinmemi istediğiniz konular varsa yazmanızı istiyorum. Bir dahaki sefere buluşuncaya kadar iyilikle, sağlıkla kalın.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.