MSG 'Mono Sodyum Glutamat'
Üşenmeden okunması gerek,
"Knorr'un hazır çorbalarının üzerinde "hiç bir koruyucu madde içermez" yazıyor diye alıyordum. Özellikle son çıkardıkları çorbalar çok kolay yapılıyordu ve gerçekten de çok lezzetli oluyordu.
Bu maili okuduktan sonra hemen mutfağa gidip Knorr çorba paketlerinin içeriğine baktım. Maalesef içeriğinde MSG denilen madde var.
Utanmadan Sağlık Bakanlığı'da bunu onaylayıp "Türk Gıda Koteksi'ne uygundur" izni veriyor. Şimdi anlıyorum ki ince bir çizgiye dikkat etmek gerekiyor. Şöyle ki "hiçbir katkı maddesi yoktur" la" hiçbir koruyucu madde içermez" dikkat etmediğimiz ama çok önemle dikkat etmemiz gereken iki ayrı ama önemli bilgi..
Bu MSG denen illeti piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye "Çin Tuzu" adıyla satıyorlar.
Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar.
O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyeceğine 2-3 porsiyon döner yiyesin geliyor.
Ayrıca ithal olarak gelen Bütün Gıda Maddelerin de bu MSG var. (Peyniri, eti, konservesi vb.)
MSG nedir ?
MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var. Mono Sodyum Glutamat
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından lezzetli olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi kârlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG zararlı mı ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin.
Bu madde Nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara (Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite.
Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği Cips'lerde çok kullanılmakta.
Hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.
Şimdi diyeceksiniz ki, madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?.
Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir.
Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur.
Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız.
Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.
Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.
Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg . patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram Cips 1 liradır.
Yani 1 kg. cipsi, 20,00TL'den tükettiğimizin farkında bile değiliz.
Olumsuz etkileri de cabası, bu mamulleri üretenler kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır.
Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi, burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar.
Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer kârlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdi ki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır.
Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.
Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız.
Gelin bu güzelim yurdumuza hep beraber sahip çıkalım.
Yarın çok geç olmadan !..
Ayşe Atar - Üniversal Hospital Bodrum/Hemşirelik Hizmetleri Direktörü, Kalite Yönetim Temsilcisi"
Ben bu yazıdan çok etkilendim, zira benimde yıllardır takıldığım bu tür yiyecekler vardır, tabi ki isimlerini veremiyorum burada ama lütfen çok dikkatli olalım, çocuklarımıza da yedirmiyelim, almayalım, evimize sokmayalım. İnanın ki ben bu yazıyı okurken "eyvah" diyerek okudum, yediklerimi hatırladıkça..
Sağlık ve sevgi ile kalın..
"Knorr'un hazır çorbalarının üzerinde "hiç bir koruyucu madde içermez" yazıyor diye alıyordum. Özellikle son çıkardıkları çorbalar çok kolay yapılıyordu ve gerçekten de çok lezzetli oluyordu.
Bu maili okuduktan sonra hemen mutfağa gidip Knorr çorba paketlerinin içeriğine baktım. Maalesef içeriğinde MSG denilen madde var.
Utanmadan Sağlık Bakanlığı'da bunu onaylayıp "Türk Gıda Koteksi'ne uygundur" izni veriyor. Şimdi anlıyorum ki ince bir çizgiye dikkat etmek gerekiyor. Şöyle ki "hiçbir katkı maddesi yoktur" la" hiçbir koruyucu madde içermez" dikkat etmediğimiz ama çok önemle dikkat etmemiz gereken iki ayrı ama önemli bilgi..
Bu MSG denen illeti piyasalarda, daha masum bir ifade tarzı olsun diye "Çin Tuzu" adıyla satıyorlar.
Piyasada bazı dönerciler de bunu kullanıyorlar.
O kadar lezzetli oluyor ki, bir döner yiyeceğine 2-3 porsiyon döner yiyesin geliyor.
Ayrıca ithal olarak gelen Bütün Gıda Maddelerin de bu MSG var. (Peyniri, eti, konservesi vb.)
MSG nedir ?
MSG adında bir yiyecek katkı maddesi var. Mono Sodyum Glutamat
Yiyeceklere katıldığında, o yiyeceğin tadının beyin tarafından lezzetli olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor. Hangi yiyeceğe katılırsa lezzetliymiş gibi geliyor. O yüzden gıda üreticilerinin bir çoğu MSG'yi kârlı olduğu için kullanıyorlar.
MSG zararlı mı ?
Buna okuduktan sonra siz karar verin.
Bu madde Nörotoksin. Sinir hücrelerine zarar veriyor. Merkezi sinir sistemi tahribatı ve buna bağlı olarak Alzheimer, Parkinson, Huntington hastalıkları, Sara (Epilepsi)
Retinal dejenerasyon (Göz retina tabakası hasarı) yağ birikimi, doyma mekanizmasında bozukluk, obezite.
Büyüme hormonu baskılanması.
Pankreas hasarı, insülinde artış, ve buna bağlı diyabet.
Böbrek ve karaciğerde ciddi hasarlar.
Bu madde hamilelerde plasenta bariyerini geçebiliyor, anne karnındaki bebek de aynı tahribatlara maruz kalıyor.
Özellikle çocuklarımızın hatta büyüklerin de çok severek yediği Cips'lerde çok kullanılmakta.
Hazır köfte harçları, et suyu tabletleri, hazır çorbalar, dondurmalar, renkli yoğurtlar ve benzeri bir çok üründe var.
Şimdi diyeceksiniz ki, madem bunca zararı var, neden kullanıyorlar?.
Küreselleşen dünyada, ticaret de küreselleşti. Küresel ticaret devleri insaf, merhamet gibi duygularla asla çalışmaz. Onların amacı çok kar etmek, çok daha büyümektir.
Bu mamuller, albenisi olan renklerde ve janjanlı ambalajlarda sunulur.
Televizyon, gazete ve duvar reklamlarında onlara sıkça rastlarsınız.
Sadece maddesel tadıyla değil, görsel yollar ile de beyinlerimize kazınır adeta.
Basit bir hesap yaparsak, ucuz zannedilen bu ürünleri çok pahalıya tükettiğimizi görürüz.
Mesela Cips. Semt pazarlarında 3 kg . patatesi 1 TL ye alabilirsiniz. Oysa ki 50 gram Cips 1 liradır.
Yani 1 kg. cipsi, 20,00TL'den tükettiğimizin farkında bile değiliz.
Olumsuz etkileri de cabası, bu mamulleri üretenler kendi ürettiklerini asla yemezler, içmezler. Onların gıdaları organik ve doğaldır.
Son zamanlarda organik tarım yapan çok güçlü özel şirketler türedi, burada itina ile yetiştirilen ürünleri semt pazarlarında göreniniz var mı? Ben henüz rastlamadım.
Gelelim genel sağlık boyutuna;
Son 25 yıla dikkatle göz atacak olursak, çocuk yaşta diyaliz cihazına bağlı yaşamaya mahkum edilenler, çok küçük yaşta şeker hastalığı ile tanışan çocuklar, obez çocuklar, asabi çocuklar, 9-10 yaşında buluğ çağına girenler, çeşitli nedenlerle engelli doğanlar ve bu sayının ülke nüfusunun % 12'sine çıkması ve benzerleri ve sizlerinde aklınıza gelebilen yeni hastalıklar.
Hastalıkları üretenler, ilaçlarını da ihmal etmediler. Bu da madalyonun diğer kârlı yüzüdür. Karbondioksitli meşrubatlardan, sakıncalı hazır gıdalara varana kadar bir çok yerde çeşitli uyarılar yazıldı, çizildi. Durumun ciddiyetini anlayabilenimiz var mı? Bu sorunun cevabı, tüketim miktarıdır.
Şimdi ki eğitim sistemimiz endüstri, tarım, genel kültür alanında yetersiz kaldığından, yeni nesiller tehlikenin farkında değildirler. Emperyalist devletler, egemen olmak istedikleri toplumun eğitimli olmasını istemezler. Onlar için önemli olan kendi halkları ve elde edeceği yeni sömürü kaynaklarıdır.
Her yıl eskiyen, yaşam kaynakları azalan, küresel ısınma ile kuraklık tehlikesi yaklaşan bir dünyada, küresel güç olan emperyalist devletlerin acımasızlığının arttığı bir dünyada, dengelerin ve haritaların değiştirilmek istendiği bir dünyada yaşadığımızı asla unutmamalıyız.
Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşadığımızı da asla unutmamalıyız.
Gelin bu güzelim yurdumuza hep beraber sahip çıkalım.
Yarın çok geç olmadan !..
Ayşe Atar - Üniversal Hospital Bodrum/Hemşirelik Hizmetleri Direktörü, Kalite Yönetim Temsilcisi"
Ben bu yazıdan çok etkilendim, zira benimde yıllardır takıldığım bu tür yiyecekler vardır, tabi ki isimlerini veremiyorum burada ama lütfen çok dikkatli olalım, çocuklarımıza da yedirmiyelim, almayalım, evimize sokmayalım. İnanın ki ben bu yazıyı okurken "eyvah" diyerek okudum, yediklerimi hatırladıkça..
Sağlık ve sevgi ile kalın..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.