Üçlü ittifak; Trump, Suudi Veliaht Prensi ve Sisi..
Türkiye’nin liderliğinde ve başkanlığında yapılan bu olağanüstü toplantının toplanma amacı malumunuz olduğu üzere Trump’un Kudüs’ün statüsü ile ilgili bütün teamüllere ve uluslararası antlaşmalara aykırı olan açıklamasıydı.
İstanbul’da güzel bir toplantı yapıldı ve fevkalade bir karar alındı. Doğu Kudüs Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanındı. Bence geç kalmış bir karardı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantıdaki etkin ve insiyatif alan baskın yönü bu tarihi kararın alınmasında çok etkili olmuştur şüphesiz.
İstanbul’da güzel bir toplantı yapıldı ve fevkalade bir karar alındı. Doğu Kudüs Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanındı. Bence geç kalmış bir karardı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın toplantıdaki etkin ve insiyatif alan baskın yönü bu tarihi kararın alınmasında çok etkili olmuştur şüphesiz.
Bildirgede ayrıca bütün devletlere de bu tanıma kararını almaları için çağrı yapıldı.
İİT'nin bildirgesinde şu ifadeler yer aldı:
"Doğu Kudüs, Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilan edilmiştir. Bütün devletler Filistin Devleti'ni ve Doğu Kudüs'ün onun işgal altındaki başkenti olduğunu tanımaya davet edildi.
"ABD'nin Kudüs'ü İşgalci Güç İsrail'in sözde başkenti olarak tanıyan tek taraflı kararı en güçlü şekilde reddedildi ve kınandı.
"Kudüs-ü Şerif'in yasal statüsünü değiştirmeyi amaçlayan sözkonusu tehlikeli beyanın hükümsüz ve meşruiyetten uzak olduğu vurgulandı.
"ABD yönetimini bu yasadışı beyanın geri çekilmemesinden doğacak tüm sonuçlardan bütünüyle sorumlu tutulduğu kaydedildi."
Bildirgenin açıklanmasının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu tarihi zirve ile bir kez daha Kudüs'ün sahipsiz olmadığını, karar sahipleri başta olmak üzere tüm dünyaya gösterdiğimize inanıyorum" dedi.
İİT'nin bildirgesinde ayrıca, bütün devletlere Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1980 tarihli ve 478 sayılı kararını tam olarak uygulama çağrısında bulunuldu ve "Bu doğrultuda bütün devletler, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in sözde başkenti olarak tanıyan kararını desteklemekten imtina etmeye, Diplomatik Misyonlarını Kudüs-ü Şerif'e taşımamaya davet edilmiştir" dendi.
İİT Zirvesi'ne teşkilata üye olan 8 ülkeden hiçbir katılım olmadı. Zirveye 49 ülkeden Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı, Kral, Başbakan ve temsilciler düzeyinde katılım gerçekleşti.
İİT'nin resmi olarak 57 üyesi var. Ancak 4. olağanüstü zirvede Suriye'nin üyeliği ülkede yaşanan iç savaş ve Beşşar Esed'in zulümlerinden dolayı askıya alınmıştı. Bu nedenle İstanbul'daki zirveye 56 üye davet edildi. Ancak 8 ülke bu kritik zirveye hiçbir şekilde temsilci göndermeyerek adeta ABD'nin ve işgalci İsrail'in zulmüne karşı sessiz kaldılar.
Bu ülkelerden en çok dikkat çekenler ise daha önce Trump ile bir küre etrafında poz veren Suudi Arabistan toplantıya devlet başkanı düzeyinde katılım gerçekleştirmedi. Arabistan zirveye sadece İslam İşbirliği Teşkilatı ile ilgilenen devlet yetkilisini gönderdi.
ABD Başkanı Trump, Mısır'ın darbeci Cumhurbaşkanı Sisi ve Suudi Arabistan Kralı Selman'ın bir küre etrafında verdiği poz çok tartışılmıştı.
Dostlarım artık oyunlar entrikalar gizli değil açıktan yapılıyor. Geçen aylarda biliyorsunuz Trump Suudi Arabistan’a bir ziyarette bulundu.
Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi’nin açılışı bahanesiyle, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi açılış münasebetiyle dünya küreye adeta falcılar gibi ellerini koydular. Trump’un Yahudi damadı ile kendi akıllarına göre dünyaya yeni bir düzen verme derdinde oldukları açık. Mısır’ın eski lideri Muhammed Mursi’yi devirmeleri Arap Baharı safsataları hep bu tezgahın ürünleridir. ABD’de başa kim gelirse gelsin oyunlar aynı oyunlar.
En son Katar olayı da malumunuz. Katar’ın dışlanmaya çalışılması bunlar elbette ki tesadüf değil.Suudi Arabistan’da sessizce bir darbe yapılarak yönetim tamamen batının kuklası olacak birisinin ellerine teslim ediliyor.
Bakın dostlarım, geçtiğimiz çarşamba günü toplantının yapıldığı saatte akşamüzeri haber sitelerine enteresan bir haber düştü.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Kudüs'le ilgili aldığı kararın yankıları sürerken İsrail'den Suudi Arabistan'a ilginç bir davet gitti. İsrail İstihbarat Bakanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ı ülkesine davet etti.
İsrail İstihbarat Bakanı Yisrael Katz, daveti internette yayınlanan bir Suudi gazetesine verdiği demeçle yaptı. Ancak bu daveti Suudi gazetesi sansürledi ve sayfalarına taşımadı.
İsrailli Bakan, demecinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ı Arap dünyasının lideri olarak niteledi. Suudi Arabistan'ın İsrail-Filistin barış sürecinde arabulucu olabileceğini vurguladı.
İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi, Suudi veliaht prensinin İran karşıtı tutumu nedeniyle Amerika ve İsrail için önemli bir ortak olduğunu yazdı.
Bazı Arap sitelerine göre Prens Selman, daha önce de İsrailli üst düzey yetkilerle görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin birisinin mart ayında Ürdün'deki Arap Zirvesi'nde gerçekleştirildiği belirtiliyor.
Vallahi dostlarım bizler bir vücut olmasak Müslümanların hali çok zor. Eğer bütün bu olanlara sessiz kalırsak korkarım yarın öbürgün Mekke, Medine düşer. Zaten yahudinin haritasında Yesrib (Medine) de var. Müslümanlar bu ölü toprağını üzerlerinden atmazlarsa şeref ve izzetleri iyice ayaklar altına alınacaktır.
Mekke düşer Medine düşerse Türkiye’de düşer. Uyanık olmamız lazım. Birbirimizle uğraşmayı bırakmalı birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Yoksa Allah korusun bu dağınıklığımızdan faydalanan Siyonist Yahudiler planlarını bir bir yürürlüğe koyarlar.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
ALI F.