Türkiye, 40 adet F-16 Savaş Uçağı alımı için ABD'ye başvurdu..
Reuters, savunma sanayi kaynaklarına dayandırarak verdiği haberinde Türkiye'nin ayrıca mevcut savaş uçakları için 80'e yakın modernizasyon kiti satın almak için girişimde bulunduğunu duyurdu.
Milyar dolarlık ihale için yapılan teklifin kabul edilmesi için önce ABD Dışişleri Bakanlığı daha sonra Kongre'nin onayı gerekiyor.
Bildiğiniz üzere Türkiye daha önce de F-35 almak için ABD’ye talepte bulunmuştu ancak Rusya'dan S 400 alımı gündeme gelince ABD F-35 konusunu askıya almıştı.
Bu kararda etken, sadece Türkiye – Rusya temasları değil, ABD'de aktif olan Türkiye aleyhtarı lobilerin de etkin çalışmalarıdır. Bunların içinde dikkat çeken Ermeni Lobisinin yanısıra, Rum-Yunan ve Musevi Lobilerini de sayabiliriz.
Mesele keşke sadece ABD ve Avrupa ile sınırlı kalsa ne yazık ki ülkemizde de ABD'deki Türk aleyhtarı lobilerin ifadelerine benzer ifadeler, söylemler kullanan bir kesim var. Evet maalesef ki muhalif partilerimizin de böylesine önemli, milli bir konuda ülkesinin yanında yer almaları, milli bir duruş sergilemeleri gerekirken, Türk karşıtı lobilerle aynı safta yer alması üzücü.
Bir yandan da artık bu durumu yadırgamıyoruz, millet olarak muhalefetin bu tavrına da alıştık. Çünkü tarih boyunca içimizden bir kesim hep o lobilerin yanında yer almış, kendi milletine arkasını dönmüştür.
Osmanlı döneminde de benzer şeyler yaşanmıştı. Sultan Abdülhamit zamanında Almanlardan bir silah talebimiz oluyor. Osmanlı ordusu 1897 Teselya Savaşı'ndan önce hazırlık yapmaktadır. Ordunun eksikleri tespit edilir, o dönemde müttefikimiz olan Almanya’dan bir takım hafif ve ağır silahlar talep edilir. Alman İmparatoru 2.Wilhelm onay verir hafif silahlar onaylanır ancak ağır silahların teslim edilmesi konusunda sıkıntı çıkar.
Bu durumun arkasında İngiltere ve ondan daha fazla da Yunanistan’ı destekleyen Fransa vardı. Tabi o dönemde günümüze göre teknoloji ve iletişimin daha geri olması nedeniyle lobi faaliyetleri zayıf kalsa da Türkiye aleyhinde karar çıkması yönünde çok etkileri oluyordu.
Yine aynı günümüzdeki gibi o dönemde de içimizde millet karşıtı bazı paşalar lobilerle aynı safta yer alarak ülkenin buna maddi imkanı olmadığını, bu silahları amaya bütçenin yetmeyeceğini ifade ediyor silahların alımını fuzuli masraf olarak ifade ediyorlardı.
Neyse ki gecikmeli de olsa o dönem tek karar mercii olan Sultan Abdülhamid Han’ın gayretleriyle silahlar alındı.
Bazen diyoruz ki, tarih tekerrür ediyor evet gerçekten tarih tekerrür ediyor. Dün Osmanlı ordusuna silah alımında söz konusu ülke muhalefeti neyse bugün F16 - F35 alımında muhalif partilerin duruşu yine aynı. O gün paşaların silahlar Osmanlı devleti'ne verilmesin diye kullandıkları kelimelerin aynısı bugün F -16'lar için ifade ediliyor.
Sizler inşallah bu yazımı okuduğunuzda da ve 120 sene önceki hadiselerle karşılaştırdığınızda bunu görmüş olacaksınız.
Allah’a emanet olunuz!
Milyar dolarlık ihale için yapılan teklifin kabul edilmesi için önce ABD Dışişleri Bakanlığı daha sonra Kongre'nin onayı gerekiyor.
Bildiğiniz üzere Türkiye daha önce de F-35 almak için ABD’ye talepte bulunmuştu ancak Rusya'dan S 400 alımı gündeme gelince ABD F-35 konusunu askıya almıştı.
Bu kararda etken, sadece Türkiye – Rusya temasları değil, ABD'de aktif olan Türkiye aleyhtarı lobilerin de etkin çalışmalarıdır. Bunların içinde dikkat çeken Ermeni Lobisinin yanısıra, Rum-Yunan ve Musevi Lobilerini de sayabiliriz.
Mesele keşke sadece ABD ve Avrupa ile sınırlı kalsa ne yazık ki ülkemizde de ABD'deki Türk aleyhtarı lobilerin ifadelerine benzer ifadeler, söylemler kullanan bir kesim var. Evet maalesef ki muhalif partilerimizin de böylesine önemli, milli bir konuda ülkesinin yanında yer almaları, milli bir duruş sergilemeleri gerekirken, Türk karşıtı lobilerle aynı safta yer alması üzücü.
Bir yandan da artık bu durumu yadırgamıyoruz, millet olarak muhalefetin bu tavrına da alıştık. Çünkü tarih boyunca içimizden bir kesim hep o lobilerin yanında yer almış, kendi milletine arkasını dönmüştür.
Osmanlı döneminde de benzer şeyler yaşanmıştı. Sultan Abdülhamit zamanında Almanlardan bir silah talebimiz oluyor. Osmanlı ordusu 1897 Teselya Savaşı'ndan önce hazırlık yapmaktadır. Ordunun eksikleri tespit edilir, o dönemde müttefikimiz olan Almanya’dan bir takım hafif ve ağır silahlar talep edilir. Alman İmparatoru 2.Wilhelm onay verir hafif silahlar onaylanır ancak ağır silahların teslim edilmesi konusunda sıkıntı çıkar.
Bu durumun arkasında İngiltere ve ondan daha fazla da Yunanistan’ı destekleyen Fransa vardı. Tabi o dönemde günümüze göre teknoloji ve iletişimin daha geri olması nedeniyle lobi faaliyetleri zayıf kalsa da Türkiye aleyhinde karar çıkması yönünde çok etkileri oluyordu.
Yine aynı günümüzdeki gibi o dönemde de içimizde millet karşıtı bazı paşalar lobilerle aynı safta yer alarak ülkenin buna maddi imkanı olmadığını, bu silahları amaya bütçenin yetmeyeceğini ifade ediyor silahların alımını fuzuli masraf olarak ifade ediyorlardı.
Neyse ki gecikmeli de olsa o dönem tek karar mercii olan Sultan Abdülhamid Han’ın gayretleriyle silahlar alındı.
Bazen diyoruz ki, tarih tekerrür ediyor evet gerçekten tarih tekerrür ediyor. Dün Osmanlı ordusuna silah alımında söz konusu ülke muhalefeti neyse bugün F16 - F35 alımında muhalif partilerin duruşu yine aynı. O gün paşaların silahlar Osmanlı devleti'ne verilmesin diye kullandıkları kelimelerin aynısı bugün F -16'lar için ifade ediliyor.
Sizler inşallah bu yazımı okuduğunuzda da ve 120 sene önceki hadiselerle karşılaştırdığınızda bunu görmüş olacaksınız.
Allah’a emanet olunuz!
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
ALİ İHSAN YÜCEL