Sultan Abdülhamid Han'ın çocukları
BEYRUT’UN SULTAN SELİMİ MEHMED SELİM EFENDİ (1870-1937)
Mehmed Selim Efendi, Sultan 2.Abdülhamid’in en büyük oğludur.İstanbul’da babası tahtta iken Yıldız Sarayı’ndaki dairesinde otururdu. Babasının hal’inden sonra(1909) kardeşi Ahmet Efendi ile beraber ailece hemşiresi Zekiyye Sultan’ın sarayına iltica etti.
Sürgüne çıkarken 1.ferik (orgeneral) rütbesinde idi. Yegane oğlu Abdülkerim Efendi, zevceleri Dürriyekta, Eflakyar, Dilistan ve Gülnaz Hanımefendiler, ayrıca musahibi Behzat Ağa ve yaveri Besim Bey sürgüne çıktığında kendisi ile beraberdi. Kızı Nemika Sultan evi olduğu için sürgüne ailesiyle çıktı. Şehzade’nin sürgüne tabi olmayan annesi Bedrifelek Kadınefendi, yaşlı olduğ için İstanbul’da kaldı. Arkasında bıraktığı Üsküdar’daki boğazın en güzel yalısı ise hanedanın sürgününden sonra satılıp tütün deposuna çevrildi.
Selim Efendi memlekete yakın bir Müslüman memleketi olmak itibarıyla Suriye’ye yerleşti. Suriye’de çok itibarlı olup halk tarafından Sultan Selim diye anılır kaldığı eve de Kasrü’s Sultan (Sultan Sarayı) denirdi. 1925’te çıkan Şeyh Said isyanında Diyarbakır Ulu Camiinde halife sıfatıyla adına hutbe okundu. İsyanın Suriye’ye sıçramasını Fransa sert biçimde önlemiştir. Şehzade’nin ise bu olaylarla hiçbir ilgisi yoktur, şehzade Selim de diğer hanedan üyeleri gibi siyasetten uzak kalmıştır. Buna rağmen Ankara hükümetinin isteği üzerine Fransızlar tarafından Şam’dan alınarak Beyrut’un sayfiyesi Cünye’ye nakledildi.
Selim Efendi, Türkiye sınırları dışında bulunan hanedan mallarını kurtarabilmek için çok müracaat etti, hatta bunun için 1920-1924 arası Fransa Cumhurreisi olan avukat Etienne Mitterand’a umumi vekalet verdi. Mitterand Ankara’ya müracaat ederek hanedana emlak-ı hümayundan, yanivaktiyle Sultan Abdülhamid Han’ın şahsi mülkü olup hükümetçe el konan mallardan sembolikbir yer verilmesini istedi. Filistin’de 4000 kmkare arazi ile ile Musul petrollerindeki padişah hissesi de bunlar arasında idi.
Selim Efendi orta boylu, kumral, ela gözlü hafif toplu idi. Çok kültürlü idi. Musikişinas ve iyi bir hattat idi. Devamlı okur merak ettiği mevzular hakkında tahkikler yapardı.
Selim Efendi sürgünde zarurete düştü. Geçinebilmek için evdeki yatak takımlarını, ardından fincan zarfı gibi ev eşyasını nihayet nişanlarını sattı. Kederinden evden çıkamaz oldu. Kendi rızası hilafına evlendiği için darıldığı oğlu Abdülkerim Efendi’nin 1935 teki müessif vefat haberini aldıktan sonra kalp krizi geçirdi ve iki senelik hastalıktan sonra 5 Mayıs 1937’de Cünye’de 67 yaşında vefat etti. Cenazesi Şam’a götürülerek Süleymaniye Camii haziresine defnolundu.
Selim Efendi ilk olarak 1886’da Abaza asıllı Marşan Hasan Ali Bey’in kızı Faika Deryal Hanımefendi ile evlenmiştir. Sultan Hamid’in ilk torunu olan ve 3 yaşında ölen şehzade Mehmed ile Emine Nemika Sultan’ın annesi olan bu çok narin hanım İstanbul’da vefat etmiştir.
Şehzade Selim Efendi’nin ikinci olarak evlendiği Mevhibe Pervin Dürriyekta Hanımefendi de Abhaz asıllıdır. Sonradan kayınvalidesi olacak Bedrifelek Başkadınefendi’nin amcası Mirliva Karzeg Zekeriya Paşa’nın kızıdır. Dürriyekta Hanım çok güzel, terbiyeli ve vefakar idi. 50 yaşında sürgüne çıkmış 45 sene sürgünde yaşayarak Cünye’de vefat etmiştir.
Selim Efendi’nin üçüncü zevcesi Eflakyar Hanımefendi de Abhaz asıllı Şatipa asıllı ailesindendir. 93 harbi gazilerinden Muhammed Bey’in kızıdır. 37 yaşında sürgüne çıkmış 19 sene sonra Cünye’de vefat etmiştir.
Selim Efendi’nin dördüncü zevcesi Dilistan Leman Hanımefendi’dir. Abaza asıllı olup Elbruzzade Osman Bey’in kızıydı. Mükemmel Fransızca konuşurdu. Zevci vefat ettikten sonra memlekete dönmek istedi ise de Türk sefareti müsaade vermedi. Leman Hanım Cünye’de vefat etti.
Selim Efendi’nin beşinci zevcesi Nilüfer Hanımefendi de Abhaz asıllıdır. Selim Efendi’nin yegane şehzadesi Abdulkerim Efendi’nin annesidir. Yıldız’da oğlu ile hususi dairesinde otururken, Meşrutiyet ile sarayda çıkarılmış, Beşiktaş Serencebey’de bir köşke taşınmıştır. Sürgün kararı çıkınca zevcinden boşandığı için İstanbul’da kaldı, Şişli’de oturdu, tekrar evlendi. 1957’lerde vefat etti. Kabri Yahya Efendi’dedir.
UYGUR TAHTINDA TALİHSİZ BİR ŞEHZADE MEHMED ABDÜLKERİM EFENDİ (1906-19035)
Şehzade Mehmed Abdülkerim efendi, Şehzade Selim Efendi’nin yegane oğludur. NilüferHanımefendi’den dünyaya geldi. Galatasaray Sultani’sinde tahsil gördü. 17 yaşında bir mekteb-i harbiye talebesi iken babasının yanında sürgüne gitti.
Abdülkerim Efendi, Lütfiye ve sonra makbule Sultan ile evlenmeye teşebbüs ettiyse de olmadı. Sonrasında ise babası Selim Efendi’nin rızası olmayan bir evlilik yaptığı için babasıyla arasına soğukluk girmesi münasebetiyle Haleb’e gitti. Bir müddet burada kaldıktan sora Şam’a yerleşti. Maddi sıkıntılara düçar oldu. Şam’da muhacirun mahallesindeki evi Beytülemir (Prensin evi) diye bilinirdi.
Dündar(1930) ve Harun (1932) adında iki oğlu dünyaya geldi
Mehmed Selim Efendi, Sultan 2.Abdülhamid’in en büyük oğludur.İstanbul’da babası tahtta iken Yıldız Sarayı’ndaki dairesinde otururdu. Babasının hal’inden sonra(1909) kardeşi Ahmet Efendi ile beraber ailece hemşiresi Zekiyye Sultan’ın sarayına iltica etti.
Sürgüne çıkarken 1.ferik (orgeneral) rütbesinde idi. Yegane oğlu Abdülkerim Efendi, zevceleri Dürriyekta, Eflakyar, Dilistan ve Gülnaz Hanımefendiler, ayrıca musahibi Behzat Ağa ve yaveri Besim Bey sürgüne çıktığında kendisi ile beraberdi. Kızı Nemika Sultan evi olduğu için sürgüne ailesiyle çıktı. Şehzade’nin sürgüne tabi olmayan annesi Bedrifelek Kadınefendi, yaşlı olduğ için İstanbul’da kaldı. Arkasında bıraktığı Üsküdar’daki boğazın en güzel yalısı ise hanedanın sürgününden sonra satılıp tütün deposuna çevrildi.
Selim Efendi memlekete yakın bir Müslüman memleketi olmak itibarıyla Suriye’ye yerleşti. Suriye’de çok itibarlı olup halk tarafından Sultan Selim diye anılır kaldığı eve de Kasrü’s Sultan (Sultan Sarayı) denirdi. 1925’te çıkan Şeyh Said isyanında Diyarbakır Ulu Camiinde halife sıfatıyla adına hutbe okundu. İsyanın Suriye’ye sıçramasını Fransa sert biçimde önlemiştir. Şehzade’nin ise bu olaylarla hiçbir ilgisi yoktur, şehzade Selim de diğer hanedan üyeleri gibi siyasetten uzak kalmıştır. Buna rağmen Ankara hükümetinin isteği üzerine Fransızlar tarafından Şam’dan alınarak Beyrut’un sayfiyesi Cünye’ye nakledildi.
Selim Efendi, Türkiye sınırları dışında bulunan hanedan mallarını kurtarabilmek için çok müracaat etti, hatta bunun için 1920-1924 arası Fransa Cumhurreisi olan avukat Etienne Mitterand’a umumi vekalet verdi. Mitterand Ankara’ya müracaat ederek hanedana emlak-ı hümayundan, yanivaktiyle Sultan Abdülhamid Han’ın şahsi mülkü olup hükümetçe el konan mallardan sembolikbir yer verilmesini istedi. Filistin’de 4000 kmkare arazi ile ile Musul petrollerindeki padişah hissesi de bunlar arasında idi.
Selim Efendi orta boylu, kumral, ela gözlü hafif toplu idi. Çok kültürlü idi. Musikişinas ve iyi bir hattat idi. Devamlı okur merak ettiği mevzular hakkında tahkikler yapardı.
Selim Efendi sürgünde zarurete düştü. Geçinebilmek için evdeki yatak takımlarını, ardından fincan zarfı gibi ev eşyasını nihayet nişanlarını sattı. Kederinden evden çıkamaz oldu. Kendi rızası hilafına evlendiği için darıldığı oğlu Abdülkerim Efendi’nin 1935 teki müessif vefat haberini aldıktan sonra kalp krizi geçirdi ve iki senelik hastalıktan sonra 5 Mayıs 1937’de Cünye’de 67 yaşında vefat etti. Cenazesi Şam’a götürülerek Süleymaniye Camii haziresine defnolundu.
Selim Efendi ilk olarak 1886’da Abaza asıllı Marşan Hasan Ali Bey’in kızı Faika Deryal Hanımefendi ile evlenmiştir. Sultan Hamid’in ilk torunu olan ve 3 yaşında ölen şehzade Mehmed ile Emine Nemika Sultan’ın annesi olan bu çok narin hanım İstanbul’da vefat etmiştir.
Şehzade Selim Efendi’nin ikinci olarak evlendiği Mevhibe Pervin Dürriyekta Hanımefendi de Abhaz asıllıdır. Sonradan kayınvalidesi olacak Bedrifelek Başkadınefendi’nin amcası Mirliva Karzeg Zekeriya Paşa’nın kızıdır. Dürriyekta Hanım çok güzel, terbiyeli ve vefakar idi. 50 yaşında sürgüne çıkmış 45 sene sürgünde yaşayarak Cünye’de vefat etmiştir.
Selim Efendi’nin üçüncü zevcesi Eflakyar Hanımefendi de Abhaz asıllı Şatipa asıllı ailesindendir. 93 harbi gazilerinden Muhammed Bey’in kızıdır. 37 yaşında sürgüne çıkmış 19 sene sonra Cünye’de vefat etmiştir.
Selim Efendi’nin dördüncü zevcesi Dilistan Leman Hanımefendi’dir. Abaza asıllı olup Elbruzzade Osman Bey’in kızıydı. Mükemmel Fransızca konuşurdu. Zevci vefat ettikten sonra memlekete dönmek istedi ise de Türk sefareti müsaade vermedi. Leman Hanım Cünye’de vefat etti.
Selim Efendi’nin beşinci zevcesi Nilüfer Hanımefendi de Abhaz asıllıdır. Selim Efendi’nin yegane şehzadesi Abdulkerim Efendi’nin annesidir. Yıldız’da oğlu ile hususi dairesinde otururken, Meşrutiyet ile sarayda çıkarılmış, Beşiktaş Serencebey’de bir köşke taşınmıştır. Sürgün kararı çıkınca zevcinden boşandığı için İstanbul’da kaldı, Şişli’de oturdu, tekrar evlendi. 1957’lerde vefat etti. Kabri Yahya Efendi’dedir.
UYGUR TAHTINDA TALİHSİZ BİR ŞEHZADE MEHMED ABDÜLKERİM EFENDİ (1906-19035)
Şehzade Mehmed Abdülkerim efendi, Şehzade Selim Efendi’nin yegane oğludur. NilüferHanımefendi’den dünyaya geldi. Galatasaray Sultani’sinde tahsil gördü. 17 yaşında bir mekteb-i harbiye talebesi iken babasının yanında sürgüne gitti.
Abdülkerim Efendi, Lütfiye ve sonra makbule Sultan ile evlenmeye teşebbüs ettiyse de olmadı. Sonrasında ise babası Selim Efendi’nin rızası olmayan bir evlilik yaptığı için babasıyla arasına soğukluk girmesi münasebetiyle Haleb’e gitti. Bir müddet burada kaldıktan sora Şam’a yerleşti. Maddi sıkıntılara düçar oldu. Şam’da muhacirun mahallesindeki evi Beytülemir (Prensin evi) diye bilinirdi.
Dündar(1930) ve Harun (1932) adında iki oğlu dünyaya geldi
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.